Blinde ||SPIDEYPOOL TEEN AU||

#20

Where's my mind
Maybe it's in the gutter
Where I left my lover
What an expensive fate

(Önceki günün akşamı)

Wade telefonunun mesajlar kısmına girdi.
Sınavdan iyi bir not çıkardığı için Peter akşam onla buluşmaya söz vermişti ama şimdi ortalarda yoktu.

(21.09)

Peter
Peettteeerrr
Orda mısın ?

(21.28)

Artık kalbim kırılmaya başladı.
Söz vermiştin buluşacağımıza ama şimdi ortalarda yoksun.
Görüldüyü geçtim mesajlar iletilmiyor bile.

(21.56)

Endişelenmeli miyim emin değilim.
Evine geliyorum.
Bana ciddi bir açıklama borçlusun.

(22. 30)

Yangın merdiveninden odana çıktım ama orada değildin Peter.
Camı açık bırakmıştın ben de içeri girdim ama evde de değildin.
Artık endişelenmeye başlıyorum.

(23.30)

Peter beni bu kadar endişelendirdiğine inanamıyorum.
Yemin ederim seni elime geçirdiğim gibi öldürücem bu yaptığın hiç hoş değil.

(00.40)

Tamam az önce söylediğim her şeyi unut tamam mı şu an ortaya çıkarsan beni bu kadar endişelendirdiğin gerçeğini unutabilirim.

(4.30)

Seni küçük bok senin yüzünden uyuyamıyorum.

(4.55)

Sikeyim Peter nerdesin ?

~

(Şimdi)

Peter odasında yankılanan sesle yattığı yerden doğruldu.
"Bay Parker , Bay Stark ve Bayan Romanoff sizi kahvaltıya bekliyorlar."

Peter yeniden yatağına yatıp yorganı başına kadar çektikten sonra konuştu.
"Onlara yemeğe inmeyeceğimi söyle Jarvis."

"Ama inmeniz konusunda son derece ısrarlılar efendim."

Peter alayla konuştu.
"Onlara benim de inmemek konusunda son derece ısrarlı olduğumu söyle."

"Bay Stark'ın bu cevabınızdan hoşlanmayacağını düşünüyorum efendim."

"Ben de öyle düşünüyorum Jarvis."

Ardından yüzüstü yatağa döndü ve başını yastığını koydu. Karnı açtı evet ve uzun süredir yemek yemediğinden yemek yemesi gerekiyordu ama aşağı inmeyecekti.

Bu belki başkasına göre çocuksu bir inattı veya ergence bir trip ama ona göre bir oyundu ve kaybetmemeye de kararlıydı.

Bay Stark ordan çıkmamasını mı istiyordu ?
İyi o zaman o da odasından dışarı adımını atmazdı.

~

Wade öfke ve endişe karışımı bir duyguyla okula girdikten sonra Peter'ı aramaya başladı.
Ona yüz tane mesaj atmıştı ama mesajlar iletilmemişti bile.