Bölüm 13 - Ölümler

193 30 100
                                    

Sans'ın Ağzından

Iyi haber; Yeraltının yapımı tamamlanmıştı. Inmek için kullanılacak asansör bile bu kadar kısa sürede bitirilmişti. Evet, G kendini aşmış olmalıydı.

Kötü haber; Savaş ufaktan başlamıştı. Ayrıca Gaster gereğinden fazla yorgun ve halsizdi. Şu yeraltı projesini bitirmek için çoğu gece sabahlamıştı. Bana büyü de öğretmesi gerekiyordu tabii..

Sonuç olarak, Aliza Kraliyet Muhafızlarının Lideri olarak savaşa ilk gidenlerden olmuştu. Ki bu yüzden Gaster meraktan çatlıyordu.

Kral ise Gaster'ın savaşa gitmesine izin vermiyordu. Ona burada ihtiyaç varmış. Ancak bana göre, Gaster oraya giderse hepsini çok kolay bir şekilde alt eder. Tabi bizim Kral Avanak Tavşan bunu düşünemiyor.

Gaster işleri hızlandırmıştı. O yüzden herhangi bir sorun çıkma ihtimaline karşın yeraltında kalıyordu. Ki bu benim için de geçerli. Beni niye her yerde peşinden sürüklüyorsa..

Yine inşaa ekibine bir takım emirler yağdırdıktan sonra kendini zorla koltuğa attı.

Sans: Biraz dinlensene..

Gaster: Dinlenirsem burası zamanında bitmez. Ayrıca yorgun değilim.

Sans: Kesin değilsindir.

Yine ayaklanmıştı.

Sans: Nereye?

Gaster: Muhafızlardan haber gelmiş mi diye bakacağım.

Sans: Ben de geliyorum.

Kafasını onaylar biçimde sallayıp ikimizi de ışınladı. Beni ışınlamasına gerek yoktu aslında.. Az çok öğrenmiştim. Tabii ara sıra yalnışlıkla saçma sapan yerlere ışınlanabiliyordum.

Gaster direk habercinin yanına gitti. Keşke "Gitme." deseydim. Aliza'nın ölüm haberini alacağımızı hiç beklemiyordum..

G'ye baktığımda suratındaki üzüntüyü gördüm. Cidden üzgün görünüyordu. Olduğu yere çöküp kaldı. Ben o kadını pek tanımıyordum ancak diğerleriyle arası çok iyiydi. Özellikle de Rose ile..

Sans: Gaster..

Evet, morali ihtiyacı vardı. Elimi sırtına koydum. Aklıma yapacak başka birşey gelmiyordu. Ben ne zaman bu kadar duygusuz olmuştum?

Sans: Üzgünüm..

Gaster yavaşça ayağa kalktı. Hüzünü öfkeye dönmüştü. Ikimizi de kralın yanına ışınladı. Sert adımlarla taytın yanına yaklaştı.

Gaster: Savaşa gidiyorum!

Asgore: Gaster, seni anlıyorum, ancak burada sana ihtiyacımız var.

Ne yalan söyleyeyim.. Şu krala sinir olmaya başlamıştım, kraliçeye de öyle. Kendilerine en güçlü iki canavar deyip savaşa gitmiyorlardı çünkü. Üstüne üstlük G'yi de salmıyorlardı. Sinir bozucuydu.

G'ye acıdığımdan mı, krala sinir olduğumdan mı bilmiyorum ama, aniden öne çıktım.

Sans: O zaman beni yollayın!

G direk cevapladı.

Gaster: Saçmalama! Neden seni yollayayım ki?!

Ne? Ne?! Ne?!? E bizi yollamayacaksa neden bizi yaptı ki?! Sorabilirdim aslında, ancak pek uygun bir zaman değildi. Habercilerden biri odaya daldı.

Haberci: Efendim! Kraliyet Muhafızının evine saldırmışlar!

O anda ne olduğunu bile anlayamadan G bizi eve ışınladı. Çok fazla kan vardı.. Ancak insan kanıydı hepsi. Rose, Aura ve Chara tarafından öldürülen insanlar. Ve bir de.. Küçük cansız bir beden. Kardeşimin bedeni.

Gaster: Gale!

Gaster cansız bedeni elinde tutuyordu. Içindeki öfke gittikçe artıyordu. Bense olduğum yerde kalmıştım. Rose gelip bana sarıldı. Ağlıyordu..

Rose: Yaşayacak değil mi?

Sesi çok boğuk çıkmıştı.

Rose: Onu koruyamadık.. Üzgünüm..

Hıçkırıklar arasında söylemişti. Dikkatli bakınca Rose'un da yaralı olduğunu gördüm. Kolunda ufak çatlaklar vardı. G'den öğrendiğim iyileştirme büyüsüyle kolunu iyileştirdim.

Aura'nın kucağındaki Papyrus'a baktım. Çok küçük bir yaşta böyle şeylere şahit olmuştu. Aura ise çok hafif sıyrıklarla çıkmıştı. Ancak çok kırılmış gözüküyordu.

Gaster ise Gale'in ruhunu almıştı. Ölmüştü işte. Elimizden hiç bir şey gelmiyordu.

Yeniden yeraltına ışınlandık. Grillby'nin Yerine. Gaster onlardan bize göz kulak olmasını istedi. Kendi ise çekip gitti.

Ona göre de zor olmalı.. Degil mi?

Benim suçum yok Camilla abladan bulaştı. 😏😏

UnderTale Fanfic: -ACI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin