#4

4K 345 433
                                        

I found peace in your violence
Can't tell me there's no point in trying
I'm at one and I've been quet for too long

Bu bütün Watty hayatımda yazdığım en uzun bölüm olabilir o yüzden çok yorum istiyorum
<3

Wade proje için Peter'la sözleştiği gibi cumartesi saat 12.00'da okula gelmişti ama yarım saat geçmesine rağmen Peter'dan hâlâ ses yoktu.
Belki de dün olanlar yüzünden gelmemişti ?
Ama Peter birini yarı yolda bırakacak bir tipe benzemiyordu , hele ikisinin de dönem ortalamasının yarısını oluşturacak bir şeyde asla.

Ama göründüğü gibi hâlâ ortalarda yoktu. Düşünürken eli otomatik olarak ensesine gitmiş ve bu görüntü önündeki birkaç kızın ilgisini çekmiş olacak , üç kız da neredeyse ağzından salya akıtacak şekilde Wade'e bakıyorlardı.
Kızların bakışlarından rahatsız olan Wade (ki normalde bu hoşuna bile giderdi ama şimdi nedense rahatsız olmuştu.) adımlarını okulun dışına yönlendirdi ve eş zamanlı olarak Peter'a mesaj yazmaya başladı.


Peter
Shht örümcek çocuk
Bugün okulda projeye devam edeceğimizi sanıyordum
Peettteeer

Peter'ın mesajları bile okumadığını gören Wade'in kaşları çatıldı ve Peter'ı aramaya karar verdi. Telefon birkaç kere çaldıktan sonra Peter telefonu açmıştı.

"Alo , Wade ?"

"Ya Wade , hani bugün 40 dakika önce okulda birlikte proje yapıcağın çocuk."

"Aman tanrım aman tanrım çok özür dilerim. Şey...
Bugün yapmasak olur mu ?"

Wade Peter'ın sesini uzun süre dinleyince bir sorun olduğunu anladı. Sesi biraz şey geliyordu...
Hasta ? Veya akşamdan kalma
Aklından son seçeneği eledi. Peter'ın oturup da sarhoş olana kadar içmesi mümkün değildi.
Ve bu da tek bir şık bırakıyordu.
Hasta olmuştu.

"Sen iyi olduğuna emin misin ? Sesin pek iyi gelmiyor."

"Evet. Şeyy sadece yeni uyandım bu yüzdendir."

"Yalan söylemekte de sır saklamak kadar berbatsın."

"Yalan söylemiyorum. Gerçekten yeni uyandım."

"Tamam inandım şimdi evinin nerde olduğunu hemen konum at da bana yalan söylemediğini kanıtla."

Peter ağzında tamama benzer bir şeyler geveledi ve telefon kapandıktan birkaç dakika sonra Peter konumu sonunda atmıştı. Peter'ın evinin şu an durduğu yere yürüyerek 5 dakika olduğunu gören Wade gülümsedi ve hızlı adımlarla Peter'ın evine yürümeye başladı.

Geldiğinde zile üçüncü basışında Peter kapıyı anca açmıştı ve açtığı gibi de ona bağırmaya başlamıştı.
"TANRIM KES ŞUNU."
Açıkçası bu Wade'in beklediği karşılamaya pek de benzemiyordu. Peter'ın ona bağırmasının üzerine yüzüne piç sırıtışını yerleştirdi ve bir daha zile bastı.
Zilin sesinden kendi sesinin de anlaşılması için bağırdı. "NEYİ KESİYİM , BUNU MU ?"

Peter ise iki eliyle kulaklarını kapamış gözlerini yumarak acı çekiyormuş gibi yere çömelmişti.
Wade ise bu görüntü karşısında kaşlarını çatmış ardından elini zilden çekmişti. Peter'ın neden böyle olduğuna anlam vermeye çalışırken Peter çoktan ayağa kalkmış ve Wade'in yanağına bir yumruk geçirmişti , geçirdiği gibi de öksürmeye başlamıştı.

Blinde ||SPIDEYPOOL TEEN AU||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin