Sözümüz söz.. 9. Bölüm

1.1K 54 2
                                    

Nefes, Güne tam mutlu uyandı derken , yanında yiğiti göremedi.. bebeğini kaybettiği zamanda ki gibi kalbi sıkıştı. Hemen bir hışımla korkuyla salona çıktı ve derin bir nefes alarak, salonda yiğitin heyecanlı heyecanlı tesbih dizişini izledi. Gülümseyerek;
"Aferin sana bitanem benim.. yakışıklı oğlum.. kurban olurum sana.."
"Anne bak Osman dedem bana tesbih dizmesi öğretti. Ben bunu bitirince camiye götürüp asıcam. Osman dedem dedi ki camiye gelenler bu tesbihi çekerse Allah bana da sevap verirmiş."
"Öylemiymiş seni akıllı bıdığım aferin sana." Diyip yiğitin yanına gitti doyasıya öpüp kokladı. Osman hoca da nefesle konuşmak için göz işareti yapıp mutfağa geçti;
"Annem ben kahvaltı hazırlayayım sen de tesbihini bitir sonra camiye gidip asarız beraber olur mu?"
"Tamam anne, ben de çok acıktım ki zaten ya."
"Çok acıkmış ki benim kurdum ya." Diyip yiğitin saçlarından içine çekercesine koklayıp öptü. Osman hocayı bekletmemek için hemen mutfağa geçti.
"Buyur Osman babam."
"Nefes kizum şimdi nasıl söylenur bilmiyrım."
"Seni dinliyorum Osman baba."
"Tahirle sevdaluğunuzu diyecektum. Böyle işler uzatmaya gelmez. Eğer sen de istersen hemen kendi aramızda bi söz edelum. Ne dersun kizum, sen ne dersen o."
Nefes şaşkın e tabi utangaç bir halle cevap verdi.
"Şey Osman babam. Beni yanlış anlamayın, ama ben öyle içime baba ocağını sindirmeden burdan ayrılmak istemiyorum. Belki de ilk defa olmuş Yuvamdan, babamdan, bu onca huzurdan.. "
"Anlıyrım kizum seni.. hemen evlenun demiyrım zaten. Bi söz keseriz düğünü sonra konuşuruz. Asıl sen yanlış anlama kizum.. istemeymiş gibi gelmesun. Elimde olsa ha bu evde kal, yiğit ha bu evde büyüsün. Ama işte Allahun emri her kız telli duvakli çıkayy baba evunden.. asiyam gibi ölmeden senin de mürvetini göreyum." Osman hocanın dedikleri nefesin içine işlemişti.
"Allah korusun Osman babam. Allah hayırlı ömürler versin, başımızdan eksik etmesin seni." Diyip sarıldı. Sonra kafasını onaylar şekilde sallayıp;
"Sen nasıl uygun görürsen Osman babam.." dedi ve utangaç bir şekilde kahvaltıyı hazırlamaya başladı.

Kahvaltılarını yapmışlar, Osman hoca camiye gitmiş, yiğitle nefes kendi aralarında oynuyorlardı.
"Annecim?"
"Efendim anne.."
"Seninle şöyle anneli oğullu bişey konuşalım mı?"
"Ne konuşcaz ki anne ?"
"Gel bakalım ." Diyip yiğiti kucağına aldı ve konuya bir şekilde girmeyi başardı.
"Annecim sen Tahir abini çok mu sevdin?"
"Evet anne çok seviyorum ben Tahir abimi. Keşke o da bizimle yaşasa, hep yanımda olsa."
"Bak seen.. demek Tahir abini bu kadar çok seviyorsun. "
"Evet anne sen sevmiyo musun ?"
Nefes kendini hazırlamış son nefesini de Derince içine çekip;
"Seni bana getiren, hemdert olan adam sevilmez mi?" Diyebildi sadece. Daha fazla konuşamayacaktı. Sanki mahçup gibi hissediyordu yiğite karşı. Nefes yiğitin yanından ayrılıp odaya geçti tahiri aradı onun da yanında olmasını yiğite beraber açıklamak istediğini söyleyecekti.

"Alo Tahir?"
"Efendum nefes."
"Tahir işin yoksa Osman babama gelir misin?"
Noldu kötü bişey mi oldu. Yiğite mi bişey oldu. "
"Hayır Tahir. Biz iyiyiz, az önce Osman babamla konuştuk.... isteme mevzusunu. Şey dicektim... yiğite beraber söyleyelim mi?"
Tahir şaşkın bir şekilde duraksayıp telefondan gelen "Tahir orda mısın?" Sesine irkilmiş anca cevap verebilmişti.
"Nefes.. gerçekten mi? Kabul ettin mi?"
"Bunları burda konuşsak?"
"Hemen geliyrım Nefesum. Bişeye ihtiyaç var mı?"
"Yok Tahir sağol."
Tahir Osman hocanın evine gelmiş, nefes de camdan görüp hemen kapıyı açmıştı.
"Hoşgeldin.. hadi geç içeri."
"Hoşbuldum." Dedi Tahir gülümseyerek..içeri geçip yiğit ortalarında olacak şekilde oturdular. Nefesi şaşkın halde bırakacak bir şekilde Tahir girdi konuya ;
"Yiğidim Allah'ın emri peygamber'in kavliyle ha bu rivrivci huysuz geyiği, ha bu Trabzon kaplanına istiyrım, veriy mısın?"
Nefes tahire şaşkınlıkla bakarken, yiğitte annesine bakıyordu.
"Anne.. Tahir abim seni benden alıcak mı?" Tahir ve nefes yiğite dönüp güldüler.
"Aslanım ben seni annenden ayrır mıyım hiç ?"
"Ayırmazsın ki ya.."
"Tabi ayırmam aslanım.. benim demek istediğum, annenle evlenmek istıyrım, sen de olur dersen huysuz geyiği baş tacı, ay ışığında uluyan kurdu da evimun neşesi yapmak istiyrım." Nefes tahire dönüp gülümsedi.. yiğit rahatlamış bi şekilde konuştu ;
"E o zaman verdim gitti ki ya.." Tahir yiğiti kucağına almış nefes de aralarına katılmıştı. Hep birlikte sarıldılar.
Tahir ve nefes konuşmak için mutfağa geçtiler.
"Ee nasıl ikna oldun geyik hanum.. bağa gelince rivriv ediydın?"
"Ya Tahir deme öyle.. Osman babam hemen düğünü yapmayız az sözlü durursunuz deyince.."
"Anladum nefesum.. utanma gel ." Diyip kollarını açtı Tahir. Sarıldılar, huzurun tam anlamıydı NefTah..

"Nefesim Olur Musun?" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin