Serkan'ın daha fazla içeri girmesine engel olarak Hakan'ın bizi görmesini engelledim. Sonrasında Serkan'a "Burayı sevmedim." diyerek onun görmesine de mani oldum. O anı yalnızca ben görmek istedim.
Sonrasında bir anda Tülin'e yapılan bu ihanete karşı susarsam benimde suçlu sayılacağım aklıma geldi. Bu olayı anlattığımda Tülin bana güvenip inanırsa, bende onu affedeceğim.
Yanımda bir şahidimin olması için Serkan'a da her şeyi gösterdim. Serkan dayanamayıp içeriye dalınca, Hakan panikten ne yapacağını bilemedi. Yanındaki kız basıldıklarını anlamış olmalı ki o saniyede orayı terk etti.
"Sizin ne işiniz var burada ?" dedi Hakan. Ona son derece kızgın bakan Serkan, "Burada ne işimiz varsa iyi ki varmış. Yoksa bunu göremeyecektik." dedi.
"Bunu hemen Tülin'e anlatmalıyız." dedim Serkan'a. Bunu duyan Hakan "Bunu yapamazsınız!" diyince "Bal gibi de yaparız." dedim.
Serkan'la hızlıca oradan uzaklaşıp bir taksiye atlayıp eve doğru yola çıktık. Taksiye binerken Hakan'ın telaşla oradan ayrıldığını görmüştüm.
Evin önüne vardığımızda Serkan'la birlikte koşarak evin kapısını çaldık. Kapıyı Efsun açınca çantamı ona verip hemen Tülin'i aramaya başladım. Evin içinde "Tülin!" diye bağırırken, Efsun arkamdan "O az önce çıktı. Hakan yemeğe davet etmiş." dedi.
Serkan'la birlikte aynı tepkiyi vererek "Ne ?" diye bağırdık. Çok sinsice bir plan kurup Tülin'e ulaşmamızı engellemişti. Belki de şu an Tülin'i bize karşı dolduruyordur.
Seekan, Efsun'a "Nereye gittiğini biliyor musun ?" diye sordu.
"Sahil kenarındaki restauranta gideceğini söyledi bana."
"Emin misin peki ?"
"Bana öyle söyledi yani, bilemem gerisini."
"Anladım, peki sağ ol."
Konuşmaları bitince zaman kaybetmeden Efsun'dan tekrar çantamı aldım ve Serkan'la birlikte dışarı çıktık.
Efsun "Neler oluyor ? Niye geldiniz, niye gittiniz ?" diye bağırdığıyla kaldı.
Sahil yakın olduğundan koşarak gitmeyi tercih ettik. Evin önünden ayrıldığımızı fark etmiş olan Ali, önemli bir şeyin peşinden koşuşturduğumuzu anlamıştı.
Camdan bize bakarak kafasını bir an olsun ayırmıyordu. Fakat şu durumda onun entrikalarıyla uğraşacak hâlim yoktu.
Büyük bir hızla restaurantın önüne çabucak varmıştık. Kocaman bir restaurant olduğu için Serkan ile ikiye ayrılıp etrafa bakmaya başladık. Teker teker tüm oturan çiftlerin yanına gidip bakıyordum. Baktığım sonuncu kişilerde Tülin ve Hakan çıkmayınca, Serkan'ın onları bulduğunu umdum.
Serkan'da bulamayınca oradaki garsona sordum. Kimi sorduğumuzu anlamayınca Hakan'ın üstündeki elbiseleri söyledim.
"Efendim, onlar az önce çıktılar." diyince sinirden yanımdaki masaya yumruk attım. Resmen bizimle dalga geçip eğleniyordu.
Sonsuza kadar kaçamazdı. Er ya da geç bunu ona söyleyecektim. Serkan'da en az benim kadar bıkmış görünüyordu.
Hazır restauranttayken canım fazlasıyla yemek yemek istedi. Serkan'a bu fikrimi görünce ufaktan bir tebessüm ederek bana katıldı.
Yemekleri söyledikten sonra Efsun'un tek olduğu aklıma geldi. Elimi çantama atmış telefonumu alırken, Serkan eliyle elimi durdurdu. "Sakin ol, herkes iyi." diyerek güldü. Fazla paronayak olduğumu fazlasıyla hissettirmişti.
Yemekler gelince Efsun'un ne yaptığına dair meraklarım artmıştı. Serkan'ın dikkatini dağıtıp arkasına dönmesini sağladım. O sırada hızlı bir hamleyle saçımdan birkaç tel koparıp yemeğinin kenarına koydum.
Tekrar önüne döndüğünde yemeğini yiyecekken oradaki saç tellerini görmesiyle koca tabağı eliyle kenara itti. Sonrasında sinirlenerek garsonu çağırmaya gitti.
Yaptığım ufak şakanın masum bir çalışanın üstüne kalmasını istemediğimden Serkan'ı sakinleştirerek restauranttan çıkardım.
Biraz dinlenmek için birlikte evime döndük. Kapının anahtarını çantamdan çıkarıp kilide soktum.
İçeri girdiğim an burnuma berbat bir koku gelmeye başladı. Aniden geri çekilmemle Serkan bir adım öne gitti.
İçeriye ilk giren Serkan oldu. Girer girmez burnunu tuttu. Evin tamamına hakim olmuştu bu berbat koku. Işığı açmak için Serkan'ı itip önüne geçtim. Işığı açtığımda her yerin kanlı olduğunu gördük. Ellerim korkudan titremeye başlarken aklıma Efsun geldi. Evde sadece o vardı.
"Efsun evdeydi Serkan!"
"Ne ? Peki bu kanlar kimin ?"
"Umarım aklımdan geçen gerçek değildir."
"Bende aynı şeyi düşünüyorum."
Serkan alt kata giderken, ben üst kata gittim. Önüme çıkan ilk odaya girip "Efsun!" diyerek bağırdım.
Odanın yanındaki banyonun kapısını hızlıca açıp içeriye daldım. Efsun kanlar içinde önümde yatıyordu.
"Efsun! Hayır, Efsun!"
Sesimi duyan Serkan, koşarak merdivenlerden çıkıp yanıma geldi. Efsun'un yanına gidip diz çöktü. Boynuna elini koydu. Nabız var mı diye kontrol ediyordu. Birkaç saniye kontrol ettikten sonra yüzünü asıp bana baktı.
"Maalesef!"
Bölüm Sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Okulu 2
HorrorHer bitiş, yeni bir başlangıçtır. Bu sefer ki daha tehlikeli bir başlangıç! Korku Okulu serisinin ikinci kitabıdır.