Tahir'in ağzından
Evet kendimi saymamıştım çünkü abimle yangazların arasına katamazdım kendimi bacım demek istemiyordum ona. 'Benim Sevdamsın' demek istiyordum.
'Yeşil gözlerine yandığım, sevdalandığım, yüreğimde kalanım' demek istiyordum. Diyemezdim. Daha tanışalı 2 gün olmuştu korkutmak istemezdim ki, korksun istemezdim.
"Gidelum mi" diye sordum hafifçe
"Olur" dedi yüzü asık bi şekilde ..
Belliydi benden bi cevap beklediği.. bacım dersem kırılırdı belki, ama neden kırılsın ki? Sonuçta bana karşı bişey hissediyo mu bilmiyorum ki.. ilk önce bunu öğrenmem lazımdı. Akşam konuşsamıydım, aceleci mi davranırdım yoksa.. bilmiyordum hiç bişey bilmiyordum. Deli Tahir'in aklını başından alan kadına ne söyleyeceğimi bilmiyordum.
Kalktık kayalıklardan arabaya doğru ilerledik.
Nefesin ağzından
Söylememişti onun için neyi ifade ettiğimi, neyi olduğumu söylememişti. Belki de bacısı olarak görüyordu beni.. sonuçta insan bacısını da kıskanır değil mi?
Ağlamamaya söz vermiştim tahire ama doluyordu gözlerim sebepsizce işte.
Arabaya bindik.. ikimizden de ses soluk yoktu ben de konuşmamayı tercih etmiştim. Konağa geldiğimizde asiye abla açtı kapıyı. Saniye hanım, Mustafa abi,yangazlar da Maçtan erken dönmüşlerdi sanırım, onlar da vardı. Tahirle içeriye birlikte girdiğimizi gören saniye hanım telaşlı bi şekilde lafa atladı
"Uuuyhhh olacağuk elaleme maskara. Tahir ne işun var senin ha bu gariyla "
"Anaaa garı değil kadun bu bir. Hem neyine olacasun elaleme maskara kötü bişey etmiş gibi konuşma bu da iki . Nefes de bizimle yaşadığuna göre bilmesi lazımdu buraları. Gezduk ana ne oldi . "
"Asiye gezdursaydi ne demeye sen gittun."
Asiye lafa atladı hemen. Kaynanasının taklidini yaparcasına
"He ana gideydim de demediğini koymayaydun. Yemek olacuk gelin evde değul, kocasu işten geldu garisi gezmelerde diye riv riv edecedun"
Saniye nefese dönüp;
"Tahiri de kendine mi çektun vay or***u yosma seni.!" Dedi. Dediği yerde nefes şaşkın olup kendini toparlamaya çalıştı.
"Anaaa!" Tahir artık çok sinirlenmişti. Nefes titrek ve ağlamaklı bir ses tonuyla;
"Yeter artık .! Laflarınıza dikkat edin saniye hanım. Sizin laflarınızı dikkate alacak kadar düşüncesiz değilim ama, Misafir geldiğim bi evin erkeğini yanıma çekecek kadar da düşmedim."
Saniye ağzı açık yukarı ağlayarak çıkan nefese bakıyordu. Asiye durur mu
"Uuu tam da bağa layuk eltu "
"Yenge sırası değil. Ana ne ettun sen, neler dedun ula kıza. Ana hiç mi akıllanmayacasun sen. Kızın beni kendine çektiği yok. Ben götürdüm onu zorla. Kızın bi suçu yok. Yok ama sen illa kafanın dikine gidenlerdensun. Bişey demeyecum. Ama şunu unutma böyle yaparak sadece beni değil ha bu aileni de kaybedersun "
Diyip hemen nefesin arkasından nefesin odasına çıkmak için arkasını dönmüştü ki montunu giymiş ağlayan nefesi gördü Tahir.
Şaşkınlıkla nefese bakıyordu. Nefes kafasını 'dayanamam' dercesine hafif sallayıp, kapıya doğru yöneldi ayakkabılarını giymeye başladı. Herkes şaşkındı.. Evet nefes gidiyordu. Başka bişey olsaydı gitmezdi belki ama, sevdiği adamın annesi kötü bi kadın yerine koymuştu onu. Dayanamazdı.. Tahir'le asiye hemen arkasından gitti.
"Nefes gir şu eve kuzum, etma gel hadi."
Asiye'ye döndü nefes
"Hepimiz için hayırlısı bu abla.."
Arkadan yangazlar ve Mustafa da gelmişti şaşkınca nefesin yüzüne bakıyordu hepsi de. Nefes devam etti sözlerine..
"Hakkını helal et asiye ablam, abi, Fatih, Murat, "Hepsini tek tek saymıştı.
"şu kısa zamanda aile oldunuz bana.. ne yapsam ödeyemem hakkınızı.."
Der demez Tahir kolundan tutup dışarı çıkardı nefesi. Hışımla dışarı çıkarıp;
"Nefes gitma,"
"Ne gitme Tahir, ben bunca yolu hakaret yemek için gelmedim. Annenin dediklerini duymadın mı? Sal beni gideyim. Hepimiz için en iyisi bu."
"Hiç bir yere göndermiyorum.! Hiç bir yere bırakmıyorum anladın mı."
"Tahir bak ben başımın çare-"
"Sus. Daha fazla delirtmeden bin şu arabaya."
Nefes ağlıyordu daha fazla durmak istemiyordu burda, tahir e güveniyordu onun sözüyle ikisi de arabaya doğru giderken asiye seslendi arkadan;
"Tahir benu de bekleyun mazluma yüz çeviren birisiyle aynı ortamda durmak boğaay beni."
