39. Bölüm

37.8K 1.5K 472
                                    

Aslan gerilen sinirlerini kontrol altına almak için şakaklarını ovarken bir yandan da Ceylan'ı düşünüyordu. Normalde yarım saat öncesinde iniş yapmaları gerekiyordu ancak son anda çıkan görevle Cilo Dağlarına inmişlerdi. Aslan'ın baş ağrısı bir türlü geçmiyordu. Son zamanlarda içindeki sıkıntı çok fazlaydı ve ne zaman böyle olsa kötü haberler alıyorlardı. Aslan başını iki yana sallayarak bu düşünceyi kafasından silmeye çalıştı. Olmayacaktı, hiçkimseye hiçbir şey olmayacaktı.

"Aslan!" Aslan kaşlarını çatarak arkasını döndü.  Gözlerinden endişe akan Barın ona doğru yürürken Aslan sabırla bekledi.

"N'oldu?" dediğinde Barın derin bir nefes verdi ve bakışlarını Aslan'a dikti.

"Abi operasyon.." nefeslendi. Aslan sabırsız bir şekilde tek kaşını kaldırarak Barın'a baktı. "Söylesene lan ne operasyonu!" dediğinde Barın gözlerini kapattı. "Operasyon bitmiş," gözlerini açarak zorlukla devam etti.

"Şehidimiz varmış."

Aslan'ın dünyası başına yıkıldı. İlk başta yutkunamadı, nefesi kesildi. Şehitleri vardı. Bir mehmetçiği daha kaybetmişlerdi. Vatan aşkıyla yanıp tutuşan bir mehmetçik daha şehadete kavuşmuştu. Ocağına yangın düşürerek..

Kim? Kimdi şehitleri?

Ya oysa..

Aslan dolan gözlerini kapatarak başını iki yana salladı. Olamazdı. Onu kaybedemezdi.

Aslan, Ceylan'ı kaybedemezdi.

"K-kim?" diye sordu zorlukla. Barın başını iki yana salladı.

"Bilmiyoruz," dediğinde Aslan derin nefesler alarak kendi etrafında dolanmaya başladı. Elleri ensesinde, gözleri yukarıda yalvarıyordu Allah'a.

Onu benden alma Rabbim!

Onu benden önce alma!

Kerem ve Macit'te yanlarına geldiğinde hepsi helikopterin inmesini bekliyorlardı. Hepsinin dillerinde dua..

Dakikalar onlara saatler gibi gelirken, helikopter alanında bir o yana bir bu yana giderek bekliyorlardı. Tugay'a ateş düşmüştü. Şehit haberi herkesi derinden yaralamıştı. Kim olduğunu bilmedikleri için herkes kederle bekliyordu.

🇹🇷

"Komutanım!"

Zafer hızla etrafına bakındı. "Ceylan," diye bağırarak ayağa kalkmaya çalıştı. Patlamadan sonra etrafı kaplayan toz bulutu, görüş açılarını kısıtlıyordu. Zira kimse burnunun ucunu bile göremiyordu.

"Ceylan!" diye tekrardan gürledi Zafer. Ardından bir kaç bağırış yükseldi. O sırada silah sesleri duyuldu. Teröristler toz bulutunu komple tarıyordu. Tekrardan karşılıklı çatışma başladı. O sırada toz bulutu yavaşça dağıldı. Hem çatışır hem de askerleri kontrol etmeye çalışırken bir gürleme duyuldu. Bu Ceylan'ın sesiydi.

"Hayır! Ölemezsin," diye bağırıyordu. Zafer hızlıca oraya yöneldi. Önünde duran tümseğin üzerinden atladı ve toz bulutunun avatajını kullanarak hızla Ceylan'ın olduğu yere koştu.

Ceylan titreyen elleriyle İdris'i sarstı.

"İdris! İdris! Kendine gel koçum, kendine gel aslanım!" İdris, yavaş ve titrek bir nefes aldı.

"Komi-tanum," hızla verdi nefesini ve zorlukla Ceylan'a baktı. "İdris! Konuşma aslanım, zorlama kendini. Sen sadece az daha dayan!" Dediğinde İdris başını iki yana salladı. Alamadığı nefesleri ciğerini yakıyordu. Ölüm İdris'e bir nefes kadar yakındı ve o bunun farkındaydı.

DAĞ CEYLANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin