Asansör

430 24 1
                                    

  İyi okumalar mübarekler. 

Elimde tuttuğum telefona boş boş bakarken içimden kendime tekme tokat dalıp normale döndüm. Bu çocuk neden bu kadar abartmıştı ki? Altı üstü hayatını kurtardım ondan da haberi yok amipin. Önümde iki seçenek vardı ya cenabetle rahmetli koşturacaktım ya da amipcanla HERA’ya gidecektim (hani şu suyun bile 2 telaa olduğu mekan ) ya daaa yurtta kıçımı devirip uyurdum. Evet demek iki seçenek değilmiş.

  

Telefonumu çantama tıkarken plan kurmaya başlamıştım bile. Amipcanın okulumu bulabileceğini zannetmiyodum ama cenabete dikkat etmem gerekiyodu. O yüzden okul çıkışı kimseye görünmeden kaçmalıydım. Ama yurda dönemezdim çünkü beni bulurdu. Ya yine çok zekiyim. Harcanıyorum buralarda.

 

Ertesi gün Ceren’in söylediği Ankara’nın Bağları eşliğinde uyanmak zorunda kalmıştım.

“ Ceren bi sus Allah’ını seviyosan. O büklüm büklüm yolları sana haram edicem!”

Çok sevgili arkadaşım omuz silkip aynadaki yansımasıyla bakışırken türküsüne devam etti. Kimse beni takmasın zaten. Bazen kendimi o yatağın altına düşürdüğünüz ve almaya üşendiğiniz eşyalar gibi hissediyodum.

Gönülsüzce yataktan doğrulup esnedim. Ardından kıçımı kaldırıp tuvalete yöneldim. Her insan gibi sabahları ben de çişe gidiyorum lütfen yani. Bastıkça köpük şeklinde sabun çıkaran sabunluğa 5-6 defa gömçürüp elimde beyaz at boku gibi sabun köpüğü birikmesini sağladım. Ellerimi de yıkadıktan sonra aynadaki yansımam bana kısa bi bakış attı.

“ Hayır! NO! Nein! Nolamaz! Cereeeeğğnn!!!”

Ceren ayaklarını totosuna vura vura yanıma gelene kadar karşımdaki iki kaşı arasında öküz kadar bi sivilcesi olan yansımama baktım. Bende her zaman sivilce çıkmaz ama ne zaman çıksa iki kaşımın ortasında ve öküz gibi çıkar. Neden mi? Çünkü yüzyıllar önce benim büyük büyük büyük büyük …. ( bi kaç tane ‘büyük’ daha sayın ) ebem, cadının birine laf atmış. Sen misin bana laf atan?! Cadı kalkıp ebemi lanetlemiş. Ve kuşaktan kuşağa hepimizin iki kaşı arasında sivilce çıkar olmuş.

“Ne oldu? Ne bağrıyon!”

Ceren karşımda dikilmiş kaşlarını çatarak bana bakıyodu. Gözleri en sonunda suratımda beliren sivilceyi bulduğunda kaşları iki metre yükseğe havalandı.

“ Defne? Üçüncü gözün açılmış. Hayırlı olsun kardeşim ne diyim?”

“ Mahmut de Ceren!”

Allah’ım neydi günahım? Hayır bütün suç ebemin!

Ceren ellerini karnına bastırarak gülmeye başladığında elimle alnıma bi şaplak geçirip tuvaletten çıktım. Odanın içini hışımla tavaf ederken kulaklarıma Ceren’in tiz çıkan sesi dolmuştu.

“Ne oldu? Ne arıyon?”

“ BİM poşeti arıyom! Kafama geçirip intihar etcem!”

Ceren yeniden gülme krizine girerken dolapları hızla açıp kapamaya başlamıştım.

“ İntihar etmene gerek yok. Poşeti geçirip dolaşabilirsin. En azından görüntü kirliliği olmaz.”

“ Ceren sana buradan bi’ ko- Heh burdaymış”

Hışımla açtığım çekmecenin içinden Ceren’in fondotenini çıkarıp parmağımın ucuna sıktım.

 !DİKKAT! BİRAZDAN OKUMAK ÜZERE OLDUĞUNUZ ŞEYLER OKUYUCU ÜZERİNDE BAŞ DÖNMESİ, BULANTI VE KUSMA GİBİ ETKİLER GÖSTERMEKTEDİR. KALP RAHATSIZLIĞI OLAN OKUYUCULARIN OKUMAMASI ÖNERİLİR.

BÖHH!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin