4.Av

187 30 1
                                    

#The Neighbourhood-Flawless#

Alışmıştım zaten dönmelere.
Gitsem de hep geri döndüğüm Canşikâr,
Dönmemi beklemeyişin bir rüya mı yoksa?

***

"Açık renkli bakalım, oda ferah olsun."dedim Canşikâr'a.

"Ben de öyle düşünüyordum. Bir de perde bakalım şu ankiler biraz eski."

Bir halıcıya girdiğimizde yaklaşan görevliye gülümsedim. Adama halı istediğimizi söylediğimizde kaç metre olacağını sorması , Canşikâr'a muzip bir şekilde gülümsememe neden oldu. Evden çıkmadan önce o gerekli olmadığını söylese de, inatla diretmiş ve eline metreyi tutuşturup halı gerekli alanı ölçmesini sağlamıştım.

Yaklaşık bir saat halıcıda oyalanıp istediğimiz halıyı bulmuştuk. Canşikâr ücreti öderken ben de eve gönderilmesi için adresi verdim. Halıcıdan çıktıktan sonra perde almak üzere uzun süre yürüdük. Gülüyor , sohbet ediyor ve mağazaların camlarından birbirimizi gözetiyorduk. Ya da sadece ben onu gözetiyordum.

Dün akşam mutfağa girdikten sonra Canşikâr da peşimden gelmiş, dağınıklık ve dünkü kaba tavrı için benden özür dilemişti. Aç olsam da onunla bu kadar yakın olan bir kadının yaptığı yemeği yiyemeyeceğim için ona aç olmadığımı söylemiştim. Hiçbir imada bulunmamış , kırıldığımı ona söylememiştim çünkü biz hiçbir şeydik. Ona hesap soramaz, darılamaz , kıskanamazdım. Gece kalbimde büyük bir sancıyla uyanıp oldukça korkmuştum. O uyuduğu için sessiz olmaya çalışsam da titreyen ellerimden bir bardak kayıp yere düşmüş ve uyanmasına sebep olmuştu. Onu uyandırmış olmanın hüznü, ölüm korkusunu bastırmış, defalarca özür dilememe neden olmuştu. O ise omuzlarımdan tutup beni oturturmuş ve daha önce anlattığım gibi ilaçlarımı vermişti.

Bu sabah ise gece olanlardan ötürü alışverişe çıkma yanlısı değildi. Milyon tane iyi olduğuma dair cümle sıralayıp onu ikna etmeyi başarmıştım. Havanın güneşli olması da işimize gelmiş rahat rahat yürüyorduk. Baharlık eteğim , beyaz badi bluzum ve kırmızı triko hırkam ile spor ayakkabılarım bana kolaylık sağlıyor , her zamanki bakımlı halimden de ödün vermiyordu.

Halıcıda harcadığımız vakit kadar da perdecide oyalandık. Ancak bu defa perdeler store olduğundan ücretine ortak olmuştum. Bu meblağ benim için sorun değildi. Tam tersi ortak olmasaydım kendimi kötü hissedecektim.

"Alışveriş yapabilirsin buraya gelmişken. Zamanımız bol."dedi gülümseyerek.

"Sıkılmaz mısın?"diye sordum nezaketen.

"Sıkılmam."

Kıyafet ihtiyacım yoktu ancak onunla vakit geçirmek her şeye değerdi. Ve ben alışveriş yapmayı zaten severdim. Biraz da yürüyüp bir kıyafet mağazasına girdik.

"Kış için günlük bir şeyler bakayım. Vizeler bitince Mersin'e gitmeyi düşünüyorum."dedim Canşikâr'a.

"Ne kadar kalacaksın?"diye sordu.

"Bir haftasonu olarak planladım doğrusu. Okuldan geri kalmayayım."

"Yılbaşında gidecek misin?"

"Geçen yıl gitmiştim, bu yıl kalmayı düşünüyorum."dedim. O sırada yanımıza gelen  görevliye kendimiz bakmak istediğimizi , bir şey gerekirse çağıracağımızı söyledik. Böylesi daha rahattı.

CANŞİKÂRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin