----6. Bölüm----ve sonsuza kadar mutlu yaşamışlar.......
masanın üzerine elindeki hikaye kitabını bırakıp bana döndü ve dedi ki: "keşke gerçek hayatta da böyle olsa." gülümsedim sadece. çok içten olmasada biraz dalga gülüşüydü bu. Ben hiç inanmadım bir hikayenin mutlu sonla bittiğine. Düya üzerinde yazılmış neredeyse tüm hikayeler mutlu sonla bitmek icin değilde kötü karakterdeki insanlar iyi insanlara zarar versin diye yazılır. "bu masal iyi sonla bitmedi. Sadece sen öyle sanıyorsun.-meraklı bakışları üzerimde kol gezindi bir süre. Bu sanırım 'açık konuş ben anlamam o deyişten'- in en kısa ve öz haliydi. Tekrar gülümseyerek odaklandım karşımdaki şahesere. Evet o bir şaheser. On parmağında on marifet derler ya , öyle bir şey işte bunu ona tabi ki söylemeyeceğim. Neden mi? bir insana onu sevdiğini hep söylemek yada her daim ona olan hayranlığını dile getirmek bir süre sonra o kişide aynı duyguları vermiyor. Sen duygularını ona belirttikçe o kişi bir süre sonra bu duyguyu normalleştiriyor ki sevgi hiçte normalleştirilecek bir duygu değil. Bu yüzden sevgimi sergilemiyorum. En azından sürekli dile getirmiyorum. Açıklama gereğinde bulundum , bir süreliğine de olsa meraklı bakışlarından kurtulmak adına.
"Diyorum ki bir insan durup dururken neden birine kin beslesin. Sizin iyi olarak tanımladığınız prenses bir şey yapmış olamaz mı kötü cadıya. -ki ben onu kötü olarak tanımlamıyorum bu yüzden o benim için sadece cadı. Kötü cadı deyişi sizin olsun. Bana cadı kalsın.- Kitapta dikkat edersen prenses doğduğundan beridir bu cadı onun peşinde ve sürekli onu öldürme derdinde. Neden? Durup dururken mi? Hayır tabiki de. Cadının kini boşa değil."
"Hiç bu açıdan düşünmemiştim. Düşününce mantıklı geliyor nedense" ona yine ben haklı çıktım bakışı attım. ben onu şaheser olarak tanımlarken o bana şahesermişim gibi baktı. bu işte bir terslik var. şaheser olan o. Onun bakışlarına son vermek adına konuşmamı devam ettirecektim ki boğazını temizleyip bana " O zaman nasıl tanımlayacağız bu hikayenin sonunu."
"Şöyle söylemem gerekirse: Bu masal iyi olarak tanımlanan prensesin mutlu sonu değil. Bu masalın sonu iyi kimlik altına gizlenen ve belki de geçmişte iyi bir insan olan, masalda herkesçe 'kötü cadı' olarak tanımlanan aslında iyi olan bir insanın hayatını altüst eden ve onun insanlar tarafından kötü olarak tanımlanmasına sebebiyet veren prensesin hikayesi." memnuniyetle gülümseyip elimi avuçlarının içine alıp bana daha da yakın bir konuma oturdu. Duruşunu ağırdan alarak kısa bir yutkunmanın ardından "Sen çok-" sözlerine başlamasına izin vermedim. Hayatım böyunca övünmekten sürekli nefret eden bir tip olduğum için susturmuştum onu. "Sakın!"
"Tamam demedim varsay. Şunu kabul etmelisin ki çok değişik bir insansın. Seni çoğu zaman anlamıyorum." bir açıklamadan ziyade soru soruyor gibiydi. Yüzü cevabını çokça merak ettiğini belirtiyordu. ben açıklama yapmaktan da nefret ederim neden sürekli tersime gitmek zorunda ki. "Bu kadar açıklama yeterli" kanımı fazlasıyla savunan bir tavırla ona cevap vermiş olmalıyım ki dudaklarına kilit çekilmiş bir şekilde gözlerimizi buluşturdu. Odama gitmem gerektiği bir kez daha beni mutlu etti. Uyku aşkın ta kendisiydi çünkü.
Yataktan kalkmak adına bir atak yaptığım sırada kolumdan tutup ayağı kalkmamı engelledi. Meraklı gözleri silüetimde dolaşırken sesli bir yutkunuşun ardından gözlerini gözlerimle buluşturup "Artık onu seviyorsun?" bu bir açıklamadan ziyade soru gibiydi. Bugün kotanında ilerisinde soru sorduğunu farkettim ve bu hiç hoşuma gitmiyor. Artık onu sevip sevmediğimi soruyordu ve ben onun sorusuna cevap vermeyi esgeçip sadece donuk bir bakışla ona baktım. "Sınırı fazlasıyla aştın. Yanılmıyorsam."
"Tamam sormadım farzet."
"Bende öyle yapıyorum." katı bir davranış sergilediğimin farkındayım ama bu benim elimde olan bir şey değil istemsiz oluyor bütün bunlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLÜMSE ' N
Teen FictionBile bile gitti. Yanacağımı bile bile. Hep öyle değilmiydi zaten? Hep o gidiş acıtmadımı insanın canını , ölümden beterdi arkasını dönüp gidişi. AŞK NEDİR? Aşk başlı başına yanmaktır. Onunla yada onsuz yanmak değil , başlı başına yanmaktır. 'Sonsu...