•31•

603 55 1
                                    

* Seokjin'in ağzından*

Elimi yatağın dışına atıp konsolun üzerindeki telefonu kavradım, O günden sonra Onun aramalarına veya mesajlarına cevap vermemiştim.

Her şeyi öğrenmiş olmakla kalmamış beni görmek istemediğini, bana yakın arkadaş gözüyle baktığını söylemişti.

Elimin tersiyle silmekten kızarmış gözlerimi sonuna kadar açıp, etrafın netleşmesini sağladım.

Günlerdir uyumaktan şuurum kalmamıştı.

Lavaboya girip büyük aynadan yansımamı izledim. Gözlerim fazla morarmıştı, lakin kapatmak istemiyordum, istesem bile kapatacak gücüm yoktu.

Yatak odasına dönüp sade siyah giyinerek, tekrardan siyah büyük kot ceketimi aldım. Renkli giyinmek için yeterli bilinç kapasitesine ulaşmamıştım henüz.

~

Önümdeki sert kahveyi yudumlarken, Konuşmaya kendini çok kaptırmış Hoseok'a odaklandım. Jongin, Ona iyi gelmişti.

Gözüm etrafı yalayıp geçerken, sahibini bulmuşçasına kahverengi irislerle buluştu.

Onun bura da ne işi vardı?

Bakışlarımı, Kapının önünde dikilen Namjoon'dan çekip Hoseok'a çevirdim. Arkamdan gelen ayak sesleri ne kadar odaklanmama engel olsa da yanıma oturmadığı sürece her şey iyiydi.

Hemen yanımızdaki masaya oturup birisini beklercesine telefonuyla oynuyordu. Çok geçmeden içeriye giren siyah saçlı çocuk bunu doğruladı.

Namjoon, endişeyle bakıp bir şeyi işaret ediyordu. Bakışlarımı başka tarafa çevirip kulaklarımı iyice kabarttım;

" Anlamıyor musun? Salak falan da değilsin neden böyle yapıyorsun? O, burada!" Etrafta göz gezdirip tekrar soğumuş kahveme çevirdim gözlerimi. Yaşlı Ahjumma'lardan başka kimse yoktu.

" Sadece çaktırmadan yan tarafa bak, Soo Guk." Bana bakıp sırıtarak el sallayan çocuğa gülümsedim. Şimdi olaylar su yüzüne çıkıyordu.

Bana bakıp sırıtmaya devam eden, Soo Guk adındaki çocuğun omzuna yediği yumrukla kendini toparlamasını izledim." Salak herif, belli ediyorsun anladı işte!"

Onunla biraz oynamak kötü olmazdı değil mi? Tabii tahmin ettiğim şey için buradaysa.

Jongin'e doğru eğilerek şirince gülümsedim. " Ben de, bir şey sorabilir miyim acaba~?" Gülümsememe karşılık verip başını salladı. " Evli misiniz? Veya hayatınız da birisi var mı?"

Kıkırdayarak olmadığını belirticek şekilde başını sallar sallamaz göz ucuyla yan masaya baktım.

Masanın üzerinde duran dekor çiçeklerini alıp tek tek parçalıyor, sinirle buraya bakıyordu. Hızlıca kalkıp sandalyeyi düşürerek tam yanımda durdu.

" Benim olmanı, kimseye bu soruları sormamanı istiyorum. Sadece benim."

Ledsen [Sope/Texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin