3.9

3.9K 292 36
                                    

Vera Görkem;

Arabaya bindiğimizde gergin bir şekilde bacağımı sallamaya başladım. Elim bileğimdeki siyah bilekliğe indiğinde ise bileklikle uğraşmaya başlamıştım.

"Gerilme bu kadar," diyerek gözlerini kısaca gözlerime değdiren Kuzey, önüne dönerek dudaklarını yaladı. "Bir hafta öncesindeymişiz gibi düşün. Birbirimizin hâlâ en yakınıymışız gibi."

Gözlerimi kaçırarak siyah iple oynamaya devam ettim. Beni benden daha iyi tanıdığını söylemişti daha önce, haklıydı da. Her hareketimi ezbere biliyordu.

Ama ben de onun her hareketini ezbere biliyordum.

"Neden hediye almaya beraber gidiyoruz ki?" diyerek kaşlarımı çattım. "Büşra'ya makyaj malzemesinden başka bir şey alabileceğimizi düşünmüyorum. Onu sen de alabilirdin."

"Ya, ya," diyerek direksiyonu ani bir şekilde kırdı. Öne doğru savrulduktan sonra arkama yaslanarak saçlarımı geriye iteledim. Sıcaktan bunalmıştım.

Kısa bir süre sonra alışveriş merkezinin otoparkına arabayı park ederek arabadan indiğimizde yanımda yürüyen Kuzey'e bakmaya başladım.

Ben onu öpmüştüm, bilerek ve isteyerek.

Bu beni korkutmuyor değildi. Ona karşı içimde yeşermeye başlayan bir şeyler olduğunun farkındaydım ancak bunun gerçek olup olmadığından emin olamıyordum.

Annemin söylediği gibi, en yakınım olan kişiyi kaybetmemek için böyle davranıyor olabilirdim. Eğer içimde yeşermeye başlayan duyguların sebebi buysa ve ben işin sonunda Kuzey'i tekrar ve daha derin bir şekilde yaralayacaksam, bu işe girişmemek en iyisiydi.

"Kuzey," diyerek boğazımı temizledim. Bana bakmaya başladığında önüne geçerek suratını görmek için kafamı kaldırdım. Kuzey de kafasını hafifçe aşağıya indirdiğinde kaşlarım çatılmış, ellerim göz altlarına yerleşmişti. "Neden göz altların mor?"

"Uykusuzluktan," diyerek benden uzaklaştı. "Bir süredir düzgün uyuyamıyorum."

"Tek sebebinin uykusuzluk olduğuna emin misin?"

"Günlük birkaç saat uykuyla ayakta durmaya çalışmak ama uyuyamamak kolay değil, Vera."

"İyi de-"

"Hadi," diyerek kolunu omzuma attı ve ilerlemeye başlayarak gözlerini etrafta gezdirdi. "Şu kızın hediyesini alalım. Bu arada, sen gelecek misin?"

"Beni de çağırmıştı, değil mi?" diyerek omuz silkmeye çalıştım. "Gelmem ben. Sevmiyorum zaten öyle yerleri."

Önünden geçtiğimiz bir mağazada Kuzey'i durdurduğumda mağaza vitrinene bakarak saçlarını karıştırdı. Kolunu omzumdan çekerek mağazaya girdiğinde peşinden ben de mağazaya girerek etrafa bakınmaya başladım.

"Büşra nasıl giyinmeyi sever?" Ardından durdum. "Sen nereden bileceksin gerçi. Kızla samimi bile değilsin ki."

Cebimden telefonumu çıkartarak Instagram hesabıma girdim ve Büşra'nın hesabını bularak hesabında paylaştığı fotoğraflara bakmaya başladım. Giydiği elbiseler genelde kırmızı ya da siyah renklerdeydi ve cesur giyinmeyi seviyordu.

Telefonumu tekrar cebime atarak Kuzey'e döndüm. O da bana bakıyordu.
Sanırım uzun bir süredir.

"Büşra, kırmızı ya da siyah şeyler giyiyor genelde. Bir de cesur. Ona göre bir şeyler bakabilirz."

Kuzey Vurgunu [texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin