NİHAYET SADECE TIP

BÖLÜM 8

Sabah uyandığımda sevdiğim adamın kollarında gözümü açmak muhteşem bir his. Ama o henüz uyanmamış. Yüzümüz arasında birkaç santim olduğu için hemen uzanıp dudaklarını benimkilerle buluşturdum o da dudağındaki ıslaklıkla uyandı. Ben hemen geri çekildim.

"Günaydın güzelim."dedi esnerken.

"Günaydın canım."dedim ona bakıp gülümserken.

"Bu kadarcık mıydı öpücüğüm?"dedi ve bana yaklaşıp dudaklarıma yapıştı uzun bir süre öpüştük bu muhteşem ötesi bir şeydi. Dudaklarımız ayrılınca;

"Dudaklarının çok farklı ama lezzetli bir tadı var Ateş Bey."dedim kıkırdarken.

"Seninkiler ayrı bir alem bebeğim."dedi ve yataktan çıkıp banyoya girdi.

"Buse duş alacağım gelmek ister misin?"dedi kafasını kapıdan uzatıp kıkırdarken.

"Çamaşırını çıkarmazsan olabilir."dedim.

"Kabul."demesin mi hemen.

"Ay ben şaka yapmıştım."dedim yüzüm kızarırken.

Banyodan çıkıp yanıma geldi.

"Benden neden utanıyorsun?"dedi elini yanağıma koyup .

"Bilmiyorum."

"Hadi gel duş alalım."dedi elimden tutup.

"Bu bana biraz tuhaf geliyor."

"Bak benim amacım sapıklık falan etmek değil ben zaten seninle gayet ciddi düşünüyorum. Bunu bil yeter duşunu inip aşağıda al istersen."dedi ve dönüp banyoya gitti.

Bende peşinden banyoya gittim.

"Ateş ben zaten asla senden böyle bir şey beklemem ama utanıyorum."dedim yine yüzüm yanmaya başlamıştı.

"Bak bu hayatta utanacağın son kişi ben olayım tamam mı?"

"Tamam."dedim ve tişörtümü tek hamlede çıkarıp attım.

Şortumu da indirdim ve iç çamaşırlarımla kaldım. Ateş de aynı durumdaydı. Beni elimden tuttu ve duş kabininin içine girdik suyu tepemden ilk yediğimde biraz ürperdim ama sonra suya vücudum alıştı ve Ateş'e sarılıp kollarımı arkada birleştirdim.

"Seni seviyorum Buse ve ölene kadar seveceğim."

"Bende seni seviyorum hayatım."dedim ve kafamı ona bakabilmek için hafif yukarı kaldırdım.

Bu bakışma suyun altında olunca biraz değişik oldu tabii ama duygusal bir ortamdı. Onun dudaklarına kaydı gözlerim. Elimi yanağına diğer elimi de başının arkasına yerleştirdim ve dudaklarımı onunkilere bastırdım. Onun da eli hemen sırtıma ve yanağıma gitti. Bu şekilde dakikalarca öpüştük. Sonunda ben yavaşça kendimi geri çektim. Sonra yıkanıp havluyla sarıldık ve çıktık. Ateş'in odasına geçtik hemen.

"Aşkım ben ne giyeceğim?"dedim havlumu sıkı sıkı sarılırken.

"Şortumu giyer misin?"diye sordu ve bu sırada bana kısa şort dolu bir dolap rafı gösterdi.

"Başka çarem mi var."diye söylene söylene koyu yeşil bir şort alıp giyindim.

"Şu kapağı aç orda tişörtlerim var birini al giy."

Dolap kapağını açtım ve içinden beyaz düz bir tişört alıp giydim bana biraz büyük oldu ama.

"Aşkım bunlar da senin gibi mükemmel kokuyor."dedim tişörtü koklarken.

"Çünkü benim kıyafetlerim normal değil mi?"dedi gülerken.

"Allah bir ego vermiş. "Dedim gülerken.