Baby story - (Çeviri)

20.bölüm

~~BABY STORY 

''EVET'' 

||JONGİN |||

Han nehri boyunca sessiz bir yer 

Gerginlik.

Çok fazla gergindim.

Önceden alanı hazırlamaya gelmiştim , fazla ışıklar yoktu. Phew. Eunhyuk sunbaenim bu işi biliyor. Sunbae'den tavsiye almak için gittiğimde burayı önermişti. Burası gerçekten belli bir süreden ( Gece yarısı ) tamamen boşaldığını ve sakin bir yer olduğunu söylemişti , haklıydı. Burası planım için mükemmel bir yer. Sakin olmalı ve her detayı kontrol etmeliyim. Herşey burada ? Üyelerde burada , Yixing hariç o Kyungsoo'nun yanında kalmıştı. Bu zaman boyunca acaba beni özledi mi ? 

''Sakin ol , Jongin ah. ''Luhan gülümsedi ve destek verircesine omzumu sıktı. 

''Endişelenme herşey iyi olacak. '' Sehun da Luhan'a katıldı. 

''Ya! Geldiler '' Tao bağırdı ve küçük tepedekileri işaret etti.

Üyeler hızla koşarak pozisyonlarını aldılar , kırmızı halının çevresinde farklı yerlerde beklemeye başladılar. Benim pozisyonumda kırmızı halının sonunda onu beklemekti. Dikkatli şekilde bana doğru ilerliyordu ,tam önümde durdu. 

Kırmızı halının üstü gül yaprakları ile kaplıydı. Exo üyeleri karanlık ortamı aydınlatacak meşaleleri ve çiçek demetleri ile duruyorlardı. Meşaleler ortama loş ışık veriyordu. Kyungie halının sonuna geldi ve şok olmuş gözlerle bakıyordu. Bütün üyeler aptal gibi gülüyordu , buna bende dahil. Yavaş yavaş ilerlemeye başladı. 

''Bu ne Jongin-ah ? '' 

''Sabah koşturarak çıktığım iş.''

Genişlemiş gözlerle bakarken , olayları kavramaya çalışıyordu. Gözlerinde milyonlarca sorunun dans ettiğini görebiliyordum. Derin bir nefes bıraktım , üyelerde bu sırada tezahürat ediyorlardı. Hayatım boyunca bir şeyler söylemek için bu kadar beklememiştim. Ellerini avuçlarımın içine aldım ve direk olarak gözlerine baktım. 

''Kyungsoo-ah 

Seni ilk kez kayıt odasında görmüştüm , melek sesini duyduğumda yüzün ve sesin o an kalbime işlenmeye başladı , kalbim seninle doldu. Hakkında daha çok şeyler öğrendikçe beslediğim duygular daha da derinleşti. Sana aşık oldum. Daha sonra oda arkadaşı olduk , birkaç yılımız böyle geçti. Bütün cesaretimi toplayıp sana açılma kararı aldım. Hatırlıyor musun erkek arkadaşım olmayı nasıl kabul ettiğini ?

İlişkimiz başladığında bu dünyada ki cenneti yaşamaya başladım. Daha fazla biraraya gelmeye başladık. İki güzel çocuğa sahip olacağız, bu mucizevi birşey. Gelecekte ikimizi neler bekliyor ? Bebeklerimizi görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum ve sen olmadan bir parçam tam değil. Seni çok seviyorum ,bazen melek gibi seni hak etmek için ne yaptım diye düşünüyorum. Sen hayat bulmacamı tamamlayan en önemli parçasın, beni tamamlayan diğer yarımsın. Diğer bütün insanların istediği gibi , gece seni uyurken izlemek sabah seninle uyanmak istiyorum. Hayatımda sadece sen ol , hayatımı sadece seninle paylaşmak istiyorum. ''

Kollarıma çektim . Ellerim titriyordu cebimden yüzün kutusunu çıkarmak için bir kaç saniyeliğine Kyungie'nin elini serbest bıraktım. O sırada ağzı açık şekilde bana bakıyordu. Kutudan kapağını açtım ve iki tane altın yüzüğü çıkardım. Biri diğerine göre daha küçüktü. 

''Do Kyungsoo , söndürülmesi güç ateş kadar muaf, herşeyden çok sevecek deli, yarınım kadar erken, nefesimin kesilmesi kadar erken, gürleyen medcezir kadar seveceğime söz veriyorum. seni benden başka kimsenin mutlu edemeyeceğine ve benden başka kimsenin seni çok fazla arzulamayacağına söz veriyorum.

Benimle evlenir misin ? '' 

Sessizlik.

Kalbim çok hızlı atıyordu ; hayatımda daha önce böyle bir heyecan yaşamamıştı. Çıkışımızda bile. 

Ardından ağlayan bir fısıltı duydum. 

''Evet''

Nerdeyse kulaklarımın işittiğinde şüphe edecektim, Kyungsoo muhteşem sesiyle en mutlu olacağım kelimeyi söylemişti.

''Evet. ''

Kendime çektim , sıkıca bir kucaklama verdim. Kalbim gurur ve mutlulukla yerinden çıkacakmış gibi atıyordu, sertçe bir nefes aldım. Evet dedi! O bana evet dedi! Diğer üyeler gürültüyle bize tebriklerini sundular. Küçük kompetiler patlattılar. Diğer yerde de gözalıcı, parlak havai fişekler patlıyordu. 

Benim kalbimdede şuan havai fişekler patlıyordu. 

|||Kyungsoo ||| 

Kollarını sarıp bana sıkı bir kucaklama verdiğinde ağlamaya başladım. Aşkını bana anlatıp , hayatını benimle geçirmek istediğini söylediğinde mutluluktan nerdeyse uçacağımı hissetmiştim. Şuan çok fala duygu barındırıyordum. Onun samimiyetini hissedebiliyordum. Tabiki evet dedim. Kim onun gibi bir erkeği istemez ki ? 

Yüzüklerimizden birini benim parmağımdan kaydırırken , aynı işlevi kendisi içinde yapmıştı. Sonunda gerçekleri kavrayabilmiştim. Jongin bana evlilik teklifi etmişti ve şuan yüzükleri takarak sözlerimizi veriyorduk. Diğer üyeler heyecanla etrafımızda kuşattılar ve tebriklerini sunmaya başladılar. Dikkatimi çeken birşey de yüzük bana tam gelmişti.

''Sen nasıl yüzük ölçümü bilebildin ? ''

''Haha. Ne meraklısın ama ? Coord noona'nın sabah yanına uğradım ve yüzük ölçünü sordum. Programa çıkmadan önce taktığın yüzüklerden birini getirdi.''

''Peki ya öğleden sonra bütün gün nerdeydin ? ''

''Yüzükleri aldım, aptal . Ayrıca bu yeri hazırlamakla uğraştım. ''

''Üyeler de? ''

''Evet. P- Planımdı. ''

Menejer hyung bazı kafa yapıcı , serinletici meyve sularını dağıttı ve hareketli müzik eşliğinde küçük partimizi yapmaya başladık. 

Partinin en güzel yeri ?

Partide Jongin'in kulağıma fısıldadıklarıydı. 

''10 yıl sonra bu gece , çocuklarımıza sana nasıl teklif ettiğimi anlatalım. ''