"Nefes'im Olur Musun?" 3. Bölüm

1.6K 57 2
                                    

Nefes tahirin kendisine baktığını farkedip daha çok Utanmış olmalı ki, birden adımlar atmaya başladı.
Tahir'in ağzından;
Ula bi kızım utanması bile mi masum olur? Böyle tebessüm edilir mi? Of be nefes, yaktun deli Tahir'in kalbuni..

Nefesin adım attığını gören Tahir, arkasından gülmeyi de ihmal etmedi.
"Nefes arabayla gideceğuz."
Nefes arabaya doğru yöneldi. Tam arka kapının kapısını açmıştı ki, Tahir hemen sol eliyle kapadı, sağ eliyle de ön kapıyı açtı.
"Öne bin.." artık utandırmasaydı kendini, zaten çok utanıyordu. Nefes başını onaylar şekilde salladı ve bindi arabaya. Tahir eksik etmedi emniyet kemerini bağlamayı. Gözü gibi bakmak istiyordu.. onda açılan her kötü yarayı kapatmak istiyordu, yerine iyilerini koymak istiyordu..  emniyet kemerini bağlarken arada ki az mesafeyi farkeden nefes, kafasını sol tarafa çevirdi. Tahir de daha fazla rahatsız etmemek adına, hemen kemeri bağlayıp geçti şöför koltuğuna. Civraya gidiyorlardı. Sessizliği deli Tahir bozdu;
"Biraz daha iyi misin?
"Sayenizde, Asiye abla olmasaydı belki de.."
"Şşş tamam geçti. Bak burda yeni hayata başladın artık. Ailen var, asiye yengem var, yangazlar, Mustafa abim var.." biraz durdu ve üstüne basa basa; "Ben varım." Dedi.
Nefesin ağzından;
Nasıl da korurcasına ben varım dedi öyle. Ne güzel koruyordu.. adamlığın kitabını yazabilirdi bu adam.. keşke böyle tanışmış olmasaydık.. belki daha farklı olabilir.. iç geçirdim.. kafamı iki yana sallayarak, Tahir'in söylediği sözlere cevap vermediğimi farkedip;
"Teşekkür ederim, Allah razı olsun."
Diyebildim sadece.
Civraya geldiklerinde nefes arabadan çıktı, o temiz kokuyu içine Derince çekip, az bi ses tonuyla;
"Özgürüm.. özgürüm."  Diye gökyüzüne baktı. Tahir anlamamıştı, yengesinin daha anlatmadığı birşeyler mi vardı acaba? Asiye herşeyi anlattı ama, nefesin Asiye'ye anlatmadığı şeyler vardı.. konuşacaktı Tahir ne olursa olsun. Kayalıklara çıktıklarında Tahir'in hep oturduğu kayalığa oturup Karadenizi izlemeye başladılar sessiz sessiz. Bu sefer sessizliği Tahir değil de nefes bozmuştu.
"Hem hırçın, hem durgun.."
Nefes aslında tahirden bahsediyordu. Karadeniz'e benzetmişti onu, daha sabah ordan oraya bağıran adam, şimdi durgundu. Tam bir Karadeniz adamıydı, deli Tahir.
"Öyledir Karadeniz." Demesiyle kendine geldi nefes. Tahire baktı. Yandan profili ne güzeldi öyle.
"Anlatmadığın birşeyler var mı? Anlatmak istersen dinlerim." Diye nefese baktı Tahir. Yine Göz göze geldiler işte. Dedim ya kaçınılmaz bir aşktı. Nefes duraksayıp önüne baktı, evet anlatmadığı şeyler vardı. Anlatsa ağlardı, anlatmasa içini dağlardı. Nefesin gözleri doldu, ağlamaya da bahane ediyordu zaten.. gözlerini denizden ayırmadan, elleriyle oynayarak girdi konuya;
" esir etti beni.. her gün işkence gördüm ama yılmadım.. dayandım.. annem yoktu, ablam yoktu, babam.. olmasında zaten."
Dedi ve indi göz yaşı..
"Dayandım, umudumu bir an olsun yitirmedim.. bir gün ondan gerçekten kurtulacağımı düşündüm, düşündükçe güçlü oldum.. o zalime yenilmedim. Hamile olduğumu anladım, İlk tekmesini hissettim huzur buldum, belki dedim, belki ileride bu zalime karşı birlikte dayanıp daha güçlü olmaya çalışırdım. Çalışırdık.. çocuğumla ben.. ayrı bir dünya kurardık, ellerini koklardım daha güçlü olurdum.. ben böyle düşündüm, herşey güzel olacak derken, herşey daha kötü oldu. Karnımda bebeğim olduğunu hiçe sayıp içkence etmeye devam etti. Karnıma tekmeler yağdırdı. 1 ay vardı doğmasına..Gitti Tahir, onunla güçlü olmayı, onun kokusunu içime çekmeyi hayal ederken, daha güçlü olacağımı umarken aldı bebeğimi benden.." hıçkırıklarını tutamıyordu artık, salmıştı kendini..
"Şşş nefes tamam tamam kendine gel. Nefes yapma kurban olayım, ağlama, kıyma o güzel gözlerine. O şerefsuzun olduğu dünyaya gelmemesi daha iyi oldu ha? "
Tahir nefesi böyle sakinleştirirken, nefes duraksayıp tahire baktı. Bir kaç saniye ardından tekrar gözyaşı aktı. (Burada kaya olsam sis olsam açabilirsiniz) Acısını her haliyle belli ediyordu. Tahir dayanamayıp;
"Oy ben boyle işun." Diye bağırıp yumruk yaptığı elini sertçe kayaya vurdu. Nefes kendisiyle birlikte Tahir'in de canını yaktığını düşündü ve istemsiz de olsa
"Tahir yapma." Deyip elini tuttu. Ufacık narin ellerinin arasında, yiğit delikanlının hafif kanlı elleri vardı.  Farkında değildi ama fırtınasını dindiriyordu. Nefes hala ağlıyordu ama Tahir'in yüzüne bakamıyordu.
"Tamam geçti artık, bundan sonra ailen var, ablan, abin, kardeşin..., ben."
Nefes birden tahire baktı ve
"Gidelim mi ?"
"Olur haydi."
Arabaya doğru İlerlediler ve yarım saat sonra konaktaydılar.
"Her şey için teşekkür ederim. bundan sonra ağlamak yok ailem var, abim var, ablam var ,kardeşim var...,,sen varsın.." utandı koşar adımlarla kapının önüne geldi nefes. Tahir kapıyı açarken gözlerini nefesin üzerinden eksik etmiyordu. Gülüyordu hafiften... Sen varsın demişti ya yetiyordu ona.  Nefes utanır bir şekilde yukarı çıktı kapısını kapattı hemen. Kapının arkasında diz çöktü. ağlamayı beklerken tebessüm ediyordu. Evet ağlaması yoktu artık, çünkü deli Tahir karışmıştı hayatına. Tamam sevdalanamazdı ama yakınında olmak yeterdi ona. Nefes böyle düşünürken çoktan sevdalandığını farketmemişti. Sevdalıydı ona. Hemen ayaklanıp yatağın üzerindeki geceliği giydi. Asiye Ablası ne kadar da düşünceliydi. Yatağa girmeden önce başucuma su almak için mutfağa gitmek istedi , fakat kapıyı açtığında Tahiri gördü. Nefesin kapısına bakıyordu. Belki bişey gelir başına diye nöbet tutuyordu. 'Sevda adama neler yaptırıyor .'
Usulca yaklaştı nefesin yanına tahir. elini Dudağının oraya götürüp;
"Canın çok yanıyo mu?"
" İzi kaldı acısı gitti." dedi nefes sessiz bir şekilde utanmıştı yine.
"Her kötü anına, bir iyisini koyacağım.. bu da deli Tahir sözü olsun."
Nefes daha fazla utanmaya dayanamayıp
"Şey.. ben su alacaktım da." Diyip fırladı hemen. Tahir arkasından;
"Ula nefes." Diyip tebessüm etti, ve daha fazla utanmaması için de odasına girdi.

"Nefesim Olur Musun?" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin