~39~

1.8K 129 22
                                    

Arabama binip kafamı direksiyona koydum. Gozlerimi kapattım. Pişmanlık? Ah hayır yoktu. Olamazdı. Anlamı yoktu. Pişman olsam ağlasam üzülsem geri gelmiycekti. Olurda benim hikayemde mutlu son olmazsa abimlere sevgilime bir sey olursa bende olmuycaktım. Bu da benim yeminimdir.

Sözler yerine yeminler daha etkilidir. Sözü tutmasamsa olurdu ama yemin daha anlamlı daha ağır daha kesin daha tehditkar geliyordu bana.

Ve ben kendime yemin ederim ki yedi adamdan birine dahi bir sey olsa ben de olmuycam.

Kafamı kaldırıp arabayı çalıştırdım. Eve geldiğimde rahat bir şeyler giyip aşağı indim. Dolabı açıp kendime yiyecek bir seyler baktım. Tabiki bir sey yoktu. Klasik artık alıştığım yesil ekşi elma alıp yıkadıktan sonra ilk ısırıgımı aldım.

Aklıma kiminle olan anımız gelince hafif bir tebessümün ardından telefonumu alıp bir gezintiden sonra mesaj olduğunu gördüm.

Abim:
Sun hee hızlıca çıktığın için söyleyemedik. Bugün aksam eve gelmiycez. Silah alım satım işleri falan var. İşimiz erken biterse gece bitmezse sabah evde oluruz. Yemek yemeyi unutma!!

Göz devirdim. Evde yemek vardı sanki. Dag başınada kimse yemek getirmeyecegine göre tabiki yemek yemiycektim.

Zaten artık pekte bir sey kaybetmem. Daha ne kadar zayıflayım otuz dokuz kiloydum en son baktığımda.

Bir tane daha elma yıkadım. Birini hala yiyordum. Odama cıkıp ordan bilgisayar odama gectim. Bilgisayarımın basına oturup ilk defa zamanımı filme ayırmaya karar verdim.

Acık olan ışıkları kumandayla kapattım. Romantik tabiki izlemeyi sevmiyordum. İlgimi ceken sadece bilim kurgu ve fantastik filmler olurdu.

Hele ikisi karısıksa daha da seviyordum. Bilim kurguda o bilimsel açıklamalı veya teorili konuşmalarına bayılıyordum.

Fantastikte ilgimi çekiyordu. Acıkcası bazıları sacma olsa dahi bu koskaca evrende yalnız olduğumuzu düşünmüyordum.

Uzaylıları bilmem ama baska bir galakside baska yaşayanlar neden olmasın ki?

Belkide onlarda bizim gibi düşünüyordur. Belki daha gelişmiştir.
Açıkçası cok abartılmadıgı sürece belli bir yere kadar inanıyordum. Ama mantığı olmayan veya icime sinmeyen seylerede inanmıyordum. Hic bir şeye de inanmak zorunda değildim sonuçta.

15-16 yaşlarımda birden heveslenip bunu bende yaparım dediğim bir cok kişinin inanmadığı seylere inanarak uzunca bir araştırma sonrasında denemiştim.

Tabiki bir sure sonra basarmayınca hevesim kırılmış bırakmıştım.

En sevdigim ve şuana kadar uc defa bastan sona bayılarak izledigim Harry Potter serisinin aşıgıydım.

Tekrar başlamaktan zarar gelmezdi. İlk bölüm olan felsefe taşını açıp izlemeye basladım.
.
.
.

Sonunda bittiginde üstümdeki mayısmayla uzunca gerindim. Oldukca rahat olan sandalyemden kalkıp odadam cıktım.

Aşağı inip dolaptan soguk su çıkardım. Bardağa koymaya üşendiğim için direk kafama diktim. Yarısından fazlasını içince şişen karnım rahatsız etmişti.

Soğuk suyu alıp geri bilgisayar odama girip ikinci bölümünü actım. Sonunda o da bittikten sonra hala gelmeyen uykuma gözlerimi devirip ayaha kalktım. Bilgisayarımı sadece kilitleyip hic bir zaman kapatmıyordum gerci odama gectim.

Eee sıkıldıgıma göre ve uykum olmadığına göre ne yapmalıydım?

Film izlemeye devam etmek istemiyordum. Dışarı çıkmaya da üşeniyordum. Oyun falan mı oynasam? Outlast? Lol? Ah cok boş bir insanım. Tabiki o sıkıcı ve klasik oyunları oynamam.

Kalbimin Şifresi ~Park Jimin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin