Boş bomboş. Sadece siyah. Hiçlik. Tuhaf hissettiriyor. Ya da hic bir şey hissettirmiyor. Son olanları hatırlıyorum...
Taehyung ve Baekhyun adları bile ne kadar benziyor. İki düşman mafya ve kardeşi. Ama hikaye bu degil. Belki bu da maceralı bir hikaye olurdu...
Ama ya kardes o çok ezik olmaz mıydı?
Bu benim hikayem. Ben onların etrafında değil onlar benim etrafımda dönebilir ancak. Ama görüş açımı kısıtlamalarına izin veremem.
Küçükken beni bırakmaları hayatlarında yaptıkları en büyük hata. Benim gibi masul ve zayıf bir kızı orda bırakmamalılardı.
Niye bir yurtta buyuyeyim ki daha on yasında kaçtım ordan...
Bu şekilde olmayı istemezdim. Buz gibi bakışlı, canını önemsemeyen, duygusuz, alaycı, rol oynayan biri olmak istemezdim.
İstemedigim sekilde olmasaydım da suan ki hayatımda cok ezilmez miydim?
Belki de hic abilerimi bulamazdım.
İki düşman abi ben yüzümden dost olabilir mi?
Peki ya benim Yaptıklarım sonucunda Taehyung, Baekhyun ve ne kadar da ilgilenemesemde cok sevdiğim sevgilim zarar görürse.
Ya da sürekli adlarıyla hitap etmemden şikayet eden, bir kere bile "oppa" lafını duyamayan abilerim.
Acaba hiç bulmasa mıydım? Acaba ugrasmasa mıydım? Dediğim zamanlar keske geçmişte olsaydı.
Ama Kim Sun Hee yi biliyorum tanıyorum kendimi geçmişte yine olsa yine aynı kararı verip buralara gelirdim.
Kanımda sadece beni bayıltmasına izin verdiğim bir akrep zehri var.
Aslında suanda istesem her seyden vazgeçsem bu zehrin beni yemesine izin versem ölebilirim. Tabi bunların olduğu gibi hemen kalkabilirimde.
İstemiyorum...
Suanda düşünmem icin rahatlıkla zaman varken neden kalkayım ki?
Düşünmeyi pek sevmem direk uygularım. Ama suan da dusunmek hosuma gitti.
Dışardan sesler boğuk boğuk geliyor. Sanki cam bir fanusun icindeymiaim gibi. İstesem duyarım ama uğraşmıyorum. Elimi tutuyolar hatta bir ara sevgilim beni öptü karşılık vermeyi düşündüm ama Vazgeçtim.
Düşünmem bittigi zaman kalkıcam...
Uyandığımda gelen iki şişe yılan zehriyle kendime test yapıcam. Ölücek miyim diye.
Ölmek istemiyorum. Ama basıma öyle bisey gelirsede yadırgamam. Kabullenirim.
Aslında onları bırakıp gitsem nasıl olur?
Ben sizin kardesiniz değildim bir yere ajanlık yapıyordum ve her şeyi ogrendim diyerek. Beni öldürmek isterlerse? Gerçekleri öğrendikleri zamanki çektikleri vicdan azabı?...
Katil, hırsız, siber suc, kacırma, yapmadığım bir suc var mı acaba?
Neyse bu yolu ben sectim pisman degilim.
Zaman kavramını bilmeden burda düşünüyorum ve artık uyanmak istiyorum. Sanırsam sıkıldım.
Odada suan kimse yok gece saatleri oldugunu düşünüyorum.
Taehyung ve Baekhyunu affetmeyi düşünmüyorum. Beni bırakmaları.
Aslında annem ya da babam bile yaşıyor olabilir. Ama onları aramaya cesaret edemedim.
Ölmüş süsü verildiğini düşünüyorum. Arastımıycam. Kaldıramayacağım bir şey degil. Onlarıda affetmiycem ve iki insanı daha üzmeye gerek yok.
Dünya elimin altında. Kimsenin bilmediği kadar güçlü bir hackerım.
Sadece... Sadece kendime macera arıyorum yoksa istersem kimse beni hacklemeyemez. Peki ya ben?
İstediğim her yeri hacklerim ama artık yapmam. Beni hackleyemicekleri yerimi bulamamaları anlamına gelmiyor.
Kalkmaya karar veriyorum. Daha fazla düşünmek istemiyorum.
Yavas yavas gozlerimi acmaya basladım. Tam da tahmin ettigim gibi gece olmuş. Kac gündür yattıgımı bilmiyorum. Yerimde dogruldum.
Basit hareketler yaparak esnedim ve ayaga kalktım. Boynumu sarmıslar. Rahatsız ettigi icin çıkardım. Üstümüde değiştirmişler. Buyuk ihtimal abim değiştirmiştir. Umursamadım.
Aynaya baktığımda lenslerimin çıktığını görüyorum. Düşünmeleri hosuma gitti. Ama bu lensler göze yapışmaz bilmiyolardı heralde ama sorun değil.
Zayıflamısım gibi birazcık. Bu da sorun degil. Mavi gözlerim bu karanlıkta bile ihitsamla parlıyor.
Siyah bir şort giydim. Üstünede öylesine bişeyler. Gri lenslerimi takdım. Siyah spor ayakkabılarımıda giydim.
Odamdan cıkıp yavas yavas aşağı iniyorum. Buzdolabından soguk su alıp içiyorum. Telefonumu sehpanın üzerinden gördüğüm icin oedan alıp yavaş bir sekilde koltuga oturdum.
Kendime yeni bir is bulmaya karar verdim ama ondan önce yılan şehirlerini almak icin dısarı çıkmam gerekiyor adamla o şekilde anlaştık. Evden çıkıp adamın getirdigi zehirleri aldım. Geri eve girdim. Bilgisayar odamdan deney tüplerini mikroskopu falan alıp iceri gectim. Sehpanın üstüne koydum.
İki tüp kan aldım kendimden.
Yılan zehrinden biraz alıp kanımla karıştırdım.
İki aydır kullanmadığım icin suanda kullanmam gereken beni felç bırakabilcegi icin direk onu kaldırıp geri kutusuna koyuyorum.
Bir ay önceki kullanmam gerekene bakıyorum. Yine bir bayılma soz konusu olduğu icin iki ay once zaten kullandığım yılan zehrinde karar kılıp digerlerini kaldırıyorum.
Küçük cizgi filmlerde ki iksir şişesi gibi olan sisedeki zehri iciyorum. Yemek borumdan mideme ikisini hissediyorum. Herseyi toparlayıp biraz yemek yiyorum.
Gunes doğmaya başlıyor ve sabajın ilk ışıkları yüzüme vuruyor.
Merdivenlerden gözlerini ovarak inen baekhyunu görüyorum. O beni görmüyor direk mutfağa gidip su içiyor.
Mutfak arkamda kaldığı için bakmaya üşeniyorum. O yuzden sadece beni farketmesini bekliyorum.
-Sun Hee sen misin? Diyor bana doğru yaklaşırken.
-Benden baska kız mı var evde? Diye soruyorum.
-Hayır sadece uc gündür uyuduğun icin seni simdi görmek tuhaf geldi diyor yavaşça.
Omuz silkiyorum. Sadece zehrin etki göstermesini bekliyorum.Suan ki içtiğim zehrin ateşimi çıkarması ve vücudumu pembelestirmesi gerekiyor sıcaklıktan.
-Özür dilerim. Kesinlikle senin kardesim olduğunu bilseydim sana bişey yapılmasına izin vermezdim. Dedi baekhyun.
-Sorun degil ben senin yerinde olsam daha fenalarını yapardım sonucta kimliğini acık edip seni guzel bir şekilde dövdüm dedim. Sıcaklamaya başladığımı hissediyorum.Suanda kanımın birazcık koyu olması gerekiyor diye yine düşüncelere dalmışken.
-Gerçekten hep böyle soğuk mu olucaksın? Dedi bana kırgın bir sesle.
-Sizin nasıl duygularınız oluyor anlam veremiyorum. Sonucta mafyasınız. İnsan öldürüyorsunuz. Buna ragmen bu duyguların anlamı ne? Diye sordum ellerime bakarken. Evet kesinlikle atesimin çıktığına eminim. Kan Rengim de koyulasmıstır o zaman. Bu arada o şekilde düşünmeyin oyle slyah olcak diye zaten kuklansıgım zehirkerden dolayı kan Rengim cok acık. Sadece bu biraz koyultup sonra tekrar açıyor. Hatta bunun koyu hali bile normal bir insan renginden daha acık.
-Hayat devam ediyor herseyin sunucunda diyerek sonrumu yanıtladı.-Sarılmak ister misin? Diye sordu bana. -Ateşim var daha fazla sıcaklamam gerekiyor. Bir de bir seyi test etmem.
Mutfağa dogru ilerleyip bir bıcak aldım.
Kolumu cok derin olmucak bir şekilde kestim ve incelemeye basladım
-Nabıyosun sen? Diyip hemen yanıma geldi baekhyun.
-test. Diyerek kısa cevap verdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Şifresi ~Park Jimin
Misterio / SuspensoO kalbinin şifresini bana kendiliğinden vermişti ama benimkini hacklemek zorunda kalmıştı... Ben zaten bir sekilde acılarımı icimde yaşardım. Belli etmezdim. Kalbimin güvenliğini arttırırdım beni yıkıcak virüsleri temizlerdim. Ama o eski saldırının...