Cuatro

461 31 1
                                    

Jungkook hala telefon görüşmesi yapıyordu binsem ayıp olur mu diye kararsız kalırken camın açılması ve eliyle gel işareti yapması üzerine arabaya bindim bindiğimde telefonu kapattı ve arabayı çalıştırdı onun evine gittiğimizi anladığımda heyecanlanmıştım. 20-25 dakikalık bir araba sürüşünden sonra evine gelmiştik ama arabadan sadece kendi inip bekle demişti saygısız öküz insan nezaketten bile olsa çağırırdı. Evin dış görünüşünü kocaman ve çok lükstü bizimkisi ev ise bu şatoydu ben evi incelerken gitmesi ile gelmesi bir olan Jungkook sayesinde eve bakmayı kesip ona döndüm bir şey demeden telefonunu açtı ve bana uzattı ekranda gördüğüm adres BERABER kalacağımız evin adresiydi herhalde ve bana uzattığına göre bu navigasyona gir demekti işimi bitirip arkama yaslandım tahmini süre 40 dakika yazıyordu ve o 40 dakikada güzel bir uyku çekebilirdim.
Kolumun dürtülmesi ile gözlerimi açtım ne olduğunu soracaktım ki eşyaları dolu 2 çantayı alıp arabadan inmesi ile geldiğimizi anladım ben de çantamı aldım ve indim kapıda bir adam vardı bizi görünce yaklaşıp anahtarı Jungkook'a verdi ardından başı ile selamlayıp arabasına bindi ve gitti. Jungkook önden ben arkadan eve girdik dışarıdan gayet sakin duran ev içeride tam bir ofis gibiydi kapının önünden eve baktım , sol tarafta birbirine paralel iki yatak vardı biri sol duvara dayalı biri tam ortadaydı sağ duvarında ise giysi dolabı vardı yine sol duvar tarafında bir kapı vardı büyük ihtimalle orası banyoydu * burda duvar var köşeli bir şekilde kapısı olmayan 3 duvarlı yatak odası düşünün oturma odasına geçerken duvarı dönüyorsunuz* tam dümdüz bakılınca *oturma odası * karşıda bir televizyon vardı karşısında 3 kişilik bir koltuk önünde ve bir tane küçük sehpa , sağda kocaman bir masa üstünde bir pano solda ise bir tane üstünde bilgisayar bulunan masa vardı yanında bir yazıcı ve tarayıcısı da bulunuyordu tam sağa bakıldığında orası mutfaktı Amerikan stiliydi ev gayet güzeldi ama biraz fazla home office konsepti hakimdi. En azından yatacağımız yerde kapı olsaydı ?. Oyalanmadan çantamı yatağımın ( Jungkook duvar dibinde olan yatağı seçmişti bana ortada ki yatak kalmıştı) üstüne bıraktım önce biraz açılmalıydım yatağa uzanıp Bay Wang'ın planını düşündüm tamam plan basitti ama madem adamı öldürecektik o zaman niye mal geçişini de engelleyecektik ki ? veya neden o belgeleri alacaktık ? Sırf polis baskını gibi gözükmesini sağlayıp ört pas mı edecekti kendini ? Woah ne kafa ama. Biraz daha açılmak amacıyla yattığım yatağa sanki biraz daha dinlenmek için yatmış gibi davrandığımı fark ettim , açılmak yerine kapanan gözlerim beni uykunun kollarına teslim etti.

-
Uyandığımda saat gece yarısı olmuştu nasıl bu kadar uyuşabilmiştim aklım almıyordu normalde bir saat uyku bile iki gün yaşamama yetiyordu üç gün önce son aldığım işimi bitirdiğimden beri uykusuz kalmıyordum galiba hamlamıştım. Doğrulup etrafa baktım içerden bir kaç ses geliyordu Jungkook olduğunu anlamam zor olmamıştı birazdan oraya gidecektim ama önce eşyalarımı yerleştirmeliydim.

İşim bitince içeriye girdim koltuğa oturmuş  elinde siyah dosyaya bakan Jungkook kaşlarını çatmıştı iş ile alakalı olabileceğini düşünüp arkasından ne okuduğuna baktım bana gelen bilgiler ona da gelmişti ve 500.000 yazması gereken yerde tamı tamına 15.000.000 yazıyordu her işi beraber yapacaktık ama o pro olduğu için tabi ki de fazla alıyordu ama bu kadar fazlasını ben bile düşünmemiştim. " orda dikilceğine hazırlan" dedi sesi kalbimi hızlandırırken liseli kızlar gibi nereye oppa~ diyerek çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum içimde ki liseli fangirlü bölen şey tonuna adak adadığım sesi olmuştu "gidip biraz evi gözleyeceğiz senin şu garip arakaşın hala planı bulmuş değil ve gördüğün üzere televizyonda da görüntü yok" laf sokmasına rağmen kafamı sallayıp içeriye gittim birkaç parça kıyafet alıp lavaboda üstümü değiştirdim çıktığımda karşımda tamamen siyahlara bürünmüş Jungkook vardı ikimizde simsiyah olmuştuk *boyfriend metariel* diye iç geçirdim beni duymaması işime gelmişti bir az daha arkası bana dönük kaldı o sırada beline birşeyler -tahminimce silah- yerleştiriyordu. İşi bitince kapıya ilerledi arkasından onu takip ederken bir anda dönmesi ile gövdesine çarptım tam düşerken belimden beni çekip kendine yaklaştırdı yüzlerimiz arasında ufacık bir mesafe vardı kalbimin atışı kulaklarıma dolarken kıpkırmızı olmuştum.

PECADOR *JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin