~~~~~~~~~~~~~~Ceyda~~~~~~~~~~~~~~~
-Ha siktir... Bizi takip ettiklerini nasıl anlamadık. Kahretsin!!!!
Bu düşüncelerden sıyrılan Ceyda'nın gözleri kendisine silah doğrultan komiserin yüzüne takıldı. Adamın yüzünü inceleme fırsatı bulamadan mekandan nasıl tüyeceğinin hesabını yapmaya başlamıştı. Gözüne takılan tek şey ise adamın sert ifadesiydi. Yüzündeki bu sert ifade ona doğrulttuğu silahla daha da koyulaşmıştı. Artık Ceyda'nın panik yapma şansı yoktu. Çünkü geçen her saniye onun aleyhine işliyordu.
Ani bir hareketle belindeki silaha ulaşıp bu sert ifadeli adamın yanındaki polis memuruna bir el ateş etmeyi aklından geçirdi. Neden tercihini komiserden yana kullanmadığının cevabını kendisi de bilmiyordu. Şu anda yapacağı akıllıca bir hareket oradan kaçmanın yolunu açacaktı,bunu biliyordu. Bu planın işe yarayıp yaramayacağını düşünmeye kalksa da buna zamanı yoktu. Aklından geçeni uygulama konusunda işinin eri olmasının verdiği kararlılıkla polis memurunu bir el ateşle yaraladı.
Vurduğu polis memurunu fırsat bilerek oradan kaçmaya başladı..
-Dur teslim ol,kaçma!
Kendisine sarf edilen bu cümleleri duymamaya çalışarak koşmaya devam eden Ceyda'nın bir anda kesilen sesleri fark etmesi uzun sürmemişti. Bir anlık arkasına dönüp polisin gelip gelmediğini kontrol etmek istemişse de bunun zaman kaybı olduğunu düşünüp vazgeçmişti.
Ceyda kaçmak üzere hızını daha da arttırdı.Komiser Sinan'ın profesyonel bir uyuşturucu tacirinin peşini,bu kadar yaklaşmışken bırakması düşünülemezdi.
Mekanın krokisinin daha önce ellerine geçmesinin verdiği bilmişlikle yolunu değiştirerek kızın önünü kesmeye karar verdi.
Sonuçta bu iş için beş ayını vermişti Sinan.
Her hareketini büyük bir titizlikle takip eden Sinan mekanın krokisini de pek alâ biliyordu.Mekan,eski terkedilmiş bir fabrikanın içerisiydi. Siyahlaşıp dökülmeye başlayan duvarlarla çevrili alan baya büyük bir işletmenin olduğu fikrini veriyordu. Üst katta bulunan derme çatma odaya uzun bir merdivenle ulaşılıyordu. Fabrika olmasına rağmen odalara bölünmüş olan mekan biraz kafa karıştırıcı olsa da Sinan tüm yolları ezberlemişti.
Sonuçta Ceyda'nın kaçabileceği fikri es geçilemezdi ve bu kaçış,planlanan büyük operasyonun sonu olurdu...Bu zamana kadar aldığı spor eğitimlerinin meyvesini, şimdi aldığını düşünerek yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştiren Ceyda çıkışa doğru koşmaya devam ediyordu.
Çıkışa son bir dönüş kala kaçabilmenin mutluluğuyla gülümsemeye devam eden Ceyda,karşısında duran sert bakışlı komiseri görünce gülümsemesinden eser kalmamıştı.
İşte yine karşısındaydı...~~~~OPERASYONDAN 2 GÜN ÖNCE~~~~~
Sinan...
Büyük operasyonun hazırlıkları hızla sürerken polis arkadaşlarımdan Emre,iki gün sonra büyük teslimatın olacağı haberini getirmişti. Sonunda Emre yapbozun eksik parçasını tamamlamıştı. Evet beş aydır peşindeydik bu kadının ama teslimat yeri,günü ve saati hâlâ muammaydı...
-Bravo devrem. Beş ayın sonunda artık hasret sona erecek.
Bu sözümle yüzüme bir gülümseme yerleşirken Emre ve ekip arkadaşlarımın keyfi yerine gelmişti.
-Evet arkadaşlar,Emre'yi duydunuz. Önümüzde kırksekiz saatimiz var. Hata istemiyorum. Emre yanına Zeynep'i al, mekan işi sende. Bana beş saat içinde mekanın içi, dışı, tüm çıkış kapıları, yangın merdiveni hatta tuvalet penceresinin boyunun bile raporunu yazılı bir şekilde getireceksiniz.
Emre ve Zeynep çıktıktan sonra geriye kalan arkadaşlarla diğer ayrıntıları konuşmaya başladık. Operasyonun ayrıntıları bizi boğmaya başlarken kolumdaki saate göz attığımda uzun bir sürenin zaten geçmiş olduğuna şaşırmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TACİR
General FictionCeyda dersini bitirip öğrencileri evine yolladıktan sonra bahçede arabasına doğru ilerlerken ilgili kişilere telefondan mesaj atıyordu. Teslimat işinin bugün olmaması canını sıksa da elinden gelen başka bir şey yoktu. Bu kadar büyük bir teslimatı ri...