SEFİL PİYANİST, Kırmızı piyano, TAMAMLANDI.

Bölüm 61..ÇALIN ARKADAŞLAR..

Ketrin hanım " Bu sadece seninle ilgili bir konu olmayabilir, bu deden ve babamdan sana kalmış bir sorunda olabilir. Seni bunalımlara sokan belkide bu ödemelerin nedenidir. Ben ilk kez senin bu ödemelerine şu anda şahit oluyorum ve bu otel odasında bunun ayrıntılarını konuşup fikir yürütmek istemiyorum. Bunlar tehlikeli konular olup bizi zora sokabilir mümkünse eğer araştıracaksak çok gizli yapalım.

Ketrin artık konuşmak istemiyordu. Gitmek için ayağa kalktı piyanistin gözlerine bakarak " Ben gidiyorum Yiğit bey, unutmayın ben evli bir kadınım ve kocamıda çok özledim"

Piyanist ne diyeceğini şaşırmıştı. Ketrin hanım ona açıkça gel, seni istiyorum diyordu.

Ketrin hanım" Şu andaki halin, çocukça gülüşün, saflığın beni cezbediyor heyecanlandırıyor"

Piyanist " Utanmıştı, başını hafif öne eğerek " sağ olun ketrin hanım"

Ketrin hanım, odanın kapısını açıp dışarıya çıktı. Piyanist o asansöre binene kadar yanında gitti. Ketrin asansöre binerken kocasının yanağına bir öpücük kondurdu sonra asansörün zemin kat düğmesine basıp aşağıya indi.

Piyanist odaya döndü kendi, kendine düşüncelere dalmıştı. On beş dakika sonra odanın kapısı çaldı. Gelenler Tokatlı, Recep ve Mert'ti. İçeriye girdiler piyanistin yüzü asık ve üzgündü.

Tokatlı sordu " Ne oldu bozuk gözüküyorsun ?

Piyanist " Evli olduğumu ve kızımın hasta olduğunu öğrendim"

Mert babasının yüzüne baktı " O babasının evli olduğunu biliyordu, ama bunu söyleme işine hiç karışmamış, Sarah'la, Piyanistin aralarındaki bir konu olarak düşünmüştü.

Piyanistte ona sen neden söylemedin diye sormadı, oğlunun ne kadar ince düşünceli olduğunu biliyordu.

Tokatlı " Kızının hastalığı neymiş?

Piyanist " Gece nöbeti diyor, epilepsi diyor.

Mert çok üzülmüştü.

Recep " O nasıl hastalık ?  

Mert cevap verdi " Sara hastalığı

Tokatlı ve Recepte çok üzülmüşlerdi, Recep, piyaniste sordu " Krize giriyormuymuş ?

Piyanist " uzun bir süredir girmiyormuş, ama ataklar devam ediyormuş "

Odanın içinde bir süre sessizlik oldu, sonra piyanist yatağın üzerindeki ekstreleri eline alıp Mert'e uzattı " Bu ekstrelerde kendi hesabımdan ödeme yaptığım insanlar var, dikkatini çeken bir şey çıkacakmı bilmiyorum, boş olduğun bir zamanda incelersin"

Mert, ekstreleri piyanistin elinden aldı piyaniste " Yiğit bey, zamanımı bilmiyorum sizi o gece arayan Meksikalı'imiş, hepimizi sizinde büyük ortağı olduğunuz restorana davet etti, arkadaşlarınız sizin afişlerinizi, bilbortlarda görmüşler, hepsi özlemle sizi bekliyormuş. Bana "benim söylediklerimin aynısını piyaniste söyleyin, mutlaka gelecektir, arkadaşlarını kırmaz" dedi.

Piyanist biraz düşündü sonra arkadaşlarına ve Merte bakarak " Meksikalıyla ilgili, Ketrin hanımdan bilgi aldım benim tekrar piyano çalmama yardımcı olan ve beni hayatı pahasına seven biri olarak anlattı, böyle bir adamı kırmak bize yakışmaz, üzgünde olsak, kırgında olsak, yine gideriz.

Mert ve Recep hazırlanmak için odalarına gittiler, Tokatlı ve piyanistte kıyafetlerini giyip hazırlık yaptılar, sonra hepsi birlikte aşağıya inip Ömerin limuzinine bindiler.

Arabasıyla eve dönmekte olan Ketrin hanım o sırada kocasını düşünüyordu. Piyanistin sırtındaki yara izi kafasına takılmıştı nasıl böyle bir yara olabilirdi, sanki biri şablonu bıçağı eline alıp kocasının sırtına kılıç resmi yapmıştı, içi ürperdi tüyleri diken, diken oldu.