17.Bölüm

48K 2.2K 422
                                    

Medya- Barın 

Aslan telefonu kapattı ve durdu. 3 hafta boyunca bu kadınla nasıl başa çıkacaktı? Komutanı bile olsa, laftan anlamadığını biliyordu. Aklına bir şey koydu mu onu yapıyordu ve kim karşı çıkmış umrunda bile olmuyordu kadının! Aslan derin bir nefes aldı. O kadın, o odadan dışarıya adımını bile atamayacaktı! Gerekirse Aslan onu yatağa bağlayacak, ancak dışarıya çıkmasına hiçbir şekilde izin vermeyecekti! Farkında olmadan gülümsedi. Bu 3 hafta eğlenceli geçecekti!

Ceylan sinirle gözlerini kapattı. Resmen buraya sıkışıp kalmıştı! 3 hafta da neyin nesiydi! O gayet iyiydi!

"BARIN! BENİ ÇILDIRTMA. 3 HAFTA BURDA KALAMAM BEN!" Diye tısladı. Barın sinir bozucu bir şekilde güldü.

"Ama doktor öyle demiyor Ceylan. Daha iyileşmedin," dediğinde Ceylan hızlıca söze girdi.

"İyiyim ben!"

O anda sırtına bir ağrı saplandı. Dişlerini sıkarak gözlerini kapattı. Tam şu anda ağrı girmek zorunda mıydı!

"İyiyim diyene bak! Acıdan yerinde duramıyor!" Ağrı geçtiğinde, Ceylan gözlerini devirdi. Vücudu onunla dalga geçiyordu resmen! Bu adamların hiçbirisi laf dinlemiyordu.

"Lan bana bakın! Ben sizin Komutanınızım! Emir veriyorum lan! Çıkartın beni burdan!" Dediğinde içeriye giren Aslan'ın tek dudağı hafif yukarı kalktı.

"Burda ben varken, senin emirlerin geçersizdir! Ayrıca, o yataktan çıkamayacaksın Ceylan!" Dediğinde Ceylan dişlerini sıkarak bakışlarını kaçırdı. Aslan Komutan'a karşı hala mahcup hissediyordu. Onun yüzünden Serin neler çekmişti! Ceylan'ın aklına Serin geldiğinde Aslan Komutan'a baktı göz ucuyla. Ardından yatağın desenleriyle oynayarak sordu.

"Komutanım," dediğinde Aslan zaten izlediği kadını süzerek bekledi. Konuşmakta zorlanıyormuş gibiydi. Canı mı yanıyordu? Peki gözlerine neden bakmıyordu?

"Evet," dedi gür sesiyle. Ceylan derin bir nefes aldı ve odadakilerde gözlerini gezdirdi. Ardından Aslan Komutan'a yine göz ucuyla bakarak bakışlarını kaçırdı.

"Serin.. İyi mi?" Dediğinde Aslan kadının sıkıntısını anlamıştı. Aslan tam cevap verecekti ki, odanın kapısı açıldı. İçeriye koşarak giren Serin ve Çiçek direk Ceylan'ın üzerine atlamışlardı.

"CEYLAN ABLA!" Diye sıkı sıkıya sarıldı Serin, kadına.

Ceylan'ın canı çok yanmıştı ancak hiçbir şey yapmadı. Aslan üzerine atlayan iki kızı görünce hızlıca harekete geçerek kızları üzerinden indirdi.

"Ameliyattan daha yeni çıktı!" Dediğinde Çiçek ve Serin mahçup gözlerle baktılar Ceylan'a ve geri çekildiler.

"İyi misin Ceylan abla? Çok korkuttun bizi! Sen o-orda öyle konuşunca... Öleceksin sandım! Eğer ölseydin kendimi asla affedemezdim! He-hepsi benim yüzümden oldu! A-af..." Ceylan kaşlarını çatarak, geldiğinden beri ilk defa kızın suratına baktı.

"Saçmalama Serin! Hiçbirisi senin yüzünden olmadı! Benim dikkatsizliğimin sonucu bunlar! Çok şükür ki sana bir şey olmadı," dediğinde odadaki herkes dişlerini sıkmıştı. Evet onlar askerdi! Evet onlar masum insanların hayatları için savaşıyorlardı. Gerekirse onlar için canlarını bile verebilirlerdi. Ama yine de bunu Ceylan'dan duymak, kardeşlerinin bununla yüz yüze gelmesi hepsinin canını sıkıyordu. Ağızlarını açıp bir şey de diyemiyorlardı ki bu, en kötüsüydü!

DAĞ CEYLANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin