"BU HİKAYE WATTYS 2018 YARIŞMASININ UZUN LİSTENE GİRMEYE HAK KAZANMIŞTIR"
BUGÜN AYRILIK GELECEK.
SENİ ALIP GÖTÜRECEK.
BENİ DİPSİZ KUYULARA,
SENİ KÖR ZİNDANLARA GÖMECEK.
FERMAN KARADAĞ...
Kaderinden kaçarken, başka bir kaderin yazgısı olacağını b...
Ve madem çok istediniz, bende bölümü paylaşayım dedim =) keyifle okumanız dileği ile. uzun bir bölüm sizlerle =) ve Ferman'ın yeni medeni imajı sizlerle... =)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*******************************************
Gözleri babası gibiydi... Gözleri yemyeşil bir bahçeydi. Anlamı aşk gibiydi, Masumdan öte, Günahtan bir parça gibiydi... Bir baharın esintisiydi. Bir girdabın içindeymişsin gibi... Hiç kurtulamadığım sevgiydi... Onun gözleri babası gibiydi... Yıllardır sakladığım sır gibi... Biriktirdiğim öfkeydi. Yitirdiğim güvendi... O babası gibi değildi... Sevdiğini bile isteye terk etmedi...
GEÇMİŞ - İSTANBUL
“Hamit, ona ulaşmam lazım,” diye inledi kız odanın içinde. Hamit derin bir nefes aldı. Sevdiği kadın başka bir adam için gözlerinin önünde ağlıyordu ve o bir şey yapamıyordu. Hiçbir şey... “Ekin, inan her yere sordurdum. Bende ona ulaşamıyorum. Ama aklıma bir şey geldi, ilk uçakla gidebiliriz. Ben de seninle gelirim.” “Hayır, olmaz. Abim şüphelenir.”
“Neden bu kadar önemli Ekin, bana anlatabilirsin, ben seni asla zor duruma sokacak bir şey yapmam.” Kız koltuğa oturdu ve başını ellerinin arasına aldı. Evet söyleyebilirdi. Hamit’e sonsuz güveni vardı. “Hamileyim,” diye fısıldadı. Başını kaldırıp, karşısında karmakarışık duygular içerisinde olan adama baktı. “Ben hamileyim Hamit ve ne yapacağımı bilemiyorum. Mektup yazıp, durumu anlattım. Ona da bir cevap gelmedi.”
Hamit yutkunup, kendini toparladı. “Mektubun ulaşıp, ulaşmadığını öğrenebiliriz.” Kız heyecanla yerinden kalktı. “Öğrenelim.” Adam üç dört dakikalık telefon görüşmesinden sonra kadının yanına geldi. “Ne oldu?”
“Mektubu teslim aldığını söylüyorlar.” “Na-nasıl? O zaman neden hala beni aramadı?” Hamit üzgünce kadına baktı. Ne yapacağını hiç bilmiyordu.
GEÇMİŞ – LONDRA -2 GÜN ÖNCE
“Türkiye’ye gitmem gerek.” “Sebep?” dedi Ender ona bakarak. “Dört gündür Ekin’den haber alamıyorum. Telefonlarımı açmıyor. Başka bir şekilde de ulaşamıyorum.”
“Ben iki gün sonra döneceğim. Senin için gider bakarım.” “Hayır, seninle bende geleceğim. İçimde büyük bir sıkıntı var.” Ender’in kaşları çatıldı. “Abi, bir şey olmuş olmasın.” “Delireceğim Ender, delireceğim. nefes alamıyorum onsuz. Başlayacağım böyle okulun ıstırabına.” Kapı çalınınca Ejder koşup açtı.
“Buyurun.” Adam İngilizce ile “Posta” dedi ve elindeki mektubu uzattı. “Ejder Özsoy?” “Evet benim.” Ejder mektubu aldığında üzerindeki gönderen kişiyi gördüğünde hızla kapıyı kapatıp, mektubu açtı. Ama okuduğu her satırda, yüreği paramparça oldu.
