Kalbimin Şifresi ~Park Jimin

~22~

Hayır yani bir rahat öpüşemedik. Yine aynı uçurum yine aynı yer ve köşeye sıkıştırılmış biz. Dejavu yaşamaktan sıkıldım ya. Şimdi yine burdan atlarız falan.

Galiba gulucem. Kiminle ellerimizle birbirimize kenetle öylece karşımızda duran adama bakıyorduk. Size bişey diyim mi?

Ben adamı tanımıyorum. Jimin beni elimden tutup arkasına aldı.

-Jimin gülsem cok mu tuhaf kacar bu yaptığım? Dedim kulağına.

-Selam Park Jimin ve adını bilmediğim güzel kız. Dedi alayla.
-Kızı karıştırma dedi jimin.
-A-a benim adıma karar veriyor sanki az önce bağıran ben degilmisim gibi. Sen çekil bakim şurdan diyip jimini kenara itip önüne geçtim
-Hayırdır kardesim bir sorun var öpüşmemizin ortasında bölecek kadar? Dedim
-Sanırım bundan sonra böyle bir fırdat pek de olmuycak. Dedi adam alayla.
-Niye geldin dedi jimin.
-Ya dalga mı geçiyorsun dedi adam. Olum kim lan bu.
-ayıptır sorması acaba kimsiniz hani araştırma yapmak icin vakit varsa arastırıyımda karşımda cevabı bildiginiz icin ugrasmak sacma geldi dedim.

Adam beni takmadan jimine silahını dogrulttu ve
-Yurt dışından gelen mallara hangi hakla el koyarsınız lan dedi.
Beni takmadı yalnız. Lan sen kimsin de Kim Sun Heeyi takmıyorsun. Bugünlerde gözden düşmeye basladım.
-Haa o mesele dedi jimin alayla silah çıkarıp oda adama doğrulttu.
Suan yan profili fazla seksi duruyordu.

-Off ortalık ateşlendi var mı banada silah olaya el atam dedim kahkaha atarak.
-Kızı alın dedi yanındaki adamlara.
-Oldu canım baska bir derdin bak bakıyım ben kendimi veriyom mu onlara. Bir kere ben izin vermiyorum beni almalarına dedim.
-Sevgilin hasta galiba yaşarsanız doktora götürmeyi unutma dedi gülerek.

-İşin benle onu karıştırma. Dedi yine.
-Oğlum üçüncü kişi olmak nedir ya şuan şah olmaya karar veriyorum dedim ve bana doğru yaklasan adamı dövüp silahını aldım ve diger adı vurdum. Simdi o tek başına ikiye ikiydik.
-kızım sen nabıyon dedi adam bana
-İyiyim ajushi sen nabıyob dedim alayla -Mi cha geç arkama dedi jimin acıkcası tedirgindi.

Birazcık psikopatlık oynasam fena olmaz bence.
Tam olduğum yere bağdaş kurup cebimden bıçağımı çıkardım. Çimleri kesmeye başladım.
Adam silahını bana dogrulttu. Adamın adamıda hala jimine silah tutuyordu.
-bizimle gelmezsen sevgilin ölür dei jimine.
-İyi dövüşür müsün? Dedim ada çimleri kesmeye devam ederken.
-Mi cha olmaz daha yeni uyandın dedi.
-Bebegim endişelenme dedim yan bir sırıtısla.
-Hah benle mi dovusceksin yoksa dedi adam.
-İster misin ki dedim. Adamı daha önce görmüştüm. Karate şampiyonluğunda benden bir onceki turda başka birine yenilmişti salak. Adı da Hyun woo.
-İşim senle değil küçük kız dedi.
Arkadan biraz daha adamı geldi hyun woo'nun

Jimin önüme gelirek yerden kaldırdı.
-Yeniden aşağı atlasak mı acaba geçen sefer ki gibi. Dedi
-Aklıma geldi ama senin adını biliyor bu yüzden Vazgeçtim öldür gitsin diye fısıldadım.
-fazla kisiler.
-Abimler gelmek üzere çağırdım. Sadece oyalamam gerekiyor. Basit bir dövüş müsabakası kötü olmaz dedim ve sırıttım.

-Eee hyun woo var mısın düelloya. Dedim alay eden bir sırıtısla.
-Seninle dovusecek kadar alçalamam. Adamları döv en son bana gel dedi alayla.
-Herkes silahını bıraksın adil olalım. Dedim.
-Uçurumdan aşağı atsın herkes madem. Zaten sonucunda her türlü bizim mekanımıza geliceksiniz ama neyse dedi.

Herkes silahlarını attı.
-Hyun Woo beni hatırlamadın mı? Yardımcı olmamı ister misin? Diye sordum.
-Nerden tanıyosun sen onu dedi jimin dehşetle.
-Karate desem hatırlamana yardımcı olur muyum? Dedim hala Hyun Woo'ya bakarak.
-Kim Sun Hee dedi bana gozlerini portleterek bakarak.
-Hah şimdi yasama sansın hiç yok işte adımı bilen ölüyor da biraz lanetliyim sanırsam. Ya da ben kendimi lanetlemisimdir o da olabilir dedim. Koşarak adama ucan tekme attım ve boylece yirmiye iki olarak bir dövüş savaşına girmiştik.

Evet ben tekme attıktan sonra hyun woo'nun adamlarıda atılmış ve Jimin de tabiki yerinde durmayarak kocaman bir kargaşaya neden olmuştuk.

Ucan tekme attığım icin adam büyük ihtimal ölebilir ya da basılmıştır en hafif olanından.

Bir iki dakika sonra abimlerde gelince adamlar tamamen bitmişti ve elimizdelerdi ya da abimlerim elinde de olabilir benim ilgi Alanıma girmiyor.

Yalnız dayak yemişim galiba ya dövüşurken adrenalinden hissetmedim ama suanda bel boşluğum fazlasıyla acıyor.

Kendimi yere bıraktım.
-Hyun Woo ya işkence edin diye mızmızlandım.
-Sun hee iyi misin sen dedi abim yanıma gelerek.
-Canım acıyor diye mızmızlanmaya devam ettim.
-Birisi vurdu mu yoksa sana. Dedi jimin yanıma çömelerek.
-Hyun woo'yu hemen öldürmeyin sakın dedim. Yaptığının cezasını çekmeli.
-Zaten konusturmadan bırakmayız dedi abim.
-Benim hala canım acıyor dedim sıkılarak
-Jin hyung bi gelir misin sun heeye bak yaralanmış galiba dedi jimin.
-Bel boşluğum acıyor dedim jimine.

Jin yanıma gelip eğildi tshirtumu sıyırarak moraran yere baktık.
-Yuh lan öldürse daha doğal karşılardım bu ne dedim sinirle.
-Öldürse karsılayamazdın dedi abim.
Gözlerimi devirip
-Siz niye bu kadar geciktiniz amacınız Jimin ölsün müydü? Dedim doğrularak.
-Jiminde bisey yok ki dedi abim
-Lan silah cekti hemde kime Kim Sun Heenin sevgilisine bir gidin ya nasıl hackletmeyi becerdin sen telefonunu dedim jimine tutunup ayaga kalkarken.
-Güvenlik sistemi güçlüydü halbuki de nerden biliyorsun hacklendigini dedi jimin.
-Telefon hacklenmedigine göre hyun wooyu arayıp buraya gelmesini mi soyledin yani dedim
-Sun hee kafana hasar almıs olma ihtimalin %kac?
-0 dedim

Arabaya binip eve dogru gitmeye başladık. Kafamı jimin'in omzuna koyarak uykuya daldım.