16

5.8K 506 52
                                    

Birce uykusunu bölen matkap sesiyle birbirine yapışmış göz kapaklarını zorlayarak açtı. Sanki birisi daha uykusundayken onu çileden çıkartmış gibi hissediyordu. Öfkesi yeterince uyanıktı fakat bedeni henüz gözlerini açtığı bu dünyaya ayak uydurabilmiş değildi. Yataktan kalkmaya çalışırken ortakulağını tamamen yitirmiş gibi bir o yana bir yana devriliyor olmasının başka açıklamasını bulamıyordu.

Sonunda dengesini sağlayıp ayağa kalkabildiğinde bu sesi çıkaran kimse onu kendi matkabıyla öldürmeye karar vermişti. Daire kapısını açıp çıplak ayaklarla dışarı çıktığında gürültünün sebebini bulmak için çok uzağa gitmesine gerek kalmamıştı neyse ki. Tam karşı dairesinde hummalı bir taşınma işlemi gerçekleşiyordu ama Birce'yi olduğu yere mıhlayan bu görüntü değildi tabii ki.

Yeni komşusu karşısında Aras'la sohbet ediyordu. Üstelik adam kadına tatlı tatlı gülüp bir şeyler söylemekle meşguldü. Sana yazıklar olsun Aras Tekin, düşmanımla iş birliği yaptın.

İçindeki öfkenin bütün ateşiyle beraber hızlı adımlarla adamın yanında bitti. Komşusunu tamamen görmezden gelerek "Aras, burada ne işin var?" diye hesap sormaya başladı. Eğer gözleri adamın omzundan daha yukarıya denk geliyor olsaydı bu üstüne yürüme hamlesi çok daha başarılı olabilirdi ama Aras ona öfkesinin sebebini anlamayarak delirmiş olduğuna ikna olduğunu gösteren bir bakış atmakla yetinmişti.

"Koşuya çıkmak istemiştin hatırladın mı?" Çocuğundan utanan bir ebeveyn gibi gözüküyordu. İşin açıkçası Birce de şu an kendisinden utanıyordu. Ellerinin saçlarına gidip nafile bir çabayla onları düzeltmeye çalışmasına engel olamamıştı Aras'ın tavrı karşısında. Üstelik sabahın köründe bu kadın az önce fırından çıkmış gibi taze dururken kendisini çöpten çıkarılmış gibi hissediyordu. Üzerinde her yerinde kalpler olan pijaması, uykudan şişmiş bir yüzü ve çıplak ayaklarıyla insanların karşısında dikiliyordu.

Bütün bunları umursamamaya çalışarak konuşmak için ağzını açmıştı ki yeni komşusu ona bu fırsatı vermeden araya girivermişti. "İçerde birkaç parça eşyayı monte ediyorlar, umarım rahatsız olmadın tatlım?"

Birce bir an kadının tavrı yüzünden midesinde ne var ne yoksa tekrar Aras'ın ayakkabılarına boşaltacağını hissetti. Bu da komşu zehirlenmesi. Gerçi adamın ayakkabılarına zerre acımıyordu ama henüz uyandığı için midesinde kusacak bir şey yoktu. Şansına küssün, ne yapalım.

Başını ağır ağır iki yana sallarken kafası boynundan fırlayıp gidecekmiş gibi hissediyordu. O kadar içinden gelmeyerek cevap vermek zorunda kalmıştı ki bütün eklemleri parçalara ayrılsa şaşırmayacaktı genç kadın. Sonunda "Eviniz hayırlı olsun." demeye kendini ikna ettiğinde Aras'ın onu eğlenen gözlerle izlediğini fark ederek yüzünü buruşturmamaya çalışmıştı.

Kadın gülümseyerek "Teşekkür ederim. Bir gün Aras'ı ve seni bekliyorum canım. Böyle ayak üstü olmadı hiç." dediğinde Birce midesinin hareketlendiğini fark ederek Aras'ın koluna yapıştı. Onu peşinden daireye sürüklemeden önce yüzüne cevap olarak dünyanın en yapmacık gülümsemesini yerleştirmek zorunda kalmıştı.

Bir gün Aras'ı ve seni bekliyorum canım. Kadının aptal bir taklidi Birce'nin zihninde yankılandı. Yapmacık, sahte, çirkin kadın!

Aras'la beraber kendi dairesine girip kapıyı arkasından kapattıktan sonra "Şu dünya üzerinde nazik davranamadığın tek kadın ben miyim?" dedi içindeki isyana engel olamayarak. Eline ne geçerse adamın üstüne fırlatmak istiyordu. Başkalarıyla tatlı tatlı konuşup gülebiliyorsa gayet Birce'ye de iyi davranabilirdi. Affedersin ama programını bana karşı ayı olmaya mı kodladılar acaba?

Yüksek Ökçeler - Yenilendi!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin