26
Ertesi gündü.
Ali, bütün cesaretini topladı, savcının evinin önündeydi. Güzel karısı ön bahçede kahvaltı yapıyordu. Ali seslendi: "Arzu hanım!"
Kadın onu görünce sevindi, içeri davet etti: "Erdem abinin kuşları çalınmış."
"Öyle. İçeri gel; çay içeriz."
Ali'nin istediği buydu, içeri girdi.
Kadın kuşları sevmediğini anlatıyordu, çalınmalarının iyi olduğundan söz ediyordu, onlardan kurtulduğuna sevinip güldü. Ali, kadın sözünü bitirince Kemal meselesi anlattı. Onun adına özür diledi, dengesizliğinin sebeplerini, karısının evi terk ettiğini, çektiği acıları anlattı. "Sizden özür diliyor, bağışlanmak istiyor" dedi.
Bu kelimeler kadının intikam duygusunu çözmüş ve yok etmeye başlamıştı: "Evi nerde, gidip manzarayı gözümle göreceğim, gözlerine bakmak istiyorum, gerçekten pişman mı görmek istiyorum."
"Size güvenebilir miyim?"
"Evet, şikayetimi geri alacağım. Eşimi arayayım şimdi."
Kadın, içeri gitti, cep telefonunu alıp geldi, kocasını aradı, konuyla ilgili şikayetini geri çektiğini, meseleyi hallettiğini söyleyip telefonu kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVMEK ZAMANI
RomansaSıklıkla onu sevmek imkansız deriz, ulaşılmazdır. Ama sen dene; çünkü imkansız yoktur OKUYANLAR ŞÖYLE YORUM YAPTILAR FACEBOOK SİTESİNDE: Burak Karaoğlu: "Muhteşem olmuş abi devamı da gelecek mi?" "Devamını yazmayı düşünüyordum, ha senin gibi arkada...