Yılan Vadisi/2

38 11 93
                                    

Herkese merhabalar öncelikle gecikme için çok özür dilerim. Elim yaralandı ve bir müddet yazamadim. Hatta bu bölümü daha tam iyileşmeden yazmaya çalıştım, ufak tefek yazım yanlışlarım için şimdiden affınıza sığınıyorum. Küçük bir özet niteliğindeki geçiş paragrafi vererek sizi hikayeyle baş başa bırakıyorum. 💜💚💜💚💜💚💜

Tüm ırkların temsilcileri buluştukları Handiak topraklarından büyük bir gemiyle yola çıkmış ve yılan vadisine gelmişlerdi. Vampirler Shawna ve Leila keşif için önden gitmişler, Alayla ve Hayilenya yakın çevrelerinde neler olduğuna bakarken Kent ve Aaron haritayi inceliyordu. Beklenilen vakitte dönmeyen Shawna ve Leila'nin arkasından Eloy ve Pars gittiği sırada Hayilenya'nın çığlıkları tüm vadiyi doldurmuştu. Çığlığa doğru koşan Pars kurt formuna dönüşüp tüm hızıyla Hyilenya'ya koşmaya başlamıştı.

Yılan Vadisi 2. Bölüm- Çığlığın Ardından

Pars'ın uluması ile tüm vadi yankılanmıştı. Herkesi geride bırakarak Hayilenya'nın sesine doğru tüm hızıyla koşuyordu. Sesin geldiği noktada Alayla bir çukura eğilmiş " Elimi tut" diye bağırıyordu. Alayla, Pars'ı gördüğünde korkuyla geri çekildi. Doğrulup kılıcını kaldırdığında ne ile karşı karşıya olduğunu anlamaya çalışıyordu. Pars kokuya doğru hamle yapıp çukuru eşelemeye çalıştı. Hayilenya tekrar " Pars" diye çığlık attığında Alayla'nın tedirginliği ortadan kalkmış oldu. Gelen kurdun Pars olduğunu anlamıştı.

" Birden içeri düştü. Çok derin Pars, yetişemiyorum."

Bir kurtla nasıl konuşulabilirdi ki? Kendisini anlayıp anlamadığını bile bilmiyordu. 
Pars ani bir hızla koşmaya başladı.  Uzaklaştığını gören Alayla " Geri dön, yardım et" diye seslense de etkili olmadı. Korktuğu başına gelmişti işte. Pars kurda dönüşünce tanımamıştı belkide onları.

Aaron nefes nefese Alayla'nın yanına geldiğinde ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Kentten önce gelmişti.  Çukura doğru baktığında Hayilenya'nın neredeyse 5 metrelik bir derinlikte tutunmaya çalıştığını gördü.

"hass... Çilli yanak iyi misin? Yaralandın mı?"

Hayilenya'nın sesi derinden geliyordu.

" Hayır ama altımda yapış yapış yumuşak bir şey var. Ve KIPIRDIYOR! Korkuyorum Aaron. Pars nerede? Neden çıkarmıyor beni?"

" O şeylere çok dokunmamaya çalış! Ne olduğunu bilmiyoruz ama en azından dev bir yılan değil. Sonuçta hala yaşıyorsun ha çilli yanak?"
Alayla sinirle omzuna bir tane vurdu. Moral bozmanın sırası olmadığı gibi işlerini de kolaylaştırmıyordu .

" Aaron! Bir şeyler düşün lütfen. Ben.. Ben ne yapabiliriz bilmiyorum."

" Telaşlanma taş kafa. Koca adamla parlak çocuk gelmek üzeredir. Bir şeyler buluruz."

Alayla endişeli bir şekilde kafasını salladığında etrafı inceliyordu. Mesafe o kadar da uzak değilken neden bir türlü gelememişlerdi ki? Bu böyle olmayacak diye geçirdi içinden. Aşağıda ne olduğunu bilmiyorlardı ve kıpırdayan şeyler saldırganlaşırsa Hayilenya ölebilirdi. Düşünceleri Hayilenya'nın bağırmasıyla bölündü.

" Bu şeyler hareket ediyor! Bir şeyler yapın ne olur! Bacaklarıma dolaşıyorlar!! Tutunamıyorum! hayır!!!!"

Aaron ve Alayla korkuyla bir birlerine bakarken Alayla soyunmaya başladı. Zırhını ve ağırlık yapan her şeyi çıkarıyordu. Aaron şaşkınlıkla bakakalmıştı.
Alayla aceleyle " Ne bekliyorsun çıkar üstündekileri" dedi
" Şikâyet ettiğimden değil ama yine de sence bunun sırası mı? Yani tamam listemde ilk 100e girebilecek kadar olmasan da giderin var tabii. Ama ne biliyim,kız zor durumda.."

HEYL EFSANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin