Doce

351 28 4
                                    

Uyandığımda fena bir baş ağrım vardı ve içerisi çok ferah bir odadaydım kokusu çok tanıdık geliyordu , fazla tanıdık. Neden burda olduğumu anlamaya çalışırken bir bir gelen anlar ile hızlıca yerimden kalktım başımda ki ağrı artarken gözlerim kararmıştı üstümü başımı kontrol ettim hala aynı kıyafetlerleydim burdan çıkıp Jungkook'u bulmalıydım çünkü en son ben kasayı bulmaya çalışırken koşarak yanıma gelip bana tuzak dediğini ve ardından kafama vurulan bir şeyi hatırlıyordum. Kapıyı açıp çıktığımda gerçekten büyük bir evde olduğumu anladım kaçırılmış olma ihtimaline karşın çok sessiz hareket ederek aşağıya inmeye başladım bu esnada etrafımı kontrol ediyordum merdivenler bitince önüme koskocaman bir kapı çıkmıştı kuşağımı kapıya dayandığında içerden ses gelmiyordu gerçi gelsede artık algalayacak bir beynim olduğunu sanmıyordum çünkü hangi şerefsiz vurduysa kafamı delmiş beynimi akıtmıştı. Yavaşça kapıyı açıp içeri girdim arkası bana dönük bir şekilde koltukta oturan beden ile yerimden sıçradım ve yanımda ki masada duran masanın üstündeki vazo elimin çarpması sonucu büyük bir gürültüyle düşüp paramparça olmuştu bana yavaşça dönen bedenin yüzünü gördüğümde gözlerim sanki bu anı bekliyormuş gibi gözyaşlarımı suratıma bıraktılar. Korkum yerini rahatlamaya bırakırken hızlıca Jungkook'un yanına gittim neler olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Beni görünce
"Uyanmışsın" dedi bunu es geçtim ve " neler oldu" diye sordum " Tuzakmış" dedi kısa cevaplar vermesi sinirlenmemi sağlıyordu " doğru düzgün anlat şunu diye çıkıştım" bunu beklemediği belliydi ama şaşkınlığını üstünden hızlıca atarken kaşları çattı " benimle bu üslupta konuşmamalısın Jimin, senin için kötü sonuçlar doğurabilir" bir miktar korkmuştum konuşmasına devam etti " bana yapılan bir komploymuş" dedi " nasıl anladın" diye sordum " son 1 haftadır Wang'ın peşine taktığım adamlarım Wang'ı bir kadınla buluşurken görüyormuş kadının yüzü dahil her yeri gizliydi bu yüzden pek kim olduğunu anlamamıştım ama o oyuktan girdiğimde masanın üzerinde 'bu sefer kaçamazsın Jungkook' diye bir not buldum o zaman kesin olarak kadının Jennie olduğunu anladım bundan 3 sene önce bir gecelik ilişkilerimden sadece biriydi ama baya takık çıktı beni sürekli izliyordu başlarda sorun olmadığını  düşünmesem de görebilmiş olma ihtimali olduğu birkaç olay yaşadım o ise o sıra bana bilenmiş ve polise ihbar etmiş delil yetersizliğinden sürekli kurtuldum tabi biraz araştırınca kendisininde polis olduğunu ve asıl amacı beni tutuklatıp terfi almak ile ilgili bir kaç zımbırtı öğrendim kısacası bu olayı da o ayarlamış" nasıl kurulmuştuk o zaman polislerin elinden " biz" dedim "nasıl kurulduk" güldü o kadar samimiyetsiz bir gülüştü ki içim donmuştu " Jeon Jungkook" dedi " Asla bir yere boş gitmez" anlamamıştım bu yüzden aptal gibi yüzüne bakıyordum bunu farketmiş olmalı ki " adamlarım da ordaydı bir durum olursa saldıracakları" tamam şimdi anlamıştım kafamı salladım.
" Şimdi bizim meseleye gelelim mi ChimChim" çok fazla gerilmiştim ama elbet bir yerden kopacaktı bu ip o an bu anmış dedim ve hiç birşey yapmadan onu bekledim öldürecekse şimdi öldürmeliydi çünkü dayanacak halim kalmamıştı.
" Bundan 10 sene önce kaç yaşındaydın Jimin ? 5 ben ise 8 yaşındaydım kuzenin olacak herifin babası gözlerimin önünde babamı öldürürken 8 yaşında bir çocuktum Jimin babamı öldürüp kendi canınada kıymıştı gözümün önünde , baban ise hemen Yoongi'yi sahiplenmişti 11 yaşıma geldiğimde dayımın sırf o şerefsizin artığına bakıyor diye babanı öldürüldüğüne de gözlerimle şahit olmuştum ne tesadüf ama ikimizin de babası 8 yaşımızda ölmüştü" histerik bir kahkaha attı ve devam etti " 13 yaşımda işleri dayımdan devralıp başa geçtiğimde dayımın kanserden ölecek olduğunu öğrendim , ölmeden önce ise son sözleri sizi öldürmem gerektiğiydi" gözünü bile kırpmadan anlatmıştı tüm bunları ben hıçkırıklarımı tutamıyordum bile bir şey diyecek halim yoktu takatım yoktu " Thanatos ne yapmıştı biliyor musun jimin" dedi başımı sağa sola sallarken korkuyla söyleyeceklerini bekliyordum. " Thanatos bir ölüm meleği olduğu halde babasının ölümü onu derinden etkilemişti ve nefreti aşkının önüne geçti gözünü bile kırpmadan sonrasında pişman bile olmadan güzel sevgilisi Hyperion'u öldürdü hem de işkence çektirerek" bana yaklaştı yüzümü avuçları arasına alıp gözyaşlarımı sildi. Dudaklarımız kapanmadan önce kurduğu cümle kalbimi patlatmıştı.
" Ama ne ben siktiğim Thanatos'um ne de sen Hyperion. Bu sefer aşk nefreti yendi"

PECADOR

PECADOR *JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin