Başımı ellerimle iki yandan sıkıştırırsam, belki acı dinerdi. Beyaz parlak zemine damlayan şey benim göz yaşım mıydı?Neden ağlıyordum? Kalbimde ki acı neden bu kadar ağırdı?
Sekiz ay öncesine kadar bu kızı tanımıyordum. Daha önce birkaç sevgilim olmuştu, fakat ben sevgisini gösteremeyen bir çocuktum. Terkedilmek beni üzmemişti, çünkü hiç aşkı hissetmemiştim.
Sonra küçük bir kız çıkagelmişti. Neşe dolu, gülümsemekten asla bıkmayan bir çocuk.
Bu kız kalbimi ellerinin arasına alıp okşamıştı.
"Hayır..." diye fısıldadım saçlarımı çekiştirirken. Böylesine güzel bir yıldız neden acı çekiyordu?
"Tanrım, hayır..."
"Engin."
Başımı kaldırmaya cesaretim yoktu. "Bana bakar mısın?" diye sordu çatlayan sesiyle. Dişlerimi sıktım. Gözümden birkaç damla aynı anda aktı.
"Bana bakmana ihtiyacım var Engin." Ağlıyordu. Küçük bir hıçkırık duyduğumda ona baktım. Kıpkırmızı olmuş gözlerimi ve dağılmış halimi görünce bir hıçkırık daha kaçtı dudaklarından.
"Bunu atlatabilirim," diye fısıldayıp gülümsediğinde bağırmak istedim. Susmasını ve bu konu hakkında konuşmamasını istedim. Ama kıyamazdım. Onu ağlatan her şeye karşı büyük bir nefret hissettim o an.
"Zehra..." dedim görüntümün aksine güçlü çıkan sesimle.
Elini bana doğru uzatıp saçlarımı okşadı. Elini tuttum. "Ben... Tahmin edemedim. Özür dilerim."
"Neyi?" deyip kaşlarını çattı hafifçe.
"Bunu," deyip elini kalbime bastırdım. Ritmini hissettiğinde gözleri tekrardan doldu fakat bu sefer gülümsüyordu.
"Ben küçük bir veledi çok hafife aldım," diye fısıldadım gözlerimi zemine dikerek. Bir yandan da parmaklarını okşuyordum.
"Ne konuda?" Sesi çok yorgun ve bitkindi. Elleri buz gibiydi.
Bakışlarımı güzel gözlerine kilitledim. "Sanırım ben... Sana aşık oluyorum küçük velet," dedim gözlerimi kısarak.
"Seni seviyorum," diye fısıldadı. Ellerini elimden kurtardı ve saçlarıma ulaştı. Saçlarımın arasında hissettiğim bu küçük eller göğsümün sıkışmasına neden oluyordu.
"Atlatacağız."
"Söz ver."
Bana uzun uzun baktı. "Söz veriyorum Engin. Şimdi de sen söz ver."
"Söz."
Gülümsedi. "Ne için söz vereceğini bilmiyorsun."
"Önemi yok. Söz."
"Yanımdan ayrılma."
"Asla."
Gözlerine bakmak istemiyordum. Acı çektiğini görmek istemiyordum. Yerimden kalktım. "Çocuklara haber vereyim."
"Benim için İrem'i de arayabilir misin?"
Başımı salladım. Bir an önce buradan çıkmalıydım. Sesindeki yorgunluk göğsümü sıkıyordu.
Odadan çıktığımda gözümden akan yaşı hızla sildim. Atlatacaktı. Atlatacaktık.
Umarım.
xxx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pejmürde
RomanceEngin pejmürde bir adamdı. Zehra da onun kalbine sığacak kadar ufaktı. xxx İthaf: Balkonda oturmayı sevenlere. xxx 10 Mart 2018 - 25 Haziran 2019