Blinde ||SPIDEYPOOL TEEN AU||

#28

Bu bölüm neden bilmediğim bir şekilde birinci kişi ağzından muhtemelen diğer bölümler eskisi gibi olur

Yeah, if you overthinking ı get high with you
If you ever sinking i go down with you
All i need my baby and a cigarette
Convo getting dry but i can get it wet

Hemşirenin beni oturttuğu sedyede ayaklarını aşağı sarkıtıp ileri geri sallamaya başladım.
Jackson sırtını kapıya yaslamış sanki bakarak bir tanım koyabilecekmişçesine gözlerini bana dikmişti.

Hemşire dolaptan çıkardığı ateş ölçeri kulağıma tuttu ve aletten bip sesleri gelmeye başlayınca aleti kulağımdan hafifçe çıkardı ve ucundaki aparatı çöpe attı.

"Ateşin otuz dokuz buçuk olmuş tatlım, tuvalete gidip yüzünü soğuk suyla yıka biraz. Sonra istersen ilk derse girme biraz burda uzanabilirsin."

Başımı olumlu anlamda salladım ve çevik bir şekilde sedyeden aşağı atlayıp kapının kenarına bıraktığı çantasını tek omzuma atıp kapıyı açtım.

Jackson'a kafasıyla geçmesini işaret ettikten sonra kapıyı ardımdan kapattım ve adımlarımı sınıfa yönlendirmeden önce Jackson'a döndüm.
"Sana sadece gidip yüzümü yıkamamı söyleyeceğini söylemiştim."

Jackson omuz silkti.
"Bu kadının sorunu, ayrıca sana ilk ders istersen biraz uzanabileceğini de söyledi."

Göz devirdim ve adımlarımı sınıfa yönlendirdim. Eğer ilk ders uzanırsam bu uyuyacağım anlamına geliyordu ki bu da akşama çok uykum olmayacağınadan yine düşüncelerimle baş başa kalacağım demekti. Yani tam olarak istemediğim şey.

Tam ilerleyiyordum ki Jackson'ın beni kolumdan tutmasıyla öne doğru sendeledim. Tutuşu çok sert değildi ama yine de canımı yakmıştı.

"Tuvalet o yönde değil."

"Evet ama sınıf o yönde."
Bileğimi kurtarmak için bir hamle yapsam da işe yaramamıştı.

"Peter ateşinin otuz dokuz buçuk olduğunun farkında mısın ? En azından gidip yüzünü soğuk suyla yıkamak zorundasın."

Bu sefer daha güçlü bir şekilde denedim ve bileğimi sertçe onun kolundan kurtardım.

Kendim için doğru olan bu yaptığım mıydı ?
Hayır.

Ateşim kırk olursa hastaneye gitmem gerekecekti ve bu zaten beter olan her şeyi daha da beter yapmaya yeterdi ama bir şekilde ateşimi düşürmenin yolunu bulabilirdim.

Ama şu an istediğim tek şey Harry'nin yanına gitmekti. Jackson yanındayken kendimi istemsizce tetikte hissediyordum ve bu da beni sadece olduğumdan daha da çok strese sokuyordu.

Tabii ben daha bir adım atamadan yeniden kolumu tutup beni ardında dördüncü kattaki erkekler tuvaletine sürüklerken benim Harry'nin yanına gitme hayallerim de yok olmuştu.

İçerideki birkaç öğrenci Jackson'ın yüzünü görmüş olmalı ki hızla tuvaletten çıkmıştı, kabinler de boş olduğundan tuvalette sadece biz kalmıştık.

Jackson hadi dercesine bana baktığında umutsuzca önümdeki lavaboya eğildim ve yüzüme birkaç kez su çarptıktan sonra t-shirtüme silip bezgin bakışlarla ona baktım.
"Mutlu musun ?"

"Evet, tahmin edemeyeceğin kadar."

"Güzel."
"Şimdi izninle gidiyorum ?"