Brice

44 17 29
                                    


Günümüzden 3 yıl önce... Brice 15 Yaşındayken...

Melezler tüm ırkların katılabileceği bir eğitim sistemi kurmuştu. Bu mekanizma da Minkse çocukları ve vampir türlerindeki çocuklar bir arada yaşamayı öğreniyordu. Melez Krallığındaki okul,vampir ve insan ilişkilerini güçlendirmek doğal olarak vampirlere kontrolü öğretmek amacıyla hazırlanmıştı. Burada sanat, bilim, teorik dövüş, doğa ve daha bir sürü şeyi öğreniyorlardı. Vampir çocukların kendilerini kontrol kabiliyetlerinin düşük olduğunu bilen Melezler her türlü önlemi almışlardı. Çocuklar birbirleriyle iyi geçiniyor oyunlar oynuyordu. Beraber yaşamanın yolunun bulunduğu inancında olan herkesi memnun eden bir kurum olmuştu. Taa ki o güne dek...

Kuzey Minske topraklarından ziyaret için gelen Denor, Soylu ailelerden birine mensuptu. Babası Kuzey Minske'nin yargıcıydı ve okulu tanıması için oğlunu göndermişti. Amacı ittifaklarin kurulduğu bölgede, kendi çocuklarınında eğitim alması yani bu yolla bizde varız demekti. Kuzey Minske'yi kabul ettirmenin bir yolu olarak düşünmüştü bunu.Denor okul yönetimi tarafından fark edilmemişti. Okul, doğa yürüyüşlerinin yapıldığı günler, öğrenciler dışında da katılanlar olduğu için oldukça kalabalık olurdu. Belki de bu yüzden kimse bu yabancı çocuğa dikkat etmemişti. Düzeni bilmeyen çocuk insanların girebileceği tuvalet yerine vampirlerinkine girmişti, bütün o sıcak ve uzun yolculuktan sonra elini yüzünü yıkamak istemişti. O sırada Brice da saçlarını düzeltmek için girmişti banyoya. Denor'u görür görmez onun insan olduğunu anladı.

Brice ''Burada ne işin var senin?'' Diye sordu şaşkınlıkla.

Denor ''Benimle bu kadar kaba konuşamazsınız. Ben kuzeyden soylu bir aileden gelen Denor'um sanırım soysuzlar hakkında söyledikleri doğruymuş.'' Dedi.  ukala ve  aşağılayıcı bir tonda çıkmıştı sesi.

''Senin ne olduğun umurumda değil! Buradan gider misin artık?''
Brice'ın sesini yükseltmişti. Yine de kaba davranmak istemez gibi temkinli konuşmaya çalışıyordu. Belki de yapabileceklerinden korkuyordu.

Denor burnu havada bir şekilde cevap verdi ''İnadına burada kalacağım!''

Brice'ın sabri taşıyordu. Belki de vampir genleri ona bir seyler fısıldıyordu.''Gitmeni şiddetle tavsiye ederim!!'' Dedi daha da yükselerek.

''Hayır gitmiyorum. Sizin gibi biri bana emir veremez ya da tavsiye de bulunamaz.'' Denor'un küçük çaplı kahkahası tuvalette yankılanıyordu.

Bu davranışları Brice'ı sinirlendirmesi yetmiyormuş gibi kontrol kabiliyetini de düşürüyordu. Yumruklarını sıktı, gözlerinden alev fışkırıyormuş hissini bastırmaya çalıştı, hızlı nefesini yavaşlatmaya çabaladı ama nafileydi. ''Bir güzel parçalasam şunun boynunu'' diye düşünüyordu.

''Sabrımı taşırıyorsun Denor musun her neysen, sabrımı taşırıyorsun!''
Denor'un cevabı gecikmedi.
''Taşarsa ne olacak ki beni hemen şuracıkta öldürseniz, halkım halkınıza Dünyayı dar eder! Ailem güçlü ve varlıklıdır.'' Aşağılama dozunu o kadar yükseltmişti ki son kelimesini tükürür gibi söylemişti.

Kendini daha fazla tutamayan Brice, Denor'un suratına  yumruğu geçiriverdi. Gücü ayarsız olduğundan Denor'un gözleri kararmıştı. Burnundan akan kanla kendinden geçmeye başladı. Kanın etkisiyle kendinden gecen sadece Denor degildi. Vampir hisleri iliklerine kadar uyanan Brice kokuyu içine çekmeye başladı. Tadının enfesliğini hisseder gibiydi, sıcak olmalıydı. Bugüne dek hiç sıcak kan içmemişti. Merak duygusu artarken kontrolü azalıyordu. Hiçbir şeyi düşünmüyor kokuyla adeta dans ediyordu.

Denor ''Bunun bedelini çok ağır ödeyeceksin beni duydun mu? Aileme her şeyi anlatacağım her şeyi!'' Diye bağırdı.

Brice ''Seni şuracıkta öldürsem, halkın halkıma Dünyayı dar etse umurumda olur mu sanıyorsun?'' Dedi fısıltıyla, eğilerek korkunç bir kahkaha attı.

HEYL EFSANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin