Kalbimin Şifresi ~Park Jimin

~23~

Uyandığımda kesinlikle sırtım ve boynum tutulmuştu gözlerimi açtığımda bir sandalyede sıkı sıkı bağlanmıstım.

Ne bir dk ne alaka lan en on sevgilimin omzunda mışıl mışıl uyuyordum.

Zar zor ipleri çözdüm. Boynum ve sırtım tutulduğu icin baya zorlanmıstım. Ayaga kalkıp bir kac esneme hareketi yaptım.

Kapıyı açmayı denedim tabi ki acılmadı.
Küçük odanın diger ucuna gidip kapıya doğru o cok kullandığım ucan tekmelerden birini attım.

Kapı kırılınca dısarı cıktım. İki adam hemen bana müdahale etmeye kalkınca iki dakikalik gibi cidden uzun bir sürede adamlar yerdeydi. Silahlarını aldım.

Önüme cıkan adamları hic acımayıp vurdum. Tam merdivenlere bir kac adım kalmışken
-Woah kızımız uyanmış. O odadan nasıl çıktığını veya nasıl bu kadar erken uyanabildigini sormuycam. Öğreniriz zamanla.
-Abimler nerde diyip silahı basına dayadım
-Sakin ol şampiyon abinler suan işkence seansında aşağıdaki soguk odadalar.
-I'm sorry diyip silahı ateşledim. Alnının ortasından şak öldü.

-lan sen kimsin dedi alt katta duran cocuk.
-Asıl siz kimsiniz lan beni kacırcak cesareti buluyosunuz.
-Ne biliyim olum aşağıdaki yedi gence ve eski karısına eziyet eden o iğrenç kişiliğin oğluyum. Dedi.
-Neyse senle ugrasamam diyip merdivenleri ikişer ikişer indim ve kapıyı acmaya çalıştım tabiki açılmadı.
-Nereye prenses babam seni eve soktuguna gore önemli birisin demektir hem o kapı şifresiz hayatta açılmaz.
-Sikerim şifreyi ya kendin AC ya da ben seni öldürüp telefonunu alıp açarım dedim.
-Babam seni yaşatmaz asi kız.
-yasamak umrumda gibi mi duruyor dedim ve ayağının dibine sıktım.
-Açmıyorum hadi öldür dedigi gibi koluna sıktım.
-Seni öldürmek sorun mu sence bak bakiyim yukarı
-Lan sen nabıyosun diyip kolunu tutarak yere çöktü. Telefonu çıkarıp hemen bir kac kodla açmıştım bile kapıyı.

Telefonu yere atıp üç el ates ettim paramparça oldu telefon.
Cocugun yanına gidip ensesinden tuttum
-kalk lan madem oğlusun güzel yem olursun.
Basına silah dayayıp ayaga kaldırdım.

Depo hemen evin altındaki yerdeydi zaten.
-Şimdi baba ben geldim diyerek kapıyı actırıyorsun yoksa seni iskence ederek öldürürüm. Kafasını salladı.

Kapıya tıkladım
-Baba geldim ben aç kapıyı.
Kapı açıldı
İcerde bir sürü adam ve mahvolmuş bir sekilde abimler ve onlardan bir kac adım uzakta bir kadın vardı.

-Oğlum ne lan senin bu halin. Bi kızı mı dovemedim.
-Onları bırak dedim.
-Kim Sun Hee woah şampiyon gelmiş. Hosgeldin kızım gel senide iki abinin ortasına alalım mı Baekhyun ve Taehyungun?
-Ne diyosun sen be? Dedim şaşırmış bir sekilde.

Yandan bir tane adam yaklaşınca tekme attım.
-Yaklaşmasınlar kim oldugun bile onemli olmaz oğlunu öldürürüm dedim.

Kahkaha attı
-Sence benim icin onemli mi o yıllar sonra sizi bike bulduktan sonraki halinize bakın.
-Benim icin hic bir anlam ifade etmiyorsun. Dedim kesin blr sesle.
-Bana çok benziyorsun Sun Hee şu haline bir bak tam bir savaşçı. Ama o senin abinler surdaki ezik kadın gibi diyip annem olduğunu düşündüğüm kisiyi gösterdi.
-İnan ki hiçbiriniz umrumda degilsiniz.
Su yedi ise yaramazı bırak gerisi umrumda degil ben zaten kurtulurum sonucta sana çekmişim huyumu biliyorsundur diye tahmin ediyorum.
-Ben kurtulamamıstım dedi.
-Ben kurtulurum ölmek de bir kurtulus yolu sonuçta diyip kolundan vurduğum cocugun kafasına sıktım ve bıraktım.

-Gercekten bensin kendimi gördüm
-Yanılıyorsun soyad benzerliği olmalı. Dedim.
-Kızım gel sanada biraz işkence edelim hım? Bak annen orda diyip yüzü morarmış çizilmiş kadını gosterdi.
-O mu annem hah oyle bir kadın benim annem olamaz ama daha imkansız ne biliyor musun? Diyip solumdan bana atakta bulunan adamı vurup devam ettim
-Senin gibi bir gereksizin babam sıfatına sahip olduğunu sanması.
Diyip ona doğru silahımı kaldırdım.

Hemen arkamdan bana silah çekmişlerdi bile
-Bana saygısızlık etme indir o gözlerini üzerimden
-Sence Kim Sun Hee bunu yapar mı?
-Yapmak zorunda
-Karşındaki öylesine biri mi sence? Zirveye ben yedi kisiyle oturdum ama onların üstünde yine ben varım yani bir sey değişmedi.
-Gereksiz laf gevelemeye gerek yok evet bencede yok diyip tetiği cektim artık bir tek ates etmek kalmıştı
-Basabilir misin hayatıma son verebilir misin?
-Gereksiz düşüncelere yer var mı sence
Bay Kim Min Sung?
-Gerçek adımı ne zaman öğrendin?
-Beni hafife alma diyip silahı arkadan birine atesledim. Amacım yavas yavas öldürmekti.
-Hayır adımı bilmene imkan yok hele on kimlik arasından dedi.
-Eski, yeni ve sonraki karına bile söylemediğin ismini bilmek neden bu kadar sıkıntı ki.
-Kimsin sen?
-Ben mi diyip baska birisini vurdum arkadan.
Kaldı dort kişi
-Sadece adını biliyorum oda kızım oldugun icin dedi gözlerinde korkmusluk vardı
-Beni bulman bir mucize bunu biliyor musun?
-Kim oldugunu kendin soyliceksin dedi arkadan birisine isaret verdi. Anında iki kisiyi daha vurdum. Kaldı iki kisi.
-Şimdi soru sırası bende Bay Kim dedim alayla
-Lan bir kızı yakalayamadını silahları atın ve yakalayın şunu dedi.

-Kim Sun Hee izin vermeden bir sey yapabileceginizi mi sanıyorsunuz. Sesimi yukseltmistim. Onca Çocuğumun arasından tek gerçek soyadı bizimkisiyken bide bu saygısızlık da ne?
-Ah Suncım kendine acı dedi.
Elime biri tekme attı silah gitti. Kollarımdan tutup anında elime kelepçe geçirdiler.
Bir sandalyeye oturtup belimden bir zinir geçirdiler.
-Durdurabilir misin beni yapabilir misin? Dedim gözlerine bakarak.
-Şuan ki konumumuzdan bahsetmemi ister misin?
-Bisey anlatmıcagımı bilmelisin
-Anlatıcaksın diyip yanımdaki adama isaret verdi adam yüzümde derin kesin açtı.
-Bu mu zehir falan ver güçsüz düşür ama sen burdan çıktığın gibi sandalyeden kurtulurum.
-Halin olursa kurtul kızım diyip bir sandalye cekip karşıma oturdu.

Sonunda ağzındaki sacma seyden kurtulmuş olmalı ki
-Ona bir kere daha Dokun seni yasatmam dedi Taehyung
-Tamam o zaman devam edelim dedi.
Bir kac kesik daha atılırken kesınlıkle sinirlendiğimi hissediyorum.

Ellerimi arkamdan onume gecirdim. Evet herkes yapamaz ama ben ellerimi arkamdan önüme bağlıyken geçirebiliyorum. Yüzümü kesen adamın yüzüne indirdim iki elimde kelepceliydi zaten.

Kendimi tahta sandalyeden atıp saldalyeyi kırdım. Sandalye kırılınca zincirde belimden düştü. Ama sandalyeden kalkarken cok buyuk baskı yapmıştı belimde. İki büklüm olmuşken
-Evet aynen böyle onumde egilmelisin.
Öksürürken ağzımdan kan geldiğini hissettim.
yanımdaki adam beni tutamadan ona tekme attım.
-Eee kaldık bas basa simdi nolucak
-öleceksin diyip silahı kaldırdı
-Sen ben birde silah silahıns tekme attım
-Hala seni öldürbilirim dedi.
-Düello?
Basını salladı ayağa kalktı.

Tekme yumruk derken baya sert bir sekilde bildiginiz baba kız kavga ediyorduk. Ne kadar saçma degil mi? Karşımdaki sadece biyolojik olarak babam onun dışında baba veya anne diyebileceğim hayatta kimsem yok. Ama abilerim var. Neden bilmiyorum ama belki ilk buldugumdandır Taehyung abimi daha çok seviyorum kalbim öyle hissettiriyor.

Karnıma sert bir tekme yiyince yere düştüm ve iki büklüm oldum.
-Kaybettin dedi.
-Kaybettim dedim. Fısıltıyla.
Ağzımda kanın o demirsi tadını hissediyordum.
Depodan çıktığında zar zor kendimi bana en yakın duran jungkookun arkasına geçip ellerini çözdüm.

Ellerini çözdüğümde kendi ayaklarını çözüp yanıma geldi.
-Sun iyi misin? Birazcık dayan dedi. Hemen onun yanında duran jin'in ellerini gevsetti. Oda kendini çözdükten sonra diğerlerini çözmeye başladı.

Kucağa alındıgımı hissediyorum tanıdığım kokulardan biraz uzak. Hafif gözlerimi açıyorum jungkookun kucağında oldugunu görüyorum sesler geliyor boğuk boğuk.

Araba kapısının açılma sesini duyuyorum sonra o okyanus kokulu sevgilimin kucağına bırakılıyorum...