Blinde ||SPIDEYPOOL TEEN AU||

#11

I'm sick and I'm tired too
I can admit , I'm not fireproof
I feel it burning me
I feel it burning you
I hope I don't murder me
I hope I don't murder you

Yemekten sonra Jason dövüş merkezini Peter'a gezdirmeye başlamıştı.
Peter itiraf etmeliydi ki burası Stark Kulesinden bile daha büyüktü. Herkese ait odalar bile vardı.

18. seviyeye 10 dakika kala Jason Peter'la diğerlerinin yanına geldi.
Peter hepsinin yüzündeki gerginliği görebiliyordu.
Gerçi bu gayet normaldi.

Hepsi başarmak zorundaydılar çünkü tek şansları buydu. Yoksa infaz edilirlerdi.
Peter düşündü.
Acaba nasıl infaz ediyorlardı ?

Yani mesela Ark'ta insanları uzay boşluğuna atarlardı. Ama burdan onu uzaya fırlatacak halleri yoktu herhalde.
Peter omuz silkti.
Öğrenmek istemiyordu.

18. Seviyenin kapıları açıldığında Peter kendini yutkunmaktan alamadı. Bir futbol stadyumu büyüklüğünde bir yerdeydiler ve herkes onları izliyordu.

Peter düşündü.
Kolezyumda dövüşen gladyatörler de böyle hissetmişler miydi acaba ?

18. Seviyenin eğitmenlerinin kapısı açıldığında Peter daha da yutkundu , 6 tane eğitmen vardı bu da hepsine bir tane düştüğünü gösteriyordu.

Brooke ona fısıldadı.
"Borozanlar öttüğünde seviye başlar ve hepsini yere sermemiz için toplam yarım saatimiz var. Ayrıca seviye sırasında birine yardım etmek istiyorsan önce kendi eğitmenini yenmelisin."

Peter sordu.
"Peki hangisi benim eğitmenim ?"

"Önümüzde sıraya girecekler. Senin önündeki senin eğitmenin."
Peter başını salladı.
Ve eğitmenini görmesiyle gözleri büyüdü.

"Benim eğitmenim Doktor Octopus mu ? Ciddi olamazsınız. O adam bana takı-
Borozan sesleriyle Peter'ın cümlesi yarım kaldı.

Chris ona bağırdı.
"İyi şanslar ağ kafa."

Peter tam Chris'e iğneleyici bir laf söyleyecekti ki Octopusun kollarından biriyle geriye sıçradı.
"Bakıyorum yine karşılaştık Örümcek Adam."

Peter kolların birinin daha üstünden atlarken konuştu.
"Yaa ne kadar mutlu olduğumu anlatamam şu an."

Ardından Octopusun yüzüne bir ağ attı.
"Ama aynı şeyi saçların içi söyleyemem , hâlâ yıkamadın mı ?"

Octopus ağı yüzünden çıkarırken bağırdı.
"Seni küçük böcek !"

"Heey , biraz sakinleş. Eski dostuz biz."
Bunu derken metal kolların birinin üstünden atlamıştı. Ama o sırada boğazını saran kolu görmemişti.

Peter güçlükle konuştu.
"Bak şu an dejavu yaşıyorum."
Ardından Octopus'un onu iyice kendine yaklaştırmasına izin verdi ve yeterince yakına geldiğine karar verdiğinde ark reaktörüne güçlü bir tekme geçirdi.

Peter ark reaktöründe çatlak açılan Octopus'un boşluğundan yararlanarak koldan kurtuldu ve onu olduğu yere ağladı. Tam ark çekirdeği yerinden çıkarmaya gidiyordu ki Chris'in ona söyledikleri aklına geldi.

"Ve kimseyi öldürme , eğer bir eğitmeni öldürürsen onun yerine geçersin ve biri seni öldürene kadar o seviyede savaşman gerekir..."