*2.Bölüm*

7K 224 26
                                    

Multi: Bora :)

Sonunda havuzdan çıkabildiğimizde hava kararmaya başlamıştı bile. Herkes yine odalarına çekilmişti. Bende hemen kısa sayılabilecek bir duş aldım ve dolaptan rasgele seçtiğim pijamamı giyip aşağı indim. Mutfakta bir şeyler hazırlayan Asel'in yanına gidip ona yardım etmeye başladım. Türk gençlerinin ulusal yemeği olan makarnayı süzerken Asel;
"Kanka pijamalarına hasta oldum. Eğer dolabında göremezsen bil ki ben almışımdır. Ona göre yani" diyince hiç bakmadan aldığım pijamalarıma baktım. Şila baskılıydı ve Asel Şila'ya aşıktı. Daha doğrusu o yaramaz veletin oynadığı çizgifilme aşıktı. Pepee'ye yani. Zaten bütün hayatımı o veletin annesinin, babasının,dedesinin , nenesinin adını ve o arka fonda konuşan kadının yüzünü merak ederek geçirmiştim. Hadi itiraf edin. Sizde merak ediyordunuz değil mi?
"Alabilirsin kanka. Yanlış hatırlamıyorsam sen almıştın zaten."
"Doğru lan. Doğum gününde almıştım sana bunu. Ben de diyorum nereden tanıdık geliyor."
Biz Asel'le böyle konuşurken yanımıza Efe abim gelmiş ve süzülen makarnaya elini uzatmıştı. Hemen eline vurup onu salona kovalarken geri kalanlar da gelmişti. Kızlar sofrayı hazırlamaya yardım ederken erkekler maçların tekrarını izliyorlardı. Hayır yani zaten bi kez izledin neden tekrarını izliyorsun?
Sofra hazır olunca herkes oturdu ve yemeğe yumuldu. Baya baya kılıktan çıkmış gibi yerken bilin bakalım ne oldu? Hani böyle kim açsın diye birbirinize baktıran bir olay. Evet. Kapı çaldı.
Biz mal mal birbirimize bakarken Arya dayanamamış olacak ki kalkıp kapıyı açmaya gitti. Biz de yine yemeğe döndük.
"Arkanı mı döndün yoksa yan mı döndün?"
Nuriye'ye cevap vericekken sırıtarak mutfağa giren Sarp ile herkes kahkahaya boğuldu. Ama öyle böyle değil. Ev sallandı lan.
"Selam gençlik naber?"
"İyiyiz iyiyiz. Hatta o kadar iyiyiz ki kötü olan tek şey senin buraya gelmen!"dedi Arya. Sarp Arya'nın platoniğiydi. Hani baya baya seviyordu yani. Ama Arya artık ondan bıkmıştı çünkü çocuk yapışmıştı sülük gibi. Çok önceden arkadaş olduğumuz için abilerim bile gülüp geçiyordu artık.
"Aa ama Aryaaşkım kırıyorsun beni. Ben seni ne kadar özledim, kendi evimden buraya seni görmek için üstün bir efor sarfettim, senin yaptığına bak! Ama merak etme kırılmadım."diyince ev birkez daha sallandı. Çünkü Sarp'ın evi hemen yanımızdaki villaydı. Çok üşengeç olduğu için böyle demişti. Herzaman diyordu zaten. Aryaaşkım ve kırılmadım demesi de ayrı komikti tabi.
Mira Sarp için de bir tabak çıkartıp makarna koyunca masada dönen sohbet hepimizi içine çekmiş, kahkahalar atarak gülmemize neden olmuştu.

*********
Yemekten sonra erkekler ikişer grupla okey oynamaya başladıklarında biz de dışardaki armutlara oturmuş, dedikodu yapıyorduk.
"Ya kızım okulun son günü kavga edip müdürün odasına giden ilk insanlarız."
"Bi kere o yelloz kaşındı. Ya sen kim köpek benim abime asılmak? Sana bu hakkı kim veriyor yani? Mal!"
"Evet ya gerizekâlı! Bi de gelmiş neler diyor. Bak yine sinirlendim. Keşke iki tel daha yolsaydım saçlarından."
"He ya. Müdür de son gün diye bir şey diyemedi zaten. Ama ilk gün de olsa son gün de olsa yolardım valla!"
Sırasıyla konuştuğumuzda hepimiz yine sinir kat sayılarımızı artırmıştık. Beren mi Seren mi her ne boksa Ege abime asılmıştı. Biz de onun saçlarına asılmıştık tabi. Sonra yine rutin bi şekilde müdürün odasına gitmiş, azar yemiş, daha sonra da odadan kovulup öğlende verilecek karne için sabahın köründe bizi burada diktiklerine sövmüştük. Tabi sonra kızı dövdüğümüz için önce abimlerden, sonra annemlerden de bir posta azar işitmiştik. Hadi annemi anlarımda; biri bize asılsa abimler o çocuğu hastanelik ederdi. Ama bize gelince 'Nodon kozo dovoyorsonoz?' Hıh, götüm.
"Yalnız o bahçede yazın görüşeceklerini bildikleri halde ağlayan kızlar çok iticiydi" dedi Mira.
"Kesinlikle katılıyorum."diye destek çıktım ona. Asel ve Arya da kafalarını sallayıp onayladılar.
Boş boş, havadan sudan konuşurken Bora yanımıza gelip;
"En sevdiğim kankalarııım!"dedi ' ı'ları uzatarak.
"Bizden başka kankan mı var lan?"diyince Arya;
"Aldatıyor musun bizi?"diye devam ettirmişti Asel. Biz de kafamızı sallayınca Bora gelicek tribi anlamış olacak ki gözlerini kocaman açıp ellerini havaya kaldırarak salladı. Siz anladınız işte.
"Yok yok ben öyle demek istemedim. Sadece bize muzlu puding yapar mısınız diye soracaktım."
Onun bu haline kahkaha atıp eve doğru ilerlemeye başladık. Emir tatlı yerden! :)

ABİLERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin