Süpriz dolu...

1.3K 43 0
                                    

"Nefes abla şey, Fatih şey dedi, şey olmuştur, şeye gidelim, şey yapalım dedi." O sırada utancından yanak içini kemiriyordu berrak. Fatih de utanmış olmalı ki yere eğmişti başını..
"Fatih, ula naptun kıza."
"Abi hööğğtt! ne yapcam ya kıza saçmalama." Yerde olan bakışları, şimdi ise şaşkınlıkla tahire bakıyordu.
"Dur dur ben anladım, Fatih, senin evde tek başına canın sıkılır, çay bahçesine gidelim, çay içelim. Dedi dimi?" Nefes bunları söyledikten sonra gülmeye tutuşmuştu. Berrak utangaç bi sesle;
"Hı hı." Diyip odasına fırladı hemen.
"Haaah tam da öyle oldu yengem ağzına sağlık." Diyip Fatih de odasına çıktı hemen.
"Ula sen nerden anladun ha oni?"
"Kaleli geliniyim ben, anlarum." Diyip kafasını dikip tahire yaklaştırdı nefes.
"Bak ya." Diyip dudağına naif bir öpücük kondurdu Tahir.
"Akşam olmak üzere saniye hanımlar asiye ablamlar nerde ki?"
"Bilmem mercanlara gitmişlerdir."
"Of Tahir Mercan Diyip durma mercan dedikçe cinlerim horon tepiyo horon!."
"Noldi hayurdur?" Dedi Tahir çapkın bi gülüş atarak.
"Mercanın sana öküzün trene baktığı gibi baktığını bir tek ben farketmedim herhalde, salağa yatma deli Tahir.!"
"Aaa mercan bağa küçüklükten beri yanık onu biliyrız, bilmediğimuz bişey söyle geyik hanum ." Dedi nefesin burnunu sıkmayı da ihmal etmedi.
"Tahir, 3 hafta sonra Ferhan beye randevumuz var biliyosun dimi hayatım.." Dedi ve Tahir'in yanağını öpüp, odaya çıktı nefes.
"Nefes, ula delirtme adamu, bak zorlaysun böyle devam ederse, kadun doktor aramaya başla." Diyip nefesin arkasından ilerliyordu.
"Noldu Tahir, hayurdur?" Dedi nefes cilveli bi şekilde.
"Nefeees!"
"Tahir diyorum ki 1 haftalığına bağ evine mi gitsek? Hem kafa dinlemiş oluruz.. yiğiti de asiye ablaya bırakırız, okula da servisle gidiyo zaten, Olmaz mı?"
"Sinirimi dindirmeye çalışaysun... başaraysun..." Diyip boynunu uzun süreli kokladı ve öpüp avuçlarının arasına sevdiği kadının yüzünü aldı;
"Gidelum, ama bebeğin cinsiyetini öğrendikten sonra gidelum ."
"Aaa o niye o?"
"Canım öyle istedi nefes.."
"Tahir sen de var bi haller ama neyse. doktor daha öğrenmemiz için 3 aylık ve üstü olması lazım dedi, bizim bebeğimiz daha....
Bi dakika ya bizim bebeğimiz kaç aylık Tahir?"
Tahir ve nefes gülmeye başlamış gerçekten de ikisi de bebeklerinin daha kaç aylık olduklarını bilmiyorlardı.
"Seni kıskanıcam diye bebeğin kaç aylık olduğunu sormayı unutmuşuz bak göreymisin?"
"Delisin sen, benim delim.." diyip gülmeye devam ederken sarıldılar. Bu güzelim sarılmayı bölmemek olmaz tabi;
"Anne."
"Annem, noldu bitanem."
"Anne yarın okuldan çıktıktan sonra babamla gemiye gidebilir miyim?"

Yiğit tahire baba mı demişti? İkisi de yiğite şaşkınlıkla bakmakta olan yüzlerini birbirlerine çevirdiler. Şaşkın bi şekilde tebessüm edip kucağına aldı nefes yiğiti.
"S-sen, az önce tahire baba mı dedin?"
"Beni büyüten o olmasa da, gerçek babam o." Diyip kollarını tahire uzattı, kendisini kucağına alması için.
"Baban kurban olsun sana oğlum.." diyip kokladı yiğidi. Ve devam etti;
"Daha ölmeden cenneti tattırdı Rabbim şükürler olsun." Dedi ve diğer koluyla da nefesi sardı. Üçü birlikte yatağa geçtiler ve erken olmasına rağmen uykuya teslim ettiler ruhlarını.

*****

| Üç hafta sonra |

"Tahir hadi ya geç kalıcaz."
"Nefes bi dur da, şu lokmayı da yiyeyum geliyrım."
"Ya anlamıyorum, hamile olan benim, yemesi gereken benim, masadan bi türlü ayrılamayan sensin... senin bu yemek sevdanı ne yapacaz hiç bilmiyrım Tahir.." diyip güldü ve ayakkabılarını giymeye başladı nefes. Ve birden ensesinde bi nefes, bi soluk hissetti..
"Ne yapacaz hiç bilmiyrım nefes.." diyip, arkasından boynunu öpmeye başladı Tahir.
"Tahir, tövbe tövbe, kapı girişinde TeAllam ya." diyip güldü.
"Ha kapı girişi ve acelemiz olmasa, olabilir diyisın yani.."
Nefes Tahir'in elini tutup kendi karnına getirdi ve;
"Olmaz diyırım Tahir, olmaz." Diyip tuttuğu eli bırakmadan arabaya doğru sürükledi Tahiri, gülmeyi de ihmal etmedi..

"Nefesim Olur Musun?" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin