PECADOR *JİKOOK

Cinco

Hala aynı pozisyondaydık kalbim göğüs kafesimi parçalarken yüzüm ise alev topuna dönmüştü . Kulağıma eğilip "sessiz ol" diye fısıldadı , o sırada apartmandan gelen ayak sesleri ve bir kaç adam konuşmasını yeni fark ediyordum beni bırakıp kapıya döndü ve mercekten bakmaya başladı ben ise giden sıcaklığına afallamıştım.
"Bir kaç ayyaş sığınmak için geldiler galiba dışarda yağmur var" dışarıda ki yağmuru duymamıştım , ayak seslerini ve adamları fark etmemiştim ben galiba bu işte cidden iyi değildim belli etmemek için " herhalde " dedim ama anlamış olmalı ki " acemilerle çalışmak sinir bozucu" diye mırıldanmıştı duyup duymamamı umursamadan , ama duymuştum ve kalbim kırılmıştı.

-
Eve döndüğümüzde şafak vaktiydi biraz zorlansakta saatlerce gözlem yapmıştık yağmurun altında. İkimizde sırılsıklam olmuştuk bünyem biraz zayıfı bu yüzden o hiçbirşey yokmuş gibi üstünü değiştirirken * KARŞIMDA SOYUNUYORU ama ona bile tepki gösteremiyordum* ben tir tir titreyerek adım atmaya çalışıyordum. Bu halimi hiç takmayıp giyindikten sonra yanımdan geçip oturma odasına gitti. Üstümdekileri çıkarmaya bile halim yoktu kendimi yatağa atıp biraz olsun düzelmeye çalıştım.

Gün aydınlanmıştı ama ben hala kendime gelemiyordum yattığım pozisyonda kalmıştım. Odaya gelen Jungkook bana kısa bir bakış atıp dolaptan bir kitap aldı ve çıktı çok geçmeden geri döndü önümde durdu pes edercesine nefes verdi ve ellerini  bedenimde hissettim. Beni soyuyordu fakat kolumu kaldırıp engellemeyi bırak ağzımı açıp yapma diyemiyorum tamamen*baksırla* çıplak kaldığımı hissettiğimde beni kaldırdı ve banyoya götürdü , amacını yeni anlamıştım ve gerçekten de ona minnettardım sıcak suyun altına girdiğimde yumuşayan bedenim kendini saldı biraz orda kaldıktan sonra beni bıraktı , geri geldiğinde elinde birkaç parça kıyafetim vardı onları bırakıp çıktı. Biraz daha oyalanıp iyice kendime geldiğimi anladığımda sudan çıktım kurulandım ardından giyindim saçlarımı kurutmak uzun sürerdi bu yüzden sadece havlu ile suyunu aldım ve nemli bıraktım. Çıktığımda direk mutfağa yöneldim bu yaptığına karşılık ikimiz için de kahvaltı hazırlayacak ve ona teşekkür edecektim. Bir yandan kahvaltı hazırlıyor bir yandan ne yaptığına bakıyordum. İşim bitince onu çağırdım ve beraber sofraya oturduk başlamadan önce teşekkür ettim o ise sadece bana bakıp kafasını sallamıştı. Bir süre sessizce kahvaltı ettik, ilk konuşan o oldu.
" Hızlı ye topladığımız bilgileri birkeştiricez ayrıca içerdeki adamlardan bilgi geldi onları da bilmen gerek" kafamı sallayıp hızlıca yemeğe gömüldüm bitince o kalkıp içeri girdi ben bulaşıkları mutfak tezgahına koydum ve yanına gittim , sol tarafta ki masanın üstü kağıt doluydu çok güzel bir el yazısıyla yazılmışlardı kısaca göz attığımda bu gün ki gözlemler olduğunu anladım belli ki ben içerde hastayken o bunlarla uğraşmıştı . Lafa başlamasıyla dikkatimi ona verdim.
" Bu gün gördüğümüz üzere 3 katlı bir evi var fakat arka tarafa gittiğimde üstü tahta ile kapatılmış bir oyuk vardı ve başında 2 kişi bekliyordu ayrıca onlar dışında ; arkada , ilk balkonda , ikinci balkonda  ve çatıda sağ ve sol tarafta olmak üzere 2 kişi duruyordu. Ve ön tarafta gördüğümüz keskin nişancı arka tarafta da var" onu onaylayıp konuşmasını ben devam ettirdim " yani arkada toplam 9 kişi var önde ise durum farklı evin iki yanında birer tane koruma var arkada ki o oyuğu koruyan adamlar gibi önde de bahçeyi ve ana kapıyı koruyan korumalar var ama ön balkonlarda ve çatıda koruma yok 3 katlı artı bir gizemli oyuğu olan evi toplam 14kişi koruyor , galiba eve girmemiz çok sıkıntılı olacak" ona dönüp bakmamla kafasını yana doğru salladı " hayır gayet kolay olacak keskin nişancılarını bile o karanlıkta görebildiysek o kadar iyi değiller demektir tek sorun önde ki bahçeyi dolaşan adam 40 dakikada bir arkaya geliyor ve tüm adamlar bir saatte bir birbirlerine durum haberi veriyorlar bu da demek oluyor ki 15 dakika içinde ön tarafı öldürmemiz gerek ve 15 dakikada da arka tarafı kalan 30 dakikada sadece 10 dakikada kasayı açıp içindekileri almamız ve kaçmamız lazım malın gideceği depo ile evin arası 15 dakika sürüyor , Shin'e haber gitmeden önce orda olmamız ve çatışmaya girmemiz lazım" plan güzeldi ama tek bir sorun vardı " ben adam öldüremem" kafasını kağıtlardan çekip bana çevirdi baştan aşağıya beni süzdü ve konuşmaya başladı " Tanrım gerçekten acemilerle çalışmak sinir bozucu" sinirle bana yaklaştı ve kolumu insan dışı bir güçle sıkarken konuşmasına devam etti " bana bak küçük , ister adam öldürmeyi sev ister sevme o gün bu adamlar bizim ellerimizle ölecek" gözlerim dolmuştu gerçekten birini öldüremezdim bu halimi görünce bağırarak konuşmaya başladı " O HALDE NEDEN ANTLAŞMAYI KABUL ETTİN SÖYLESENE BANA YILLARDIR BU ANI BEKLİYORDUM VE SENİN KIZ GİBİ DAVRANMAN YÜZÜNDEN BU PLAN ÇÖKERSE O ÇOK SEVDİĞİN KUZENİNİ DE SENİ DE ÇARMIHA GERERİM VE AKLININ BİLE ALMAYACAĞI ŞEYLER UYGULARIM SİZE DUYDUN MU BENİ" ağlamaya başlamıştım ve gerçekten korkmuştum istese beni şu an burda tek eli ile öldürebilecek potansiyele sahipti ağlamam şiddetlenirken beni ittirdi ve telefonu eline alıp birini aradı.

Sizce nasıl gidiyor ?