15

2.8K 340 38
                                    

Bir hapşırık sesi duyduğumda kaşlarımı çattım.

"Hey?"

"Ah. Hey. Merhaba Engin."

"Tekrardan hastalandığını söyleme. Grip mi oldun?"

"Şey, hayır. Biraz ateşim var o kadar."

"Aşağı geliyorum."

Hemen içeri geçtim. Çocuklara Zehra'nın yanına ineceğimi söyleyip evden çıktım. Küçük kızımın hastalıklara karşı bağışıklığı yoktu anlaşılan. Olsundu, ben ona yine tavuk çorbası yapardım.

Kapıyı açtığında yüzünün ne kadar çökmüş olduğunu gördüm. Yalnızca üç gün yüz yüze görüşememiştik, dersler engel olmuştu. Fakat yüzünün bu halde olması normal değildi.

Hızla içeri girip kapıyı ardımdan kapattım. "Sen... Ölü gibi görünüyorsun!" dedim biraz sesimi yükselterek. Gülümsedi.

"İyiyim, inan bana. İlaç alırım birkaç güne geçer. Son zamanlarda çok fazla derslerle uğraşıyorum biliyorsun. Ondandır."

Elinden tutup onu odasına götürdüm ve yatağına oturttum. Elleri cayır cayır yanıyordu. Elimi alnına yasladığımda sesli küfür ettim.

"Çıkar üzerini, resmen yanıyorsun Zehra!"

Üzerine sardığı pikeyi çekiştirip yere bıraktım. Askılı atletiyle kalana dek üstündekileri çıkardı. Tahminen ateşi 39 civarı olmalıydı. Çok kötü görünüyordu.

"İrem nerede?"

"Projesi vardı, üç gündür arkadaşının evinde kalıyor."

"Üç gündür bu haldesin ve bana haber vermedin, öyle mi?"

Küçük bir çocuk gibi alt dudağını büktü. "Bu kadar çok ateşimin çıkacağını tahmin etmemiştim."

Söylene söylene içeri gittim. Bir bez ve kaseye doldurduğum soğuk suyla odasına girdim. Yatağında uzanmış tavanı izliyordu. Bezi ıslatıp sıktıktan sonra alnını, boynunu ve avuçlarını ıslattım. Bu işlemi üçüncü tekrar edişimde uyuyakalmıştı. 

Yavaş yavaş alnını silerken yüzüne dalıp gittiğimi fark ettim. Tanıştığımızdan beri şahit olduğum dördüncü hastalığıydı bu. Çok sık hastalanıyordu ve ateşleniyordu.

Küçük hanımı bir doktora götürsem iyi olacaktı. Alnından öpüp içeride ki kanepeye kıvrıldım. Uykuya dalmadan önce zihnimde bir çift ela göz ışıldıyordu.

xxx

pejmürdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin