Odama geçip düşünmeye başladım. Ayaklarım hafif titrerken düşüncelerin arasına daldım. Bir anda, buraya geldiğimizde ilk gün gördüğümüz yazı olan "O hâla burada!" ile Ali ve Sibel'in bağlantısının olabileceği aklıma geldi.
Asıl soru şu ki ; Ali ve Sibel o yazı yazıldıktan sonra geldiler. Peki o yazıyı yazan kişi kimdi ? Aklım karmakarışık bir hâl almışken odaya Ali girdi.
"Kapı çalmayı bilmiyorsun heralde."
"Tehdit etmek, kapı çalmaktan daha cazip geliyor şahsen."
"Senin gibi küstah birinden bu beklenirdi zaten."
"Kimseye bir şey söylemek yok! Eğer söylersen-" diyerek cebindeki bebeğin anne karnındaki fotoğrafını çıkarıp bana gösterdi.
"Eğer söylersen bebeğin tek fotoğrafı bu olur."
"Bu fotoğrafın sende ne işi var ?"
"Hadi görüşürüz." diyerek sorumu yanıtsız bırakıp odadan çıktı.
Anlaşılan Ali'nin çevirdiği işlerle tek başıma başa çıkamayacaktım. Tülin ve Hakan'ı akşam yemeğine çağırmaya karar verdim. Hem böylece Ali'nin tehditlerinden korkmadığımı göstermiş olurum. Telefonu elime alıp Tülin'i aradım.
"Alo!"
"Alo Tülin nasılsın ? Bebek nasıl ?"
"Aynı gidiyoruz işte, ne olsun."
"Bu akşam yeni evimizde sizi yemeğe bekliyoruz. Geleceksiniz dimi ?"
"Tabii ki geleceğiz. Hem evin yeni düzenini de görmüş oluruz."
"Peki o zaman akşam görüşürüz." dedim ve telefonu kapattım.
Efsun'a Tülin ve Hakan'ın akşam bize geleceklerini söyledim. Birlikte aşağı inip yemek yapmaya başladık. Ali ve Sibel'e sadece bir misafirin geleceğini söyleyip, detay vermedik. Tülin'i aniden karşısında görünce ne tepki vereceğini merak ediyordum.
Akşam olduğunda yemekleri masaya koyup Tülin ve Hakan'ın gelmesini bekledik. Onlar gelmeden önce Ali ve Sibel'i masaya oturttum.
Kısa bekleyişimizin ardından Tülin'de geldi. Hemen arkasından gelen Hakan ile selamlaştıktan sonra hemen masaya oturduk.
Ali, Tülin'in geldiğini görünce panik olmaya başladı. Panik olduğu terlediğinden ve hareketlerinden belliydi.
Biraz konuştuktan sonra konu çocuk muhabbetine geldi. Tülin, kahverengi çantasından çıkardığı ultrason fotoğrafını bana göstererek "İşte bebeğimizin ilk fotoğrafı!" dedi.
"Yani daha önce hiç fotoğrafı yok mu ?" diye sorunca "Hayır." dedi.
Daha sonra Ali'ye doğru baktım. Demek ki bana gösterip tehdit ettiği bebek fotoğrafı sahteydi. O esnada Ali, masadan kalkıp koridora doğru gitti. Biz konuşmaya devam ederken, Sibel sessizce bizi dinliyordu.
Efsun "Bebeğin ismi ne olacak ?" diye sordu.
"Daha karar vermedik ama erkek olursa Kaan koymak istiyorum." dedi Hakan.
Efsun ve Tülinle birlikte bir anda ağzımızdaki yemeklerle öksürdük. Hepimiz aynı tepkiyi verince Sibel'in bakışları şüpheye döndü. Hakan "Ne oldu?" diye sordu.
"Sevmiyorum o ismi." diye geçiştirdi Tülin. "Erkek olursa başka bir şey olsun kız olursa Melis olsun." diye ekledi.
Efsun ile birlikte Tülin'e baktık. Gözümden birkaç damla gelen yaşı silerken Efsun elini omuzuma koydu.
Sibel "Cenaze evine çevirdiniz iyice. Neler oluyor ? Biri anlatabilir mi ?" dedi.
Efsun "Seni ilgilendirmez." diye tersledi.
Aniden başıma giren ağrıyla masadan kalkıp üst kattaki odama gittim. Efsun'un ilacını kutudan çıkarıp içtim.
Çok kısa bir süre odamda bekledikten sonra tekrar aşağı inmek için merdivenlere doğru gittim. Merdivenin başına geldiğimde arkamda bir baskı hissedip, dengemi kaybedip merdivenlerden aşağıya düştüm.
Düşmemin şokuyla gözümü hafif araladım. Önümden kırmızı spor ayakkabılı biri geçti.
Çığlıklarımı duyan herkes başıma toplanmıştı.
- Bölümü nasıl buldunuz ? -
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Okulu 2
TerrorHer bitiş, yeni bir başlangıçtır. Bu sefer ki daha tehlikeli bir başlangıç! Korku Okulu serisinin ikinci kitabıdır.