Çatal Savaşııı!!

485 23 4
                                    

 Anam beni modemin fişini çekmehle tehdit etti. E kadın haklı tabe yarın Eskişehir'e taşınıyoz ben gelmişim burda yazarlık fantezisi yapıyom:D neyse bunu sınırlı sayıdakı mübarek okurlarım ve Hayatımın Hakuna Matatatası için yazdım ama öyle aceleyle yazdım ki göt korkusundan -_- Anammm kesin çekçek fişi ve benm bunu paylaşamadan gitcek yazdıklarım lililliiğğ :'(( böyle salak salak ağlıycaıma paylaşıyım o zaman di mi ? 

  “Beybii beybii beybii noooooo! Beybii –“ noluyo lan?Yastığıma justin Bieber kaçmış gibi nerden geliyo bu sesler? Ellerimi kulaklarıma bastırarak yataktan doğruldum. Güneş ışıkları odamı bi güzel aydınlatırken acıyla inlemeye başladım “ Noluyoo yeaaaa! Allah’ım neydi günahııımmm?!” .

   

  Tek elimi kulağımdan çekip sesin kaynağını aramaya koyuldum. Bulamayınca öteki elimi de devreye sokup yatağı resmen taciz etmeye başlamıştım. En sonunda yatağın altına bakmayı akıl edince yerde duran tableti görüp sinirle elime aldım. Justinin cırlamalarını durdurduktan sonra tableti hızla yere bırakıp kafamı yastığıma geri gömdüm.

   

   Acaba kim beni bu şekilde uyandırma zahmetine girebilrdi? Aaa tabiî ki psikopat öküzümüz! Yatakta bi süre öylece uzandıktan sonra daha fazla uyuyamayacağımı anlayıp yerimden doğrularak ayaklarımı aşağı sarkıttım. Beynim patlıcan salatası modundan fişneli jöle moduna geçiş yapmıştı.  Gözlerimi ovuşturup bilincimi yerine getirmeye çalıştım. İlk defa yetimhanenin dışında bi yerde kalmış ve bunu hiç yadırgamamıştım.

   

   Gözlerimi ovuşturmayı bırakıp esneme aşamasına geçtiğimde ‘ ben hayaletleri görebiliyorum lann!’ diye kendime bi hatırlatmada bulundum. Kıçımı yataktan kaldırmayı başardığımda Thw Walking Dead kadrosunu en iyi zombisi edasıyla ayaklarımı sürüyüp inleyerek odamdan çıktım. Planım aşağı kata inip Aslı ablayla konuşmak, üniformamı giymek ve nefret ettiğim okuluma geri dönmekti. Ne güzel plan ama di mi? Daha merdivenlerin başına ancak varabilmiştim ki bana doğru hızlı adımlarla gelen Aslı  ablayı ( lan böyle dedikçe bi tuhaf oluyom heee) görünce uykulu uykulu sırıttım.

“ Aah uyanmışsın. Ben de seni uyandırmaya geliyodum”  

“ Yok. O görevi başkaları çok güzel yerine getirdi maalesef “ diye mırıldandım göz devirerek. İntikamımı almıycak mıydım? Tabi ki alıcaktım ama önce karnımı doyurmam gerekiyodu. “ Efendim?” dedi anlamamış bi sesle. “ Yok. Yok bi şey. “ dedim kendimi gülümsemeye zorlayarak ama dudaklarım o kadar kurumuştu ki bunu pek becerebildiğimi sanmıyodum.

 “ Ben üniformamı giyiyim.”

“ Tamam tatlım giysilerin benim odamdaydı. Orda üstünü değiştirirsin sonra da kahvaltı yaparız” Oy ben senin kahvaltı diyen ağzını öpemm! Bendeki de nası bi açlıksa sapıtmama neden oluyodu. Işık hızında aşağı kata inip üstümdeki ayıcıklı pijamaları büyük bi tiksintiyle çıkardıktan sonra formamı giydim. He formamı çok mu seviyodum? Hayır ama bu pijamalara bin basardı.

  Üstümü değiştirdikten sonra aynaya şöyle bi baktım ve o çikin olarak adlandırdığım ama arada bi güzel bulduğum görüntümle karşılaştım. Siyah uzun dalgalı saçlarım galiba sahip olduğum en güzel özelliğimdi. Hiç bi zaman onları yapmak için özel bi çaba harcamazdım diğre kızlar maşaymış fön makinesiymiş diye kendilerine işkence ederken ben halimden gayet memnundum.  Formamın beyaz gömleği esmer tenimde ‘Beşiktaşa selam olsun’ diye parlarken kahverengi gözlerimden uyku akıyodu. Boyum mutfaktaki üst raflara yetişebilecek kadar uzundu yani bu iyi bi şey yani evet uzunum ve bu özelliğimi de seviyodum sonuçta üst raflardaki atıştırmalıklara ulaşabilmek önemli bi şeydi. 16 yaşında bi liseli ergen olarak sahip olduğum sivilce sayısı nerdeyse hiçti ki evet bu konuda çok şanslıydım kiloma gelicek olursak ne çok zayıftım ne de çok tombul tam kilomda sayılırdım.gözlerim ince dudaklarıma takıldı  piçsmile yaparken bi güzel gerilirdi dudaklarım bazen de kedi gülüşü yapardım onlarla. Tamam kabul ediyorum ayna karşısında pek çok gülüş ya da bakış deniyodum. Aman siz hiç yapmadınız sanki hıh -_-

BÖHH!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin