Bölüm 1

678 44 51
                                    

Kraliyet Bilim Insanı seri adımlarla labaratuvarına gidiyordu. Demir kapıya yaklaştı ve şifresini girerek kapıyı açtı. Soğuk laboratuvara girdi ve kapıyı arkasından kapattı. Elindeki kahveyi masanın üzerine bıraktı. Sonra kendisi de masanın başına geçti. Kahvesinden bir yudum aldı. Ardından masanın altındaki çekmecelere eğilip birinin içinden proje taslaklarını çıkardı. Taslaklar yapay bir ruhun yapılışıyla alakalıydı.

Kalem kutusundan kalemini alıp projeyi incelemeye başladı. Kapı sesini duyunca kafasını kaldırdı. Ayağa kalkıp kapıya yöneldi ve açtı. Kimin geldiğini zaten biliyordu. Şu koca dünyadaki tek değer verdiği kişi -en azından tek sandığı- gelmişti. Kraliyet Muhafızları'nın Lideri Aliza'ydı bu.

Aliza yanına gidip, kendisi gibi iskelet olan Gaster'ın göz deliklerine parmaklarını soktu;

-Güneş görmemeye ve kahve bağımlısı olmaya devam edersen, gözlerindeki kemik torbalarına ben bile sığacağım.

Diyerek kendince azarladı Gaster'ı.

-Eğer komik olmaya çalışıyorsan, olamıyorsun Aliza. Ayrıca bu projeyi bitirmeden hiç bir yere gidemem.

Diye cevapladı Gaster.

-Tamam, anladım. Bensiz hiçbir haltı beceremiyorsun. Benimle toplantıya gel. Sonra da şu proje şeysini hallederiz. Söz veriyorum.

Diyerek yalvarırmışçasına baktı Gaster'a.

-Bir dakika. Ne toplantısı?

Diye sordu Gaster merakla. Aliza hemen cevapladı.

-Sana söylemedim mi? Insanlarla bir kriz yaşıyoruz. Tabii buradan çıkmadığın için haberin yoktur. Ama merak etme. Ufak çaplı bir kriz. Yani korkacak bir şey yok.

Gaster iç çekti. Ufak çaplı olmadığını adı gibi biliyordu.

-Neyse.. O zaman mecburen geliyorum.

Dedi ve laboratuvardan çıktı. Kapıyı kapatıp, şifreyi aktif hale getirdi. Aliza'nın peşinden merdivenlerden yukarı çıktı.

-Sonunda bu kasvetli bodrum katından çıktın.

Diye gülümsedi Aliza. Gaster ise düz bir suratla baktı ona.

-Dertleri neymiş?

Diye sordu. Aliza omuz silkerek. Sorusuna soruyla cevap vermişti.

-Kimin?

Gaster göz devirdi.

-Kimin olabilir? Insanların tabii.

Dedi sarayın çıkışına doğru yürürken.

-Oh.. Bizden korktuklarını  söylüyorlar.

Dedi dışarı adımını atarak. Gaster gözlerini elleriyle kapattı. Günlerdir dışarı çıkmadığından dolayı güneş gözlerini yakmıştı. Biraz alıştıktan sonra gözlerini açıp kaldığı yerden devam etti.

-Neyden korkuyorlarmış ki? Onlar bizden çok daha güçlü.

Diye çıkıştı Gaster. Arabasının kapısını açıp bindi. Aliza'nın da binmesinin ardından cebindeki anahtarı kontağa taktı ve arabayı çalıştırdı. Toplantı salonuna sürmeye başladı.

-Neyden korktuklarını bilseydik toplantı yapmazdık Gaster. Kral ve Kraliçe çoktan gitmiştir. Onlara yetişirsek iyi olur.

Dedi Gaster'a bakarak. Gaster kafasıyla onaylayıp daha hızlı sürmeye başladı.

Yaklaşık yarım saat sonra ulaştılar. Gecikmişlerdi. Toplantı salonunun kapısını çalıp içeri girdiler. Herkesin suratı asıktı. Kraliçenin suratındaki hayal kırıklığından yola çıkarak, insanların canavarlardan kurtulmak, yok etmek gibi bir niyetleri olduğunu anlamıştı Gaster. Zaten bunun er ya da geç olacağını biliyordu.

Gaster Asgore'un, Aliza da Toriel'in yanına geçti. Gaster düşüncelerinde haklıydı. Insanlar onların gitmelerini istiyordu.

-Neden gitmemizi istediğinizi söylemenizi talep ediyorum!

Dedi Gaster sesini yükselterek. Kimsenin ses çıkarmıyor olması sinirini bozmuştu. Bu yüzden de kendi konuşmaya karar verdi. Konuşma şekli biraz farklı olsa gerek, arkasındaki Gaster Blaster'lar ateşlenmeye hazırdı.

En uçtaki masada oturan başkanın korumaları elindeki silahları Gaster'a doğru yöneltti. Hepsi korku içinde olsa bile, işlerini yapmak zorundaydılar.

-Sana cevap vermek zorunda değilim.

Dedi başkan. Korumalarının güvencesiyle konuştuğu o kadar belliydi ki.. Gaster ayağa kalktı.

-Ne? O küçük mermi adlı toplarla bana zarar verebileceğinizi falan mı sandınız?

Diyerek başkana doğru ilerledi. Suratındaki gülüşü kim görse korkardı. Asgore ve Aliza ona oturmasını söylese bile dinlemedi.

-Daha fazla ilerlersen ateş ederim!

Diye bağırdı korumalardan biri. Gaster ona aldırmadı. Bir adım daha attı ve koruma Gaster'a ateş etti. Gaster elini mermiye doğru tuttu. Mermi elinde küçük bir delik izi bıraktı.

Merminin bıraktığı ise baktı Gaster. Sonra gülüşü daha da büyüdü ve ilerlemeye devam etti. Blaster'ları ateşlerse Asgore ona kızardı. Bu yüzden de elinde oluşacak ufak delikleri görmezden gelmeye karar verdi.

-Gaster!

Aliza mızraklarını çıkardı. Ateş edilmesine karşılık vermek istiyordu. Gaster ona arkada kalmasını söyledi. Aliza tereddüt etse de Gaster'a güvenip bekledi.

Atılan tüm mermileri elleriyle siper eden Gaster, başkanın yanına ulaştı.

-Benden uzak dur!

Diye bağırdı başkan.

Gaster korumaların ellerindeki silahları mavi büyüyle duvara fırlattı. Silahlar duvara çarpınca kırıldı. Bu sefer de başkanın ruhunu mavi büyüyle havaya kaldırdı.

-Şimdi mermi kimde?

Diye sordu Gaster korkutucu bir ifadeyle.

UnderTale Fanfic: -ACI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin