34.Bölüm

29.5K 1.4K 268
                                    

Kapak için @Pen_Queen   'e teşekkür ederim :)

Kapak hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sonda önemli bir açıklama olacak, lütfen okuyun.


🇹🇷


Ceylan Tugay'a girdiğinde içindeki sıkıntı büyüyordu. Dönüş yolundaydı ki, Albay onu aramış ve acilen yanına gelmesini istemişti. Ceylan Diyarbakır'a ayak basar basmaz direk Tugay'a gelmişti. Albay neden Tugay'daydı? Neden sadece onu çağırıyordu? Ceylan derin bir nefes aldı, bu soruların cevapları içerideydi. Arabasına bir bakış attı ve ardından binanın içine girdi. Toz toprak içindeki kıyafetlerini bile değiştirmeden hızlıca Albay'ın odasına ilerledi. Kapıyı çalıp içeriye girdiğinde Albay onu önündeki sandalyeye buyur etti. Ancak Ceylan oturmadı.

"Otur Ceylan!" Ceylan gelen emirle hızlıca sandalyeye çöktü.

"Buyrun Albay'ım. Bu kadar önemli olan şey ne?" Dediğinde Albay elindeki kalemi çevirdi.

"Ceylan biliyorum senin için çok zor olacak ancak," diyerek sözünü yarıda bıraktı Albay.

"Komutanım, sizi dinliyorum." Ceylan sabırsızlıkla yerinde kıpırdanmamak için kendisini zor tutuyordu. Burdan bir an önce çıkmak istiyordu.

"Ceylan, Hakkari'ye gitmen gerekiyor." Ceylan şaşkınlıkla kalakaldı.

Hakkari..

Bu Ceylan için ölüm demekti!

"Nasıl yani Komutanım? Neden!" Diye sordu Ceylan. Sıktığı yumruklarını saklamak için ellerini aşağıya indirdi.

Albay sıkıntılı bir nefes daha aldı.

"Hawar'ın telefonunun konuşma kayıtlarına ulaştık. Bir uyuşturucu teslimatı yapacaklar sınırda. Oraya gizli bir birlik göndereceğim ancak bu bordo bereli Tim'i olamaz. Çünkü Hakkari Tugay Merkezi'nin dinlendiğinden şüpheleniyoruz. Gittiğinizden kimsenin haberi olmayacak," dediğinde Ceylan sıkılı dişlerinin arasından konuştu.

"Biz kim Komutanım?" Dediğinde Albay elindeki dosyayı açtı ve Ceylan'a uzattı. Ceylan yumruk yaptığı ellerini zorlukla açtı ve dosyayı kaskatı parmaklarıyla kavradı. Kaşlarını çatarak dosyayı incelerken Albay konuştu.

"Bordo Berelileri bu göreve gönderemem. Başka operasyon için görevlendirildiler," dediğinde Ceylan seri bir şekilde adamın sözünü kesti.

"İyi de Komutanım, bu dosyadaki herkes daha Er! Hiçbir bilgileri ve tecrübeleri yok! Böyle bir göreve onları nasıl göndermeyi düşünürsünüz?" Dediğinde Albay başını salladı.

"Biliyorum Ceylan. Ancak şöyle bir gerçek var ki, üstlerimiz istifa olayını öğrenmişler. Ve," Albay yutkundu.

"Evet Komutanım?" Ceylan kaşlarını çatarak Albay'ın sözünü tamamlamasını bekledi.

"Sana ceza verdiler Ceylan. Mermi Tim'indeki görevine ara verip bu Er'leri eğitmeni istiyorlar," dediğinde Ceylan şok oldu.

"Nasıl yani!" Dediğinde Albay birkaç saniyeliğine gözlerini kapattı.

"Tim'le beraber bir süre hiçbir göreve çıkamayacaksın Ceylan. Ancak Er'ler için bir şey demediler. Onları eğitmek için 1 haftan var. Göreve hazır hale getirmeni istiyorlar," dediğinde Ceylan ağzını açtı ancak sustu. Karşısındaki Albay'dı ve şu an küfür etmesi hiç hoş olmazdı. Söylemek istediği her şeyi yuttu. Dosyaya baktı.

"İyi de Komutanım. Burda bulunan her Er, ya ceza almış ya da sıralamalarda hep en sonda bulunmuş! 1 hafta gibi bir sürede onları eğitip, göreve hazır hale getirmemi mi istiyorsunuz?" Dediğinde Albay başını salladı.

DAĞ CEYLANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin