Gaster'a resetler ve zaman dilimlerinden bahsetmenin hemen ardından bir çözüm aramaya başlamıştı.
Ben ise zaman dilimlerinin bozulma sebebinin ne olduğunu düşünüyordum. Normal bir zaman diliminde bariyeri kurarken kimseye zarar gelmiyordu. Ancak bu sefer Rose ve Aura'nın canı yandı. Halbuki diğer zaman dilimleriyle aynı şeyleri yapmıştım.
G'nin kendini labden dışarı atmasıyla beraber ona döndüm.
Gaster: Çözüm basit. Eğer 7. insan reset gücüne sahipse yeryüzünde de resetleyebilirdi ama yapamadı. Bu demek oluyorki yeryüzündeki diğer kararlılık ruhları gücünü azaltıyor.
Sans: Yanı yeraltındaki en güçlü kararlılık ruhu onda olduğu için resetleyebiliyor.
Gaster: Aynen öyle. Gücünü kullanamaması için yeraltında ondan daha güçlü bir kararlılık ruhu olmalı. Biz de Chara'yı kullanacağız.
Sans: Iyi de, Chara ölecek.
Gaster: Neden ölecek?
Sans: "Yeraltını kurtarmak için." Kendini zehirleyecek ve ruhunu Prens Asriel'a verecek. Prens bariyerden geçecek. Insanlar da onu öldürecek.
Gaster: Onları durdururuz olur biter. Bir de.. Sen 7. insan demiştin. Ondan önce 6 insan daha mı düştü?
Sans: Evet. Hepsi de öldürüldü. Kralın emdiydi.
Gaster: Anlıyorum. Şu 7. insandan bahsetsene biraz. Nasıl biriydi?
Sans: Adı Frisk. Chara'ya aşırı derecede benziyor. Saçları ve gozleri aynı. 'ten rengi biraz daha koyu. Pembe çizgili, mavi bir kazak giyiyor. Ilk resetlerde çok iyiye benziyordu. Ama sonra.. Katliama başladı.
Gaster: Bunları senden duymak çok garip hissettiriyor.
Sans: Neden?
Gaster: Çünkü daha küçük bir çocuksun. Ve ölümden bu kadar kolay bahsedebiliyorsun.
Sans: Eh, beni küçük bir çocuk bedenine sıkışmış, yaşlı biri olarak gör. Yirmilerimdeyim ama sanırım o da yaşlı sayılır. He bir de, ölümden bahsetmek çok kolay çünkü onlarca kez o velet tarafından öldürüldüm.
Gaster: Geçmişi önceden değiştirseydin ya..
Sans: Değiştirseydim o velet daha da meraklanacaktı. Ve daha fazla reset atacaktı.
G sesli bir şekilde iç çekti ve bana sımsıkı sarıldı. Bana çocukmuşum gibi davranması sinir bozucuydu. Her ne kadar çocuk olsamda..
...
Gidip Chara'ya resetlerden bahsedecektik. Ancak Chara'nın Frisk'e yardım etmesinden sonra, ona ne kadar güvenebileceğimden emin değildim. Muhtemelen Saraydaydı. Bir insan olduğundan bizim onur konuğumuz sayılıyordu.
Saraya gitmişken Kralla da konuşacaktık. G parmağını şıklattı ve ikimizi de saraya ışınladı.
Veeee Kralın önünde eğildi. Bu adamın önünde eğilmek aptalcaydı. Yeraltının yönetimini ona vermek aptalcaydı. Ona güvenmek aptalcaydı.
Aklıma gelen şeyle aniden bağırdım:
Sans: Kelebek Etkisi! G, geri dönmeliyiz!
Gaster: Sans! Yine ne var?!
Sans: Ona söyleyemeyiz! Gel benimle!
Ikımızı de lab'e ışınladım.
Gaster: Krala saygısızlık ettik!
Sans: Ona söyleyemeyiz.
Gaster: Ne olacak ki söylesek?
Sans: Eğer Chara ve Asriel ölmezse, Kraliçe sarayı terketmez. O terketmezse, Kral insanları öldürme emri vermez. Biz de ne o 6 insanı, ne Frisk'i öldürebiliriz.
Gaster: Öldürmeyelim işte! Krala Frisk'i öldürme konusundan bahsederim. Ancak diğer 6 insan hayatta kalır. Zararsız küçük çocukları öldürmek gaddarca!
Umarım.. Birşeylerin içine etmiyorumdur..
...
Kral, Kraliçe ve Charaya durumdan bahsettik. Pek anlamışa benzemiyorlardı. -Ki ben G'nin anlamasına bile şaşırdım.- Yine de kabul ettiler.
Işler iyi bir yolda gibi gözüküyordu, ancak içimdeki su kötü birşey olacak hissi beni şüpheye sokup duruyordu.
**Kesin değil ancak bir süre Yb yazamama ihtimalim var. 1 hafta falan gibi bir süre. Gomenne ;-;**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UnderTale Fanfic: -ACI-
Fanfic"Belki sevmediniz hikâyemi.. Ya da saçma geldi size.. Kızamam size elbet! Ne de olsa, ben sadece bir " "Özledim. Özlüyorum. Özleyeceğim." "Çok fazla hata yaptım. Çok fazla sorun çıkardım. Ve bir de.. Bunların hepsini tekrarladım." "Hayat hiç adil de...
