--- 5. Bölüm ---
Hiçbir şey söylemeden önüme döndüm. Suratım kifayetsizdi. Hiçbir tepki vermiyordum. Baran yanımda bütün şebekliklerini sersede ben hiçbir tepki vermemiştim. Gözlerimi kapatıp huzur' a kulak vedim. Cennetten bir nefes alıp ciğerlerime nüfuz ettim. Bu cidden iyi gelmişti bana. Beni kendime getirmişti. Uzun bir süre gözlerimin kapalı olması beni fazlasıyla mayıştırmış olacak ki biran kendimi boşlukta gibi hissettim. Gözlerimi açtığımda Baran' ın bana baktığını gördüm. Beni izliyordu. Oda bana bakarken dalmıştı sanırım. Elimi dikkatini dağıtmak adına önünde salladım bir süre affalladıktan sonra durdu. Gözlerini yumdu ve sakinleşmek adına kendine zaman tanıdı. Sonra gözlerini açtı ve yine ya en başta yaptığı gibi bütün dikkatini üzerime doğrulttu.
"Daldın." Dedikten sonra minik bir gülüş bahşetti bana. Onun gülümsemesiyle bende gülümsedim. İnsanlarda en çok sevdiğim gülerken gözlerinin kısılması. Gülerken Baran da öyle oluyor. Kayboluyor gözleri ve bu muhteşem bir şey. Cevap vermedim ama bakışımla her şeyi anlatmıştım ona. O da anlamıştı zaten neyi anlattığımı. Üstelemedi çok. Bu nedensizce hoşuma gitti demeyeceğim çünkü cidden hoşuma gitmişti. Kendimi Baran' a anlatmak zorunda hissetmiyorum. Nedense herkeste hissettiğim zorundalık karşımda o varken yok oluyor.
O... Beni anlıyor. Hemde fazlasıyla. Bu... Hoşuma gidiyor. Hemde fazlasıyla.
İstemsizce gülümsedim samimiyetsizlikten çok uzak aşırı dostluk ve mutluluk barındıran cinsten. Bir an vücudu gerindi ve kollarını belime dolayarak beni kendine çekti. Sanki bu hareketini bekliyormuş gibi bende kollarımı beline doladım ve gözlerimi sıkıca yumdum. Düzenli soluk alıp verişim havaya karışıp gidiyordu. Bu tarifsiz bir şeydi. "Beni öldürmeye kastın mı var? Bak küçük bir şeysin ama..... " dedikten sonra biraz durakladı ne olduğunu anlamak için başımı hafifçe kaldırıp onun gözlerine baktım. Yüz halim nasıl bir şekilde bilemiyorum ama sanırsam komikti ki. Bu hâlim Baran' ın da hoşuna gitmişti. Tekrar gülümsedi ve sonrasında çokta kötü olmayan ama iyi de olmayan sesiyle kulağıma yaklaşıp bir şarkı mırıldandı " sende ki kaslar bende de olaydı yarrr..." Ne demeye çalıştığını anladığım için beline doladığım kollarımı gevşetip ona bir rahatlık bahşettim. Özgürlüğe kavuşan bedeni biran gerindi. İkimizde bu halimize seslice gülmeye başladık. Tamam kaslarım var. Evet itiraf ediyorum Baran' a nazaran minyon tipli olsam da daha güçlüyüm. Kaç kez onu alt ettiğimi bilmiyorum. Sinan abi hep diyordu. Benim güçlü kızım... Bazen mecazen söylediğini düşünürdüm ama değilmiş. Gerçekten güçlüymüşüm. Hem sorunlarımı yansıtmayacak kadar hemde Baran' ı alt edecek kadar. "Her şey üzerine yemin ederim Sinan abi geçiyor aklından." Gülerek başımla onayladığımda zafer kazanmışçasına sırıtıp sağ elini yumruk şeklinde yukarı kaldırdı. " Ne kadar zekiyim bee." Hâlâ kıkırdamaya devam ederken elimi saçlarına geçirdim ve karıştırdım. "Vay anasını köpek de olduk." Kıkırdamam derin bir gülüşe dönerken ayağı kalktım ve sağ elimi Baran' a uzattım. Oda elimden destek alarak ayağı kalktı. Pantolonunu silkelerken benimle konuşmak için boğazını temizledi ve tamamıyla bana döndü. Eliyle koluma destek alarak bana yön verirken konuşmaya başladı."Eve mi gidiyorsun?"
"Hayır. Nisan' a. Öncesinde alışveriş yapmam lazım." Sözümü bitirdikten sonra bana sorarcasına baktı. "O Buğlem' e bakmakla yükümlü." Anladım derecesine kafasını saklayıp önüne döndü ve yürümeye devam etti.
"Sende gelsene yemeğe. Zaten işin de yok." Biran tedirginlikle bana dönmesini beklememiştim ama bunu yapmıştı. Bana tedirgince dönmüştü. Bunu yapmıştı. Ama neden. Merakla ona baktığımda bir şey demeyip önüne döndü. Sanki hiç öyle bir soru sormamışım gibi devam etmişti yoluna.
Bazen içime kurt düşmüyor değil. Ne zaman ben Nisan desem değişik tepkiler veriyor. Nisan' ı toplasan ya üç yada dört defa görmüştür. Hem.. hiç konuşmuşluğu da yok. Yani benim bildiğim kadarıyla ama bey efendimizin bu tepkilerini neye borçluyuz anlayamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLÜMSE ' N
Novela JuvenilBile bile gitti. Yanacağımı bile bile. Hep öyle değilmiydi zaten? Hep o gidiş acıtmadımı insanın canını , ölümden beterdi arkasını dönüp gidişi. AŞK NEDİR? Aşk başlı başına yanmaktır. Onunla yada onsuz yanmak değil , başlı başına yanmaktır. 'Sonsu...