"Nefes'im Olur Musun?" 2. Bölüm

1.7K 53 0
                                    

İçeriye giren heybetiyle ortalığı yıkan adama bakarken omuzumuzda bir el hissettim. Çok utanmıştım çünkü içeriye giren adama baktığımı asiye abla farketmişti.

Tahirden;
Yangazlara;
"Hayurdur kime kime emanet" diye sorduğumda karşımda beliren kızı gördüm. Bir kız böyle mi masum bakardı, gözleri, gözleri çok güzeldi, gözlerimiz birbirine çarpmıştı evet. Dünyanın en güzel gözlü kızı bu olmalıydı. Yeşildi en sevdiğim renkti, Karadeniz'in yeşili gibi..
"Yengem Nefes artık bizimle yaşayacak. Tanışın isterseniz.."
Yengemin cümlesiyle kendime geldim

"Tahir kaleli." Deyip elini uzatmıştı
"Nefes " diyebildim sadece.. elimi uzatsam morlukları görecekti hayır mahçup olmak istemiyordum uzatmasam ayıp olacaktı. Diye düşünürken elinin havada kaldığını görüp birden uzatıverdim elimi. Farketmiş olmalıydı ki bileğime baktı hala daha mordu. Hemen çekip yerime oturdum. Elinden pamuk şekeri alınmış 5 yaşında ki çocuk gibi kafamı öne eğdim. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Herkes sessizdi. Bu sessizliği asiye abla bozmuştu.
"Nefes kuzum yolda bahsettiğim dangoz işte Tahir " dedi gülümseyerek
"Oy yengesinin paşasii kurban olsun yengen sana". Bi dakika ya bu adam nasıl damgoz olurdu şu asalete bak diye kendi kendime düşünürken Tahir lafa atladı.
"Yenge kızın yanında ayıp oliy da etmasan mı?" Diye hafif kızmış gibi asiye ablaya baktı. Tebessüm ettim. Çok güzel aileydi hepsi çok iyiydi. Çok sevmiştim bu sıcak ortamı.. belki de Sıcak ortamda büyümediğim içindir. Tahir'in sesini işittim huzur veriyordu, resmen huzur buluyordum.
"Yangazlar ben erken döndüm gemiden bugünlük benden bu kadar az yatacum hayde bakalum gemiye."
"Abi etma" dedi yangaz Murat.
Tahir'in birden kızgın bakışları onlara çevrilince;
"Yürü ikuzum yürü abim bizi tepelemedan gidelum ufaktan." Yangaz Fatih Murat'ı kolundan tutup dışarı çıkardı tabi zorla.
Halleri çok komikti. Çok güzeldi herşey hayran kalmıştım. Bakalım kaç kişiyle daha tanışacaktım burada. Kendi kendime tebessüm ettim. Sessizliği Tahir bozdu
"Yenge sen benlan iki dakika gelsene?"
"Geliyrım yengesinin paşasi."
Acaba benimle ilgili "ne işi var burda" mı diyecekti. Heyecanlanmaya başladım, korkuyordum birde. Ya kötü bi laf ederse. Artık kötü sözlere dayanacak gücüm kalmadı diye kendi kendime düşünmeden edemedim.
"Yenge kızın göz çevresinde ki bileğinde ki morluklar ne?" Kızgın bir şekilde sormuştu Tahir. Asiye anlamıştı biliyordu kardeşi yerine koyduğu kaynını. Kadına kalkan eli 10 yerden kırardı. Asiye lafa girip herşeyi tam anlamıyla anlattı.
"İşte böyle paşam. Elleri kırılasıca etmediğini koymamış kıza. Ben de getirdim İstanbul'da da kimsesi yokmuş zaten. Burda aile oluruz ona ha? kol kanat gereriz.
"Tabi ki de bunları yapıcaz yenge. Çok masum bakıyordu bileğinde ki morluklar aklıma geldikçe "
Bağırmıştı Tahir. Nefes salondan duymuştu sesini.
"Her erkeğin gücü kadına mı yetiyo ula" deyip hışınla nefesin yanına geldi.
"Kim söyle "
Nefes anlamadı ne kimdi ne diyordu
"A anlamadım"diye kekeledi nefes.
"Sana bunları yapan, sana işkence eden kim ula söyle."
Nefes korkmaya başladı asiye hemen yanına gelince "nefes korkma kuzum. Ben unuttum sana söylemeyi."
"Neyi abla" dercesine Asiye'ye baktı ağlamaklı gözleriyle .
"Bizim ha bu dangoz var ya deli deli. Deli Tahir derler ha bu köyde oğa."
Tahir hemen lafa atladı
"Yenge deluluğumu sonra konuşursunuz. Nefes söyle kim yaptı sağa bunu."
Nefes tek tek konuşmaya başlamıştı artık korktuğu her halinden belliydi.
"Ben. burda değil. hem bitti artık." Demesiyle ağlaması bir oldu nefesin.
Tahir sinirle bağırdı ve elini duvara vurdu. Sinirlenmişti bi öğrenseydi nefese bunu yapanın yerini doğduğuna pişman edercesine dövecekti. Sonra nefesin ağlama sesini işiterek yanına gitti
"Özür dilerim, ben bi an yengem anlatınca sinirlendim. Kusuruma bakma." dedi.
"Tamam yengem ben nefesi sakinleştiririm hadi sen odana çık.
Tahir istemeyerek de olsa odasına gitti. Nefesi aşağıda bırakmak hiç içine sinmedi ama orda kalsaydı yengesi orataya bişey atacaktı kızı utandıracaktı. Gerek yoktu zaten korkmuştu. Ürkek güvercin yüreği gibiydi kalbi. Tahir üzerini değiştirip yatağa uzandı. Nefesin gözleri o ürkek masum bakışları bir türlü aklından gitmiyordu. Durmadı yatağında bi hışınla çeketini alıp evden çıktı
"Tahir nereye Tahir ula deli Uşak dellendi yine Karadeniz'e haykırmaya gidey"
Asiye çok iyi tanıyordu tahiri Asiye'nin dediği çıktı Tahir civraya gitti kustu yine içinde ki sözleri Karadeniz'e karşı.
"Ula kadına kalkan el utansın be. Ula kıyılır mı be kıyılır mı o masum gözlere kıyılır mı o narin ellere.!"

"Nefesim Olur Musun?" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin