Savaş Başlıyor

49 13 60
                                    


Melez Krallığı Günümüz...

Lenora herkesin gitmesini bekledikten sonra Estaya olanları anlattı. Esta başta biraz korktu, sonra biraz sevindi. Yakın arkadaşı Sondra 50 yıldan uzun süredir kızı Matheld'ı arıyordu, sonunda yaptığı yüzleşme onu açığa çıkartmıştı. Hiç zaman kaybetmeden Esta hemen Sondraya Matheld'ın görüldüğünü ve Brice adında bir çocukla gittiğini bildiren bir not gönderdi. Lenora Esta'nın hana korumalar yerleştirmesiyle sakinleşip işinin başına dönmeye karar verdi. Hana doğru giderken bir mum alıp han da onu yaktı rahmetli eşinin anısına yaktığı nice mumlardan biriydi bu, acısını hafifletiyordu.

Saatler Sonra Vampir Krallığı...

Sondra aldığı notla Brice'ın bulunup getirilmesi emrini verdi. Brice'ı sorguladıktan sonra hemen melez topraklarına koşarak gitti. Esta notunda melez krallığının her yerinin arandığını ama bulunamadığını da söylemişti ama bu Sondrayı durdurmadı. Lenora ile konuşmak istiyordu. Hanın kapısından girer girmez bir adama çarpıp özür dileyecekken adamın yüzünü görüp donup kaldı.

''Fabien, bu olamaz, Fabien nasıl olur?'' Diye sorup duruyordu fısıltıyla kendine, gözlerindeki şaşkınlıkla. Adam da oldukça şaşırmış bir şekilde ne olduğunu anlamaya çalışırken, gördüğü en güzel gözlere kapılıp gitmemeye çalışıyordu. Uzun uzun bakıştılar.

''Sen Fabiensin. Ölmemişsin.'' Derken Sondra şaşkındı hala.

''Üzgünüm ben Fabien değilim benim adım Cedric.'' Derken hayran hayran bakmaya devam ediyordu.

''Sen bir insansın ve adın Cedric mi?'' Diye sordu afallayarak.

''Evet sen kimsin? Fabien yakının mıydı?'' Diye sorarken tanımak istediğini açıkça belli etmişti.

''Ben Vampir Krallığının Lideri Efendisi Kraliçesi Sondrayım beni nasıl tanımazsın? Her neyse gitmeliyim.'' Derken kolunu hala bırakmadığını fark edip ani bir hareketle bıraktı. Lenora'nın yanına giderken Cedric'i şaşkın ve büyülenmiş bakışlarla bıraktı. Lenora'nın yanına geldiğinde durup ne diyeceğini bilemedi.

''Sen söylemeden ben söyleyeyim Sondra, evet Matheld buradaydı birkaç saat evvel ama gitti, kasabadan ayrıldı. Nerede bilmiyorum, şimdi lütfen git.''

Sondra ''Lenora gerçeği nasıl öğrendi? Sen mi söyledin?'' Diye sordu telaşla.

''Hayır bu topraklarda herkes onun kim olduğunu bilir kimse de söylemezdi. Buranın dışında kimsenin bilmediği bir şeyi nasıl öğrendiğini bilmiyorum. O yüzden hoşça kal.'' Derken bu konuşmadan kurtulmak istediğini açıkça belli etti.

Sondra kimin böyle bir şey yapabileceğini anlamıştı. Hemen Safkan Kalesine doğru koşmaya başladı. Safkan kalesine vardığında Charlie'nin odasına patavatsızca girdi. Charlie'i bir kurdun boğazına saldırırken bulduğunda şaşırmamıştı. Charlie korkuyla ayağa kalkıp açıklayabilirim tavrını takındığında Sondra'nın umurunda olmadığını fark etti, Sondra boğazını yapışıp duvara dayadı.

''Matheld nerede seni manyak ruh hastası? Ya söyle ya da garip kan zevkini sevgili anneciğinle paylaşmaktan çekinmem!'' Derken gözleri dehşet saçıyordu. Gerçekten bunu yapacağını anlayan Charlie her şeyi anlatmaya karar verdi.

''Boğazımı sıkmayı bırak Sondra. (Deyip Sondra'nın elini boğazından çekti.) Bu kurdu kafesine kapattıktan sonra istediğin her şeyi anlatırım. Sakinleş.'' Derken bir yandan baygın kurdu tasmasından tutup kafese fırlattı. Üstüne kilit vurdu. Ağzındaki kanı üstündekilerle temizleyip konuşmaya başladı.

HEYL EFSANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin