11.BÖLÜM: "GEÇMİŞİN VE ŞİMDİNİN SAVAŞI"

40 6 13
                                    


Bölüm müziği: Lana Del Rey - Born To Die


Keyifli okumalar! :)



*

Kadın gözlerini açtı. Sabah olmuştu ve yaklaşık on saat uyumasına rağmen hala kendini yorgun ve halsiz hissediyordu. Kolunu kaldıramayacak kadar...

Bu aldığı uyuşturucudan kaynaklanıyordu ama o ise bu öğrenme sürecinden kaynaklandığını zannediyordu. Aldığı MDMA, hap hali ecstasy olan ve halk arasında şeker olarak bilinen bir uyuşturucu çeşidiydi.

Kadın hazırlanmak ve kendine gelmek için kendi mücadelesini verirken Cenk bu dağ evine 100 km uzaklıktaki şehir merkezinde uyuşturucuya karşı olan bir konferans veriyordu.

Cenk kürsüye geçtikten ve alkışlar durduktan sonra seyirci kitlesine gözlerini gezdirdi. Çoğu genç kesim olmakla birlikte üniversitede kaçıncı yıllarını hala okuyan orta yaşlı kesim de göz ardı edilmeyecek bir sayıdaydı.

"Arkadaşlar merhaba. Ben Uzman Doktor Cenk Ağır, dâhiliye uzmanıyım." Derin bir nefes aldı ve biraz tebessümle konuşmasına devam etti. "Bu gün burada uyuşturucu çeşitleri ve etkilerini sizinle paylaşmak için buradayım. Konuya girmeden naçizane kendi fikrimi beyan etmek isterim."

Elindeki küçük kumandaya omzunun üstünden, arkasında kalan dev akrana bakarak bastı. Bir anda ekrana sığdırılan yaklaşık 20 fotoğraf belirdi ve slâyt oynatıcısıyla sırayla büyütüldü. Cenk önüne, arkasındaki fotoğraflara şaşkınlık ve iğretiyle izleyen topluluğa döndü. "Uyuşturucu bir çözüm değildir. Evet, bir kaçış ama kesinlikle kazanış ve kurtuluş değildir. Ülkemizde bir yılda yaklaşık 40 bin insan uyuşturucu, alkol ve tütün maddelerinden dolayı ölüyor veya ağır depresyona girip intihar ediyor. Özellikle sizin gibi üniversite ve bir altınız olan lise çağındaki gençlerini de geçip artık ortaokul çocuklarına özendirilen bu maddeler bir iki kullanımdan sonra bağımlılık yapıp kişiyi yokuş aşağı sürüklüyor. " Dişleri dökülmüş ve kalanları da simsiyah olan ağızlar, yüzü ve kolları yara içindekiler, burunlardaki kıkırdak bölgenin tamamen eridiği burun deliklerinin kapandığı insanlar... Bazı kızlar iğrendiklerini belli eden sesler çıkarıyordu.

"Bir kereden bir şey olmaz diyen on kişiden çoğu zaman onu da, bağımlı oluyor. Siz, siz olun tek bir şanstan ibaret olan hayatınızı en güzel şekilde yaşayın." Derin bir nefes daha aldı ve slâydı durdurup ilk görüntüye getirdi.

"Evet, ilk uyuşturucu maddesiyle başlayalım. " Ekranda bir sürü renkli hap ve toz göründü.

"MDMA. Tozunun katı hali ecstasy denilen bu uyuşturucu tacirler arasında 'Şeker' diye bilinir. Etken maddesi 3,4-methylene dioxy methamphetamine ya da kısaca MDMA' dır. MDMA, amfetamin ve kafeinle karıştırılıp hap haline getirilir ve dozlarına göre Ferrari, Snapchat ve Mitsubishi gibi sahte markalarla siz gibi gençlerimizi zehirlemekte." Durdu ve onu dinleyenlerin söylediklerini sindirmesini bekledi. Bahsettiği markaların amblemleri ecstasy haplarının üzerinde, arkasında kalan ekranda görülüyordu. Boğazını mikrofondan uzaklaşarak temizledi ve dudaklarını tekrar ince uzun mikrofona yaklaştırıp konuşmaya devam etti.

"Ecstasy ya da E ya da X, vücutta aşırı derecede serotonin ve oksitosin salgılatır. Peki, nedir bu serotonin ve oksitosin? Serotonin, inanın mutluluk hormonudur. Yani güzel bir haber aldığınızda, bir iş bulduğunuzda, üniversitede istediğiniz bir bölümü kazandığınızda bu hormonunuz salgılanır ve sizi iyi hissettirir. Oksitosin ise, kişiyi kötü düşüncelerden arındırır ve kişinin karşılaştığı herkese karşı yakınlık duymasını sağlayan bir hormondur. Peki, ama yan etkileri ne bu uyuşturucunun? Etkisi geçtiğinde kişi kendini aşırı yorgun hisseder. Ayrıca, diğer uyuşturucularda da bu konuya değineceğim, X diğer uyuşturucular gibi vücuda serotonin vermez. Vücudun kendi serotonin stoklarını hızla tüketir. Yani bir iki gün sonra kullanıldığında aynın etkiyi vermez. Ayrıca hipertermi' ye neden olur, yani vücudun aşırı ısınması. Ve eğer biraz anatomi biliyorsanız bunun ne kadar tehlikeli olduğunun farkındasınızdır ki, genel itibariyle çoğu ölüyor." Ortamda bir saniyeliğine sessizlik çöktü ve bazıları, etraflarındaki büyük ihtimalle sağlık okuyan arkadaşlarına durumun ciddiyetini soruyordu. Rahatsız etmeyen bir uğultu çıktı.

ALTIN VURUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin