NK - 19

4.3K 277 285
                                    

"I didn't want to hurt you but you're pretty when you cry"

İkincisi olmasa da ilk cümle bölümle uyuşuyor :')

***

Harry, Minerva ile Tılsımlar dersinden çıktıktan sonra İksirler sınıfına yol aldılar. Minerva ders boyunca dirseği masada, eli yanağında gözlerini açık tutmakta zorlanan Harry ile ilgilenmişti. Sınıfa girerken hala onun derslerine odaklanması hakkında bir şeyler diyordu. Harry tamamen tembel biri değildi ama o derste sıkılmamak imkansızdı.

"Seneye çok önemli bir sınavımız var, Harry. N.EW.T"

"Aynen, Minerva."

"Beni dinlemiyorsun değil mi?"

"Haklısın."

"Harry!"

"Ne?"

Minerva başını olumsuz anlamda sallayıp sandalyeye oturdu. Harry de yanına. Felix Felicis iksiri bittiği için artık Tom ile oturması gerekmiyordu. Zaten oturmak istese de yanında Melina vardı.

Harry, profesör gelene kadar Tom'u izlemişti ama o Harry sınıfa girdi gireli bir kez bile ona dönmemişti. 'Klasik Tom' diye geçirdi içinden.

Profesör güler yüzüyle sınıfa girdiğinde yine etraf sessizleşti. Masasına geçip bir sayfayı açtı ve sınıfa göz gezdirdi. "Hepinizin Sıvı Şans hakkındaki notlarını okudum ve iksirlerinizi kontrol ettim. En iyisi hem not, hem de iksir bakımından Bay Riddle ve Bay Potter'ındı. İkisini de tebrik ederim."

Harry, dudaklarını birbirine bastırıp gülerek Tom'a baktı ama Tom sadece profesöre ego kasar gibi bakmakla meşguldü. Tom onu görmezden geliyor olamazdı değil mi? Yani durduk yere neden böyle bir şey yapsın ki?

"Yeni iksiriniz Amortentia, yani aşk iksiri. Bana Amortentia hakkında bilgi vermek isteyen var mı?"

Profesörün sorusuyla bir kaç el havaya kalkmıştı. Bilindik kişilerin aksine Harry de el kaldırmıştı. Bu profesörün hemen dikkatini çekmiş ve onun cevaplamasını istemişti.

"Evet, Bay Potter?"

Harry elini indirip, kollarını masanın üzerinde birleştirdi. "Dünyanın en güçlü aşk iksiridir. Her bir insana farklı kokar. Kişiyi en çok etkileyen üç değişik kokuyu barındırır. Gerçek aşkı üretmek imkansız olsa da, bu iksirin etkisi hafife alınmaz."

Profesör, "Doğru, evet. Gryffindor'a on puan! Bunu kaynatması aylarınızı değil, sadece dokuz gününüzü alacak. Sayfa yüz kırk beşte malzemeleri bulabilirsiniz." dedikten sonra kara tahtaya bir şeyler yazmaya başladı.

Tüm ders boyunca iksirin ilk iki adımıyla uğraştılar. Harry, Minerva'yı çok yormamıştı. Ders sonu masanın üzerindeki eşyalarını çantasına tıkıp Tom'un oturduğu yere ilerledi.

"Merhaba Melina. Tom?"

Tom, sanki Harry yokmuş gibi davranıp kendi eşyalarını toparladı. Ayağa kalkıp hafiften Harry'e eğildi ve "Beni takip et." diye fısıldadı.

İkili sınıftan çıkarken gözleri onlarda olan Fiona ve Minerva hemen arkalarından gitti. Minerva artık işlere burnunu sokması gerekiyordu.

Tom önde, Harry arkada kulenin çıkışına ilerledi. "Nereye gidiyoruz?"

Tom sorusunu cevaplamadan seri adımlarla yürümeye devam etti. Yasak Ormana yaklaştıklarında onları takip eden kızlar da dışarıya çıktıklarında birbirlerini yeni görmüştü.

"Sen Harry'nin arkadaşısın değil mi?"
"Evet ama ne ala--"

Fiona, Minerva'nın sözünü tamamlamasına izin vermeden kolundan tutup çekiştirmeye başladı.

new kid ;; tomarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin