ve sanırım beklenen bölüm =) --- Ayrıca sayın whatsapp grubum 'bölüm de bölüm' diye başımın etini yediniz. paylaştık, hepiniz hupiş hupiş uyuyorsunuz maşallah...
-------------------------------------------
Seninle yaşamadım bir ömrü,
Sen benden ayrı yaşadın acını,
Benim senden farklıydı yaralarım.
Bak şimdi aynı akıyor gözyaşlarımız.
Gitme işte adam,
Gitme!
Bir acıyla daha beni terk etme...
Yeşerecek umutlarım var belki de,
Belki de yeniden gülebilecek nedenlerim olur
Ne olur onları bir anlık öfkeyle katletme.
Sen tut ellerimi kaldır beni ayağa,
Ben avuçlarımla silerim yaşlarını.
Acıların acılarımdır,
Yüreğin bana emanet,
Onu merak etme...“Ejder!”
Ejder duyduğu feryatla gözlerini yumdu. “Yapma! Yapma ne olur!”
Arkasını döndü. Abisinin kollarında ayakta durmaya çalışan kadını görünce kaşlarını çattı ve Yusuf’a baktı.“Neden onu getirdin?” diye gürledi.
Yusuf sakindi ve “Kendi gelecekti. Ben sadece yardım ettim,” dedi.
Sonra yerde hıçkırarak ağlayan kız kardeşine baktı. “Abi, abi yapma yalvarırım,” diye inliyordu. Ferman kızı omuzlarından tutmuş ve yanına çökmüştü.Ender yavaşça yaklaştı. Ejder’in hala arkası dönüktü. Ama yandaki hareketlenmeyi fark etti ve Ender’e baktı.
“Yaklaşma!” diye kükredi.“Acını anlıyorum abi, saygı da duyuyorum. Ama bu yaptığın anlamsız. Bu hayattan gitmek, oğlunu geri getirecekse, al hepimizin kafasına sık. Ama yok! Gelmeyecek. Bu kadın zaten katil, kaç can yaktı, kaç can aldı,” bir adım daha yaklaştı ve tam karşısında durdu. “Ona bak abi, o kadın senin için ayağa kalktı. Sen gidersen düşer. Yerde ağlayan senin canının parçası, onu kimse toparlayamaz. Ben... Ben yaşayamam Ejder. Sen gidersen kaç can yanacak bir fikrin var mı? Bu kadından bir farkın olacak mı?”
Ejder’in gözünden yaşlar akmaya başladı. “Çok canım yanıyor Ender. Öyle çok yanıyor ki, her yeri ateşe veresim var. Sevdiğim kadını aldı, hiç tanımadığım oğlumu aldı, gençliğimi, mutluluğumu çaldı benden bu kadın.”
“Hepsini o arkandaki kadınla atlatabilirsin. Belki oğlunun acısını unutamazsın ama, en azından yenmeye çalışırsın. O yapayalnız Ejder. Bir abisi var yanında. Şimdi de sen ona aile ol, sevgili ol, arkadaş ol. Birlikte sarın yaralarınızı. Ölüm çare değil be abi. Acizlik, çaresizlik.”
“Oğlumuz... Senin gibiydi Ejder. Domatesi yemezdi. Ketçaptan nefret ederdi. Onun da senin gibi şeftaliye karşı alerjisi vardı. İki hafta erken doğdu. Ona rağmen çok sağlıklıydı. Fazla hareketliydi. İlk kelimesi ‘Dayı’ydı. Henüz on bir aylıkken yürümeye başladı. En sevdiği yemek tavuk, en sevdiği meyve kirazdı. Arabaları severdi ama, senin gibi motor tutkusu da vardı, gözleri aynı sen gibi bakardı ve beni asla ama asla üzmeyi göze almaz, üzeni de affetmezdi. O yüzden beni üzme Ejder.”
Ejder elindeki silahı indirdi ve arkasını döndü. Elindeki silah yere düşünce Ender rahat bir nefes aldı. Leyla yerden kalktı ve koşarak abisine sarıldı. “Abim, abim benim.” Hıçkırıkları kesilmiyordu.
Ama Ejder tepki vermeden karşısındaki kadına bakıyordu. Kardeşi ondan uzaklaşınca, Ferman yine kızı tutup, kendine çevirdi ve ona sıkıca sarıldı.
“Geçti, geçti bebeğim. Sakin ol.”Ejder ise yavaş adımlarla Ekin’e doğru yürüdü ve abisinin kollarından onu alıp, sıkıca sarıldı.
“Affet sevgilim, seni yalnız bıraktığım her an için affet.”
“Biz masumuz Ejder, biz en suçsuz olan tarafız ve artık hüzün yok, mutlu olacağız. Çünkü Eray böyle isterdi.”
Kızdan uzaklaşıp, yanaklarını avuçlarının arasına aldı ve alnına uzun bir öpücük bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN FERMANI - KARADENİZ SERİSİ I - FİNAL
Romance"BU HİKAYE WATTYS 2018 YARIŞMASININ UZUN LİSTENE GİRMEYE HAK KAZANMIŞTIR" BUGÜN AYRILIK GELECEK. SENİ ALIP GÖTÜRECEK. BENİ DİPSİZ KUYULARA, SENİ KÖR ZİNDANLARA GÖMECEK. FERMAN KARADAĞ... Kaderinden kaçarken, başka bir kaderin yazgısı olacağını b...