Baby story - (Çeviri)

14.bölüm

Gençler bölümler aksamıyor değil mi ? Sürekli beğeni diyorum ama Miracle benim evladım istemek de pek de haksız değilim ^^ Türkçeye çevirim hakkında her türlü eleştireye açığım sadece fikirlerinizi belirtin yeter. Keyifli okumalar ^^ 

Baby Story 

14.Bölüm 

''Hata ''

*JONGİN 

Sallantılı ruh halleri +Aşermeler 

Hiç iyi bir kombinasyon değil. 

Kyungie bütünüyle aç ve küçük bir canavara dönüştü. 

Ve o bazı şeyler istemeye başladı. Tanrım! Kim öyle şeyleri tıka basa yer?Jjangmyun soslu udon.Izgara balık ve yerfıstıklı yağlı ekmek.Dondurma ve ketçap.(Olum regl dönemimde turşu ve cıkolata yaptım ama senin kadar değilim) Öğk…Fakat her nasılsa karıştırdığı şeyleri yediğinde dünyanın en harika şeyiymiş gibi davranıyor.Onun için hala endişeleniyorum.Bu yiyecekler bebekler ve sağlığı için hiç iyi değil. Artı artık fazla egzersiz yapmıyor. Her sabah aynanın karşısında durup kilo aldığı için yakınıp ağlarken , bir sonraki nefesinde bazı yağlı yiyecekler istiyor. Bu çocukla ne yapacağım ?Ona sağlıklı yiyecekler vermeye çalışıyorum çoğu zaman fakat sonu hep öfke krizleri ve gözyaşları ile sonlanıyor. Son zamanlarda sağlıklı yiyecekleri yemesi için , sebzelerini ve kendisi için olan vitaminleri saklamakla çareyi buldum.Ayrıca hafta da iki kez Sm binasındaki havuza götürmeye çalışıyorum.

Fakat geçtiğimiz ayın tamamı kötü değildi.

Hepsi değil.

Gerçekten iyiydi.

Bazı geceler. 

Heh. Tabiki seks müthiş bir şey. Böyle sapık düşüncelerim varken,neden yapamadım? (Neden seks yapamadık demeye çalışıyor. Yazarı burda anlamadım gençler )

Bazı ufak şeyler çok hoşuma gidiyordu ,bazı geceler.

Kyungie üç aydan sonra , sallantılı modları ve özellikle gün içinde meydana gelen sinirli halleri azalmıştı.Ve onun karnı gittikçe büyümeye başladı.Yatakta onun tarafına yöneldim ve karnıyla yani bebeklerimle konuşmaya başladım. Mucize ve Umut. Kyungie bu isimleri seçti. Onlarla konuşmayı seviyordum, babalarının onları çok sevdiğini anlatıyor ve sağlıklı kalmalarını söylüyordum .Bazı zaman onları kucaklamak istesem de yapamıyorum ve bazı zamanlar onları sadece Kyungıe hissettiği için ‘bencil’ diye şaka yapıyordum. Evden ayrılmadan önce bebeklere bir şeyler almak için anlaştık.Kyungie kararsız olmasına rağmen ,birazcık ilgi göstererek onu evden çıkarmaya ikna ettim.Dün doktor’un ofisinde bebeklerin cinsiyetlerini öğrendiğimizden beri,bebeklere bir şeyler almaya gitmek için ısrar edip duruyordum.

Kyungie bir kız bir erkek istiyordu.Ben ise iki kız istiyordum. Açıkcası sağlıkları yerinde olduğu sürece benim için sorun olmazdı.Ve sonunda onların,iki erkek bebek olduklarını öğrendik .

Gelecek yıllarda, para biriktirmeye başlamalıyım.Tanrım!Bundan sonra kötü davranışlarıma son vermeliyim.Umuyorum ki Kyungie’yle birlikte bebekler için iyi babalar olabiliriz. Ve sonra onların ebeveynleri olarak parkta yürüyüş yapabiliriz.

[KYUNGSOO ]

Saat 7, HomePlus 

‘’Bu dizaynı daha çok sevdim .’’

Jongin esneyerek tasarıma baktı. 

‘’Hm,fakat böyle bir beşik takımı bizim için uygun mu?’’

‘’Doğru.’’HomePlus sabahları boş olduğu için bu saatte gelmeyi tercih ettik.Jongin’in tşörtünü giydim çünkü bana biraz daha büyük oluyordu.Karnım belli olmaya başladığı için Jongin bu tşörtte belli olmayacağı hakkında güvence verdi.Menejer Hyung da bize yardım için gelmişti.Sonunda iki tane beşik , ikili bebek arabası ve tablo-carton oyuncaklar satın aldık. Biberon , bebek bezi , emzik ve kıyafetler de depoladık. 989.000 Won tuttu. En iyi ve ucuz almaya çalışmamıza rağmen bu hala bizim için pahalı.Menejer hyung eşyaları kamyonete yüklerken , biz yiyecek almak için kalmaya karar verdik.Ondan sonra HomePlus’un girişine yürüdük.Menejer hyung yola çıkmadan önce yurtta buluşmak için plan yaptık.

Menejer hyung mobilyalarla baş ederken…

‘’Bu EXO değil mi .? Aman tanrım D.O ve Kai .’’

Lanet olsun. 

İç güdüsel olarak geriye doğru kaydım ve ellerimle karnımın çevresini sardım.Jongin ise bana baktı ve kalkan gibi önüme geçti.Birazdan toplu bir şekilde etrafımıza doluşacaklar. Telefonu kaptıkları gibi fotoğraflarımızı çekecekler , kağıt sokuşturup imza isteyecekler ve yanyana fotoğraf çekmek isteyecekler.Herkes konuşmaya başladı ve dikkatimizi çekmek için çabaladılar.

Başım dönüyordu, sersemlemiş hissediyorum.

Gözlerimin önü bir an için bulanıklaştı ve kalbim hızla atmaya başladı.Korku ve endişelerim artıyordu.Menejer Hyung’un tanıdık korna sesini duydum. 

‘’Çekilin!’’ Menejer Hyung kamyonetten atladı ve bize doğru sessizce insanları yararak gelmeye 

,başladı, Jongin omuz silkip yanıma geldi ve beni insan denizinden sıyırmaya çalıştı.Bu arada Menejer hyung da gittikçe artan kalabalığı zapt etmeye çalışıyordu.Kapana kısılmış , korkmuş hissediyordum. Jongin bana destek olurcasına vücudunu vücuduma doğru eğmiş kolları ile korumaya çalışıyordum. Fanlar heryerdeydi , vücudumuza yakınlaşmaya , kapmaya çalışıyorlardı. Jongin güçlü kollarını sıkı sıkıya sardı ve fanlara önüne geçerek bana kalkan olmayı sürdürdü.Başım dönüyordu,halsiz hissediyordum.

Kamyonete kadar birlikte ilerledik.Sanki yürüdükçe yol uzuyordu ve ne kadar yürüdüğümüzü hiç bilmiyordum. 

Aniden elimi başka bir el yakaladı. Ellerimi serbest bırakmak için uğraştım fakat o beni bırakmayı reddetti.Ellerin sahibine doğru dönüp baktığımda tanıdık olmadığını farkettim , ellerimi çekmeye çalışırken tırnaklarını geçirdi.Yüzüme tırnağını geçirdi. Gözlerim şok içinde büyümüştü.

‘’Ellerini çek!’’ Jongin sert bir biçimde söyledi.

Sinirden kıpkırmızı olmuştu ve fana ateş fışkırtırcasına bakıyordu .Kabaca fanın elini iterek beni gelin tarzı kaldırdım ve hızlı bir şekilde arabaya doğru götürdü.Sağ salim arabaya binmiştik ve kapıyı kapatmadan önce Jongin menejer hyungu çağırdı. Menejer Hyungda arabaya geldi ve olay yerinden kaçmaya başladık.Koltuğa gömülmüştüm , olaydan dolayı sersemlemiştim. Hala başım dönüyor ve endişeliydim.

Ve gözlerim karardı. Bir anda.

[JONGIN ]-[Yolda]

‘’Kyungsoo,KYUNGSOO!?!’’

İlkyardım çantasını almak için koltuktan kalktım ve geri döndüğümde KyungSoo hala hareketsiz bir biçimde yatıyordu.

Hayır.Bir şey olmasın.

‘’Hyung!Hastahaneye gidelim. Çabuk!’’Endişe sesime yansımıştı, Menejer hyung gazladı. 

‘’Kyungsoo-ah… Uyan!.. Beni korkutma lütfen….’’ Sık ağlayan biri değildim. Gerçek şu ki Kyungsoo’nun kollarımın arasında cansız durduğunu gördükçe gözyaşlarım durmuyordu. Ben şimdi ne yapacağım? Ne düşünmeliyim? O olmadan bu dünyada nasıl yaşayacağım?

Ona sıkıca sarıldım ve göğsünün aşağı yukarı hareket ettiğini hissettim. 

Endişeli düşüncelerim bitti ve rahatlamayla iç çektim.Sonra öfkelenmeye başladım. 

Bu kız. Söz veriyorum , onu öldüreceğim.

Kızgınım. Kızgınlıktan da öte.Kızgınlıktan köpürüyordum ve yüzüm kızarmaya başladı.Kim sana ona dokunman için iznini verdi ?Fan?Sen onun yüzünü çizdikten ve ona zarar verdikten sonra hala kendine fan mı diyorsun?KyungSoo’nun rahatsız olduğunu görmüyorlar mı?

Neden onu yalnızca rahat bırakmıyorsunuz?Onun kendini rahat hissetmesi gerekiyor. Çok kızgınım, sinirli bir şekilde nefes aldım.Ellerim titriyordu ama KyungSoo’nun yüzüne bakarak sakinleşmeye çalıştım.O benim ilacımdı. 

Hayatımda hiç bu kadar sinirli hissetmemiştim.Eğer gerçekten Kyungsoo’ya bir şey olursa , onu öldürürüm.Eğer bebeklerimize bir şey olursa söz veriyorum ki onun kafasını ezerim. Sinirden yine gözlerim dolmaya başladı. 

Kyungsoo benim. Yalnızca benim …