* Hoseok'un ağzından*Telefonumu koltuğun kenarına koyup sinirle tısladım, bu kadar kontrolcü olunmazdı ama!
Sehpanın üzerindeki kumandayı elime alıp rastgele bir diziyi açtım. Altlardan gelen tuhaf bir aşerme vardı içimde, fakat ne olduğunu kestiremiyordum henüz.
Elimi karnıma koyup içerideki minik titana hitaben konuştum. " Bebeğim, ne istediğine karar vermen gerekiyor ancak o halde babanı rahatsız edebiliriz."
Tam o sırada, elimin üzerine gelen minik tekmeyle gözlerimi kocaman açıp sırıttım.
" Benim minik bebeğim~" Gülümsememi daha da genişlettim, resmen içimde canlı taşıyordum?!
Ağlayacağımı farkettiğim an elimi yavaşça bebeğimden ayırıp telefonuma uzandım, biraz rahatsızlık vermek ne kadar kötü olabilirdi?
M.ynngi, aranıyor...
"Efendim Hoseok?" Uykulu sesini es geçip devam ettim, Onunda bebeğiydi sonuçta yaparken iyiydi.
"Böğürtlenli dondurma~"
"Bebeğim, her seferinde uykumun en güzel yerinde aramayı nasıl başarabiliyorsun? Cidden!
" Yoongi-shi oğlun, O çok istiyor ve ben uyuyamıyorum~"
" Peki, geliyorum."
Kapatma tuşuna basıp heyecanla zıpladım, bunu yapmam gerektiğini unutmuş olmalıydım ki ince bir bel ağrısıyla yerime geri oturdum. " Bebeğim, beni zorlasan da seni çok seviyorum."
Onunla her konuştuğum da olan tebessümlerden birisi daha yerleşmişti suratıma, kendimden çok seviyordum. Herkesten, her şeyden çok seviyordum minik oğlumu.
Çalan kapı ile oturduğum yerden destek alarak kalktım ve zarar vermeyecek derecede olan hızlı adımlarımla kapıya ilerledim.
Açtığım an karşımdaki görüntü, kalbimin etrafındaki endişe bulutlarını dağıtmış, anı yaşamamı sağlamıştı.
Uykulu gözleri ve elindeki poşet, simpsonlar desenli pijama...
Boğazımı temizlemek için yutkunup, kapıya yaslanarak Yoongi ile bakışmamı sürdürdüm.
" Kıçım donuyor Hoseok, çekil de geçeyim." Romantik olan çoğu anı bozduğu gibi bunu da bozan sevgilime gözlerimi kısarak kötü bakışlarımı yolladım, Biraz romantik olamıyordu!
Yana kayıp geçmesi için boşluk bırakarak elindeki dondurmayı aldım, kokusu şimdiden midemi fethetmişti.
Yoongi'nin sormadan getirdiği kaşığı elinden alıp salondaki büyük koltuklardan birisine kuruldum.
O'da benim hemen yanıma oturmuş, elini karnıma atıp gözlerini kapatarak başını omzuma koymuştu. Kaşıktaki dondurmayı ağzıma itip ben de başımı, Onunkinin üzerine yerleştirdim.
Soğuktan kızarmış dudaklarını ayırdı;
" Seni özledim." Dondurmayı peş peşe yemeye devam derken, fırsat bulup cevap verdim. " Ben de öyle." Bu sefer elini karnıma getirip, Ona hitaben konuşmaya başladı.
" Seni de özledim, Aslanım. Babasının yakışıklı oğlu, yeni nesil Min." Kıkırdayıp dondurmayı masaya bırakarak elimi, Onunkinin üzerine koydum.
" Oğlum, sen babana çekme." Yoongi, dalga geçermişçene nefes verip elini dairesel şekilde haraket ettirdi. " Bana çekmeyip kime çekeceksin oğlum, Minik varisim."
" Yoongi, Onu ergenken düşünsene.." Yoongi kahkahama karşılık verip boynuma öpücük armağan etti. " Onunla uğraşmak zor olacak fakat, üstesinden geleceğiz bebeğim." Dediği şey, Düşüncelerimin etrafını yeniden sislendirmişti.
" Yoongi, ben ölürsem başkasıyla evlenir misin?" Sinirlice başını boynumdan ayırdı. " Nasıl laflar bunlar, Hoseok?"
" Özür dilerim, sadece çok korkuyorum. Sizden ayrılmak zorunda kalmaktan ölesiye korkuyorum."
Başımı göğsüne çekerek koltukta yatay hâle gelmemizi sağladı." Korkma, ben her zaman buradayım meleğim, yanındayım."
•
Doğumda öldürürmüşüm ;) öhöm :D
Bir adet ergen Yoongi-shi
Dark shadows çok iyi bir film değil mi ya?
Özellikle, Barnabas Collins ^.^Neyse bugün de eğlendim, Görüşürüüz 💕😁
Bu aralar biraz yazım hataları yapmaya başlamışım, hızlı yazmaya çalıştığım için oluyo çoğunlukla yine de yanlışımı gören olursa kusura bakmayın Kontrol ettim gözümden kaçmış olabilir :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ledsen [Sope/Texting]
Fanfic10.03.18 Başlangıç - 08.08.18 Bitiş " Özür Dilerim, Sevgilim..." (Angst değildir ve Mpreg içerir!)