Blinde ||SPIDEYPOOL TEEN AU||

#5

Baby to the moon and back
I will love you more than that
When your skies are grey and
Your whole world is shaking
To the moon and back
I love you more than that

Yorum cevaplamayı çook seviyorum o yüzden bulduğunuz her yere satır arası yorum yapın <3

Peter sabah uyandığında çalışma masasında bir not bulmayı beklemiyordu. Notta yazan şuydu :

Dün hasta olduğun için projeyi yapamadık ve dönem sonu puanımızı önemsiyosan (ki umursadığını biliyorum)
Yarın saat 13.30'da okula gel ve projeyi bitirelim.
- WW

Peter hemen saate bakmak için telefonuna baktı.
Siktir saat 13.20'ydi ve o daha yeni uyanmıştı. Yataktan fırladı ve çarşafını bile düzeltmekle uğraşmadan banyoya gidip dişlerini fırçaladı.
Saçlarına dokunmamıştı bile çünkü bir kere denerse yarım saat aynanın karşısından ayrılamayacağını biliyordu. Dolaba koşup eline gelen ilk şeyleri giydi.
Üzerinde NASA yazan gri bir sweatshirt (Kesinlikle Homecoming'deki tişörtü sweatshirte dönüştürmedim selam.) Ve siyah bir kot.

Koşarak evden çıktı ve kapıyı kapattıktan sonra kilitlemek için elini cebine attı.
Siktir.
Anahtar diğer kotundaydı.
Ama camdan tırmanabileceğini düşünerek merdivenlerden koşarak inmeye başladı.
Saat şimdiden 13.30 olmuştu ama biraz gecikse Wade'in ona bir şey diyeceğini sanmıyordu.

Tıpkı düşündüğü gibi de koşarak biyoloji labaratuarına girdiğinde Wade ona kızgın olmaktan epey bir uzaktı. Tam aksine yüzünde garip bir sırıtış bile vardı. Wade'in yanına geldiğinde Wade yanardağı çoktan bitirmişti ve lavı da bitirmeleri sadece 20 dakikalarını almıştı.

Projeyi de diğerlerinin yaptıklarının yanına koyduktan sonra birlikte Peter'ın evine doğru yürümeye başlamışlardı. (Peter'ın evine gitmiyorlardı Wade'e evinin Peter'ınkinden düz devam ettikten sonra olduğunu söylemişti. Tabii evi aslında Peter'ın evinin tam tersi yolundaydı.)

Sonunda Peter'ın evine ulaştıklarında Wade iki parmağını başına koydu ardından öne doğru ittirip aşağı indirdi. Tam gidecekken Peter'ın ona doğru seslenmesiyle durdu.
"Teşekkür ederim."

Wade alayla cevapladı
"AMAN TANRIM Peter Parker bana teşekkür etti. Bu zevki neye borçluyum acaba ?"

"Hastayken benle uğraşmana."

"O zamaan." Başından bir şapka çıkarır gibi yaptı. "Önemli değil Peter Benjamin Parker."

"Bir dakika bir dakika sen benim ikinci adımı nerden biliyosun."

"Kaynaklarım var diyelim."
Peter gözlerini devirdi ve ardından elini sallarken konuştu.
"Görüşürüz."

"Görüşürüz."
Peter Wade'in hâlâ gitmediğini görünce ona sorarcasına baktı.
"Sen eve girene kadar burdayım."
Siktir.
"Ah tamam teşekkürler."
Peter'ın eve girmesinin tek yolu camdan gitmekti ve bunu yapması için de binanın yan tarafına geçmesi gerekiyordu ve bunu yaparsa Wade'e anahtarını evde unuttuğunu açıklaması gerekirdi ve bunu yaparsa da Wade onla hayatı boyunca dalga geçerdi.

Bu yüzden apartman kapısının önüne kadar geldi ve belki biri açık unutmuştur diye şansını denedi.
Ama hayır , hayat her zamanki gibi Peter'a götünü dönmüştü. Belki de ben açamamışımdır umuduyla bir kere daha denedi ama hayır. Olmuyordu.